Mersin’in Mezitli ilçesindeki polisevine 26 Eylül’de düzenlenen saldırıda bir polis memuru yaşamını yitirmiş, bir polis memuru ise yaralanmıştı. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, saldırıyı kınayan açıklamalar yapmıştı. Saldırıyı üstlenen HPG ise “Faşist rejimin kimyasal silah kullanmasını kınamayan çevrelerin, Kürt halkını ve değerlerini korumak için kendisini feda eden fedaileri, hangi gerekçeyle olursa olsun düşman diliyle kınaması ancak sindirilmişlikle ifade edilebilir” açıklamasında bulunmuştu. Geçmişte HDP’den üç dönem milletvekili seçilen ve çözüm sürecinde hem İmralı hem de Kandil’e giden Altan Tan, Medyascope‘a Demirtaş, HDP ve Kandil’den yapılan açıklamaları değerlendirdi. Tan, Demirtaş’ın demokratik siyasetteki ısrarlı çıkışının halkta büyük bir karşılığı olduğunu söyledi. Tan, Demirtaş’ın, “Günah keçisi seçildim” değerlendirmesinin de doğru olduğunu belirtti.
“Mersin saldırısı kırılma noktası yarattı, silah ve demokratik mücadele yan yana olmaz”
Altan Tan, Mersin saldırısının Kürt siyaseti için bir kırılma noktası yarattığına ilişkin tartışmalar hakkında şöyle konuştu:
“Mersin saldırısı bir kırılma noktası yarattı. Bardağın taşırıldığı son damla oldu. Şiddet, silah, savaş, terör ve demokratik mücadele yan yana olmaz. İkisi birlikte olamaz ve olması mümkün değildir. Dünyada bunun örnekleri çoktur. Kürt siyaseti yıllardır bu ikilemi yaşıyordu. PKK’nın içindeki bazı kesimlerin şiddetteki ısrarı, aynı zamanda Ankara’da derin siyasete etki yapan bazı çetelerin şiddette ısrarı Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Bunlar silahların susturulmasını istemiyor. Böyle olunca Kürtlerin meşru demokratik haklarının elde edilmesi engelleniyor. Gerçekleri cesurca haykırmak gerekir. Sizi iki taraf linç edebilir ama bunu haykırmaya devam etmek gerekir. Demirtaş bugün söylediklerini keşke 5-10 yıl evvel söyleseydi. 2015 seçim döneminde keşke daha dik durabilseydi. Legal siyasette ve demokratik siyasette ısrar etmek gerekir.”
“Demirtaş’ın demokratik siyaset ısrarının toplumda karşılığı yüksek”
Demirtaş’ın “Demokratik siyasette ısrar ve barış politikasından kimse geri adım atmamızı beklemesin” çıkışını değerlendiren Altan Tan, “Demirtaş’ın demokratik siyaset ısrarının toplumda karşılığı çok yüksek. Linç edilebilirsiniz, tasfiye edilebilirsiniz ama halk bütün karalamalara, bütün linçlere rağmen demokratik mücadeleden yanadır” dedi.
Tan, Demirtaş’ın 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşananlar ile ilgili “Günah keçisi seçildim” sözlerini ise şöyle değerlendirdi: “Evet, o dönem için günah keçisi seçildiği doğrudur. Ben de günah keçisi seçildim. Her şeye rağmen dönüp dolaşıp yine günah keçisi seçilenlerin geldiği noktaya geleceklerdir.”
Tan, yaşananlardan dolayı Kürtlerin büyük kısmının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındaki cephenin cumhurbaşkanı adayına oy vereceklerini belirterek, “Seçime yedi-sekiz ay var, neler olur bilemeyiz. MHP lideri Bahçeli’nin cemevlerine ibadethane statüsü verilmesiyle ilgili açıklaması çok ilginç. İktidar, Kürt meselesi konusunda bir şeyler yapar mı onu bilemeyiz. Bekleyip görmek gerekir” diye konuştu.
