Diyarbakır’da Nevroz kutlamaları – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan: “Büyük barışın tam zamanı”

Diyarbakır’daki Nevroz kutlamaları bugün (21 Mart) Nevroz Parkı’nda yapıldı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 2013’te Diyarbakır’daki Nevroz kutlamalarında okunan mektubunun arkasında olduklarını belirten HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Büyük barışın tam zamanı. ‘Şimdi barış, hemen barış, büyük barış’ diyoruz. Siyaset ve parlamento bunun için vardır. Yaşanan bütün krizlerin çözümü için elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.

Diyarbakır’da Nevroz kutlamaları bu yıl “Şimdi kazanma zamanı” (Dem dema serkeftinê ye) sloganıyla düzenlendi. Sabah saatlerinden itibaren yüzbinlerce kişi Bağlar ilçesindeki Nevroz Parkı’na akın etti.

Sahnenin önündeki barikatın aşılması üzerine polis iki kez alana girdi. Katılımcılar barikatın arkasına dönünce polis alandan çekildi.

Nevroz alanı girişindeki kontrol noktalarında da binlerce kişi polis tarafından bekletildi.

Bunun üzerine polis ile vatandaşlar arasında arbede yaşandı. Polis, gaz ve TOMA’dan sıkılan basınçlı suyla kalabalığa müdahale etti.

Kontrol noktalarındaki polis müdahaleleri ve girişlerdeki yığılma nedeniyle kutlama programı iki saat geç başladı.

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, sağduyu çağrısında bulundu ve vatandaşlar alana alınana kadar programı başlatmayacaklarını söyledi. Başaran, “Bugün bizim bayramımız. Bugün bu alanda Nevroz ateşini hep beraber yakacağız. Kapılarda bekletilen arkadaşlarımızın en kısa sürede içeriye alınmasını bekliyoruz. Bugünü bayram coşkusuyla kutlayacağız” dedi.

Nevroz ateşi yakıldı

Kontrol noktalarında bekletilen vatandaşların Nevroz Parkı’na alınmasının ardından kutlama programı başladı.

Nevroz ateşinin yakılmasının ardından ilk konuşmayı yapan Tertip Komitesi Başkanı HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, “Nevroz var olmaktır, zulme karşı direniştir. Bu topraklarda zulüm oldukça, biz direneceğiz” dedi.

Ahmet Türk: “Bu iktidar gidicidir”

Daha sonra söz alan Ahmet Türk, mitinge katılanlara şöyle seslendi: “Kürt halkının sesini kısmak isteyenler yanıldılar. Kürt siyasetçilere yönelik büyük bir zulüm uygulanıyor. Binlerce Kürt siyasetçi zindanlarda. Değişen bir dünya var. Artık dünyada yeni düzenlerin oluştuğu bir süreçte yaşıyoruz. Kürtler üzerinde bu coğrafyada ağır baskılar olmasına rağmen Kürt siyasetçiler dört parçada birbirleriyle uzlaşmıyor. Artık bir araya gelmenin zamanı. Yeni döneme uygun siyasetin üretilmesi, demokratik siyasetin güçlendirilmesi, ortak değerler etrafında halkımızın buluşması gerekiyor. Şuna inanmanızı istiyorum. Bu iktidar gidicidir, gidecek. Bizler var olacağız, bizler hakkımızı hukukumuzu elde edeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

“En büyük başkan, Selo başkan” sloganları atıldı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, KDP-BAkur Genel Başkanı Sertaç Bucak, PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, DDKD’den Nesrin Askar halkı selamladı. 

Bu sırada alanda, “En büyük başkan Selo başkan” sloganları atıldı.

Leyla Güven: “Başaracağız”

Cezaevinden Nevroz kutlamalarına mesaj gönderen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, “Emektar halkımıza sözümüzdür: Destansı mücadelemizi referans alarak bulunduğumuz her alanda direneceğiz. Küresel radikal demokrasi ile sosyalist bir dünya, demokratik bir Ortadoğu ve özgür bir toplum olmayı başaracağız” dedi.

Selçuk Mızraklı: “Mutlaka kazanacağız”

Cezaevindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı da Nevroz kutlamalarına şu mesajı gönderdi:

“Geçmişten günümüze bu topraklarda halkların, zalimlere karşı direnişinin adıdır Nevroz. Özgürlük mücadelesi verenlerin, isyan ateşi yaktıkları günün adıdır Nevroz. Diz çöktürülmek istenilen, katliamlardan geçirilen bir halkın zılgıtlar eşliğinde halaya durmasıdır Nevroz. Bizler demokratik bir ülke, özgür bir gelecek için mücadele ediyoruz. Bu inançla da başaracağımızı biliyoruz. Nevroz ateşinin sıcaklığıyla sizleri selamlarken, mutlaka kazanacağız diyorum. Şimdi zafer zamanıdır.”

Buldan: “Adaletten, barıştan, demokrasiden vazgeçmeyeceğimizi ilan ettiniz”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuşmasına Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Selçuk Mızraklı, Leyla Güven ve cezaevindeki siyasetçileri selamlayarak başladı. Buldan, HDP İzmir İl Binası’na yönelik saldırıda yaşamını yitiren Deniz Poyraz ve 2017 Nevroz kutlamaları öncesi polis tarafından vurularak yaşamını yitiren Kemal Kurkut’u da andı. Buldan, şöyle konuştu:

“Sizler bir kez daha Nevroz’da hiç kimseye boyun eğmediğinizi gösterdiniz, tarih yazdınız. Bu tarih elbette demokrasinin, barışın, adaletin bir yol haritasıdır. Bu yol haritasına hep birlikte sahip çıkacağız. Asla adaletten, barıştan, demokrasiden vazgeçmeyeceğimizi, sizler bir kez daha ilan ettiniz. Barış, eşit ve ortak yaşamda sonuna kadar kararlı olduğunuzu bir kez daha dünyaya gösterdiniz, Türkiye halklarına gösterdiniz.”

“Herkes bu meydana iyi baksın”

“Herkes bu meydana iyi baksın, buradan çıkan mesajları iyi okusun” diyen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizler ‘Şimdi kazanma zamanı’ diyerek, büyük bir fotoğrafın çıkmasını sağladınız. Tarihi, kimliği, kültürü yasaklı, bu düzeni kabul etmeyeceğimizi bir kez daha herkese gösterdiniz. İnkârla, yok saymayla, kayyumla, cezaevine koymakla, katletmekle, bizleri bitiremeyeceklerini bir kez daha gösterdiniz. Bu yüzyıl büyük acılarla geçti, tarihe zulümlerle geçti, cezaevlerine atılan siyasetçilerle geçti, kayyımların iradeyi gaspetmesiyle geçti. Önümüzdeki yüzyıl tarihin bir kez daha tekerrür etmeyeceğine bu alanda bir kez daha söz veriyoruz.”

“HDP ve Kürtler olarak 2013 yılında okunan mektubun arkasındayız”

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın dokuz yıl önce, 2013’te Diyarbakır’daki Nevroz kutlamalarında okunan mektubunu hatırlatan Buldan, “HDP ve Kürtler olarak 2013 yılında, Amed Nevrozu’nda okunan mektubun arkasında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Çözümden korkan bir iktidarın bu ülkeyi ne hale getirdiğini hepimiz gördük, hepimiz tanıklık ediyoruz. Bu iktidar aklı, barışa tecrit uyguladı. Demokratik siyasete karşı olan bir iktidar var. İşte bu ülkeyi bugün getirdikleri durum ortada. Bu ülkenin halklarını, emekçisini, kadınını, gencini, açlığa işsizliğe mahkûm eden bir iktidar var karşımızda. Bu iktidarın yaptığı bütün zulümlere, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı hep birlikte ses çıkarmaya, itiraz etmeye, bu iktidarı göndermeye buradan bir kez daha söz veriyoruz” dedi.

“Büyük barışa ihtiyaç var”

Ukrayna savaşının barışın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını dile getiren Buldan, “Bunun için HDP olarak diyoruz ki büyük barışlara ihtiyaç var. Büyük barışlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde hayata geçmek zorunda. Büyük barış için, halklarımızın ortak geleceği için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Savaş acı ve gözyaşıdır, barış yaşamdır, gelecektir, umuttur. Büyük barışın tam zamanı, ‘şimdi barış, hemen barış, büyük barış’ diyoruz. Türkiye’de siyaset yapan herkesin temel gündeminin barış olması gerektiğini söylüyoruz. Siyaset ve parlamento bunun için vardır. Herkes elini taşın altına koymalı. Bu ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunudur. ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek bu sorun çözülmez, ‘çözdük’ diyerek çözülmez. Korkarak değil, silerek değil, cesaretle, umutla, Türkiye halklarının geleceği için, Kürtler’in geleceği için Kürt sorununun acilen çözümüne ihtiyaç var. Yaşanan bütün krizlerin çözümü için elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.

“Size boyun eğmeyeceğiz”

“Size boyun eğmeyeceğiz, size biat etmeyeceğiz, sizin önünüzde diz çökmeyeceğiz” diyen Buldan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Omuz omuza, yürek yüreğe, her türlü baskıya rağmen, asla taviz vermeden, korkmadan, cesaretle bütün bu sorunları çözmek için birliğimizi ve beraberliğimizi, mutlaka direnerek sonuna kadar götüreceğiz. HDP olarak 27 Eylül 2021’de açıkladığımız deklarasyonun arkasındayız. Türkiye’de adalete, demokrasiye, büyük anlamda yol açacak bir deklarasyondu. Bizimle olmayan her kesime, her inanca, herkese buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Sorunların çözümünün halkla, toplumla olacağına inanıyoruz. Bu ülkeye barışı getireceğiz, demokrasiyi, adaleti biz getireceğiz. Her türlü özgürlüğü biz getireceğiz. Halkımızla birlikte, sizlerle birlikte getireceğiz.”