HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın siyasi mühendislikten medet umduğunu belirterek, “MHP için barajı indirmekle, il ilçe seçim kurullarında kendi ağırlığını koruyacak yöntemleri kanunlar yoluyla uygulamaya sokmakla varlığınızı sürdüremezsiniz. Çünkü karşınızda barajları yıkmış büyük bir siyasal gelenek ve güçlü bir irade var, HDP var” diye konuştu. Partisinin TBMM grup toplantısında Cumhur İttifakı’nın seçim kanunundaki değişiklik teklifini değerlendiren Sancar, demans teşhisi konan ve hastalığı ilerlemesine rağmen cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk için “Aysel siyasi irademizdir, onurumuzdur, hafızamızdır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, bugün (15 Mart) partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Konuşmasına 16 Mart Halepçe ve Beyazıt katliamlarında yaşamlarını yitirenleri anarak başlayan Sancar, bu acıların bir daha yaşanmaması için sürekli hatırlatılması gerektiğini vurguladı.
“Oyunlarla varlıklarını sürdüreceklerini düşünenler geçmişe baksınlar”
Sancar, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) oy kaybetmesine rağmen Meclis’te çoğunluğu koruyabilmek için seçim kanununda değişiklik yapmak istediğini söyledi. Seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesinde, MHP’nin yüzde 10’luk barajın altında kalacağı öngörüsünün etkili olduğunu belirten Sancar, “Barajı bizim önümüze engel olarak çıkardılar ama her dönemde halkımızın desteğiyle ve ilkeli, kararlı mücadelemizle barajı yıktık. Bu barajın ne kadar anlamsız olduğu bizim mücadelemizle ortaya çıktı” dedi.
İktidarın ülkeyi uçuruma sürüklediğini ve siyasi mühendislikten medet umduğunu belirten Sancar, kanun değişikliği teklifiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu oyunlara başvuran bütün iktidarlar, eninde sonun halkın güçlü iradesi karşısında kaybetmişlerdir. Böyle varlıklarını sürdürebileceklerini düşünüyorlarsa geçmişe bir baksınlar. MHP için barajı indirmekle, il ilçe seçim kurullarında kendi ağırlığını koruyacak yöntemleri kanunlar yoluyla uygulamaya sokmakla varlığınızı sürdüremezsiniz. Çünkü karşınızda barajları yıkmış büyük bir siyasal gelenek ve güçlü bir irade var. HDP var, HDP’nin birlikte hareket ettiği demokrasi güçleri var, emekçilerin ezilenlerin mücadelesi var. Bunlar nafile çabalardır.”
“Aysel Tuğluk hafızamızdır”
Demans teşhisi konulan ve hastalığı ilerleyen eski HDP Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk’un cezaevinde tutulmasına tepki gösteren Sancar, “Aysel Tuğluk bizim siyasi irademizdir, onurumuzdur, kadın mücadelesinin de en kararlı sembollerinden biridir. Ona reva görülen bu zulüm işte bu kimliğinden dolayıdır. Aysel hafızamızdır, onun hafızası bizim hafızamızdır. Kasım ayından bu yana cezaevlerinde sekiz hasta hükümlü ve tutsak hayatını kaybetti, çoğu tek başına yaşamlarını sürdürebilecek durumda değildi. Bu uygulamalar fiili idam cezasına dönüşmüştür” diye konuştu.
Sancar, hasta hükümlü ve tutuklular için siyasi partilerden ve Adalet Bakanlığı’ndan temsilcilerle bağımsız bir komisyon kurulması çağrısı yaptı ve iktidara bağlı kurumların değil, bağımsız komisyonun raporlarıyla hareket edebileceklerini söyledi.
“Hekimler değil, halka zulmü, yoksulluğu reva gören iktidar gidecek”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
14 Mart Tıp Bayramı’nı iş bırakma eylemiyle geçiren sağlık emekçilerini selamlayan Sancar, iktidarın kendi sorumluluğunu gizlemek için sağlık emekçilerini hedef gösterdiğini belirtti: “Bugüne kadar yaptıkları zulümler yetmedi, şimdi de ülkeden kovmaya yelteniyorlar. Kim kimi nereden kovuyor? Hekimler gitmiyor, bu halkın mücadele eden emekçileri hiçbir yere gitmiyor. Bu halka zulmü, yoksulluğu, açlığı reva gören iktidar gidecek.”
Sancar, dünkü (14 Mart) Tıp Bayramı etkinliğinde, sağlık çalışanlarına yönelik yeni düzenlemeler açıklayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, doktorlara söylediği “Giderlerse gitsinler” sözlerinin “dil sürçmesi değil, Erdoğan’ın gönlünden geçen” olduğunu belirtti. Erdoğan’ın vaatlerinin, sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamadığını söyleyen Sancar, şöyle devam etti:
“Grubumuz dün sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için bir kanun teklifi verdi. Bunu bir an önce yasalaştırmaya ve hekimlere kapıyı gösterenleri açıkça özür dilemeye çağırıyorum. Hekimlerin taleplerini kabul etmek en büyük özrünüz olacak.”
“Ukrayna’da işgale karşı çıkıp burada desteklemek ikiyüzlülüktür”
Savaşa her yerde karşı çıktıklarını ve sorunların müzakereyle, diplomasiyle çözülmesi gerektiğini vurgulayan Sancar, iktidarı ikiyüzlülükle suçladı. Sancar, Ukrayna’da devam eden savaşın, barış hedefinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek şunları söyledi:
“Ukrayna’da işgale ve savaşa karşı çıkıp, Afrin’de, Libya’da ve başka coğrafyalarda savaş politikalarına destek olmak, savaşa dayalı rant ve talan politikalarını savunmak ikiyüzlülüktür. Belki bugün bu krizden ve savaştan fırsatçılıkla yararlanmak için, çeşitli ip cambazlıkları yapıyor olabilirler ama bu iktidarın barış gibi bir niyeti olmadığını, insanlığın hizmetine sunulacak herhangi bir politikası olmadığını herkesin görmesi gerekiyor. Ukrayna’da arabuluculuk veya çözüm aktörü olmaya soyunan iktidar önce Türkiye’de savaş politikalarından, Ortadoğu’da işgal ve savaş uygulamalarından vazgeçsin.”
Sancar, göçmenler ve sığınmacılar arasındaki ayrımcılığa dikkat çekti ve “Her yerde insan onuru ve eşit haklar bizim rehberimizdir. Savaşlardan canı yanan, evi yıkılan, yakınlarını kaybeden, büyük acılar yaşayan insanlar hangi milliyetten, hangi inançtan olursa olsun, hepsine insan onuru ve eşit haklar temelinde yaklaşmak zorundayız” diye konuştu.
“Newroz barışa, özgürlüğe, demokrasiye vesile olsun”
Konuşmasını yaklaşan Newroz’u kutlayarak bitiren Sancar, “Newroz’un barışa, özgürlüğe, demokrasiye, adalete ve eşitliğe vesile olmasını diliyoruz. Ortak hedeflerimize, büyük barışa, güçlü demokrasiye, eşit yurttaşlığa yürüme kararlılığımızı Newroz meydanlarında birlikte sergileyeceğiz. Her dilden, her renkten ses ve sözümüzü haykıracağız” dedi.
