Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Boğaziçi Üniversitesi protestolarının ikinci yıldönümü: “Haksızlıklara karşı hep birlikte, yılmadan direniyoruz”

Prof. Dr. Melih Bulu’nun, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasıyla başlayan prostestolar sürüyor. Protestoların ikinci yılı için açıklama yapan akademisyenler, “İki yıldır haksızlıklara karşı hep birlikte, yılmadan direniyoruz” dedi.

Prof. Dr. Melih Bulu’nun, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar ikinci yılına girdi. 2 Ocak 2021’den beri üniversite bileşenlerinin kabul etmediği atamalar, görevden almalar, gözaltılar, akademisyenler ve öğrenciler tarafından protesto ediliyor.

İki yıldır her iş günü Güney Kampüs’te bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını dönen akademisyenler bir kez daha “Üçüncü senemize girerken her hafta bu meydanda verdiğimiz sözü yineliyoruz: Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar… Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” dedi.

Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Özerk, özgür, demokratik üniversite”, “2 yıldır”, “Kabul etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler taşıdı.

Akademisyenler, mezunlar ve öğrenci aileleri, nöbetlerinin ardından protestolarının üçüncü yılına ilişkin açıklamayı okudu.

“Tek adım geri atmadık”

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından yapılan açıklamada, tam iki yıl önce, Melih Bulu’nun tepeden inme bir cumhurbaşkanlığı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandığı hatırlatılarak şöyle denildi:

“Bizler üniversitenin yıkımını hedefleyen bu uygulamaların hiçbirini kabul etmediğimizi ve doğruları savunmaktan vazgeçmeyeceğimizi iki yıl boyunca her hafta bu meydanda duyurduk. Tüm akademik birimlerimizin katıldığı sayısız imza metni ve açıklamayla itiraz ve önerilerimizi kamuoyu nezdinde yineledik ve karşılaştığımız her ortamda yapılan yanlışları bu antidemokratik müdahalenin aktörlerinin yüzlerine karşı söyledik. İki yıl boyunca bu kararlı duruşumuzdan tek adım geri atmadık, sözümüze sadık kaldık.”

“Benzeri görülmemiş şiddet ortamı yaratıldı”

Açıklamada iki yıl boyunca üniversitede sayısız hak ihlali yapıldığına dikkat çekildi:

“İki yılda üniversitenin senato ve üniversite yönetim kurulu gibi üst yönetim yapılarına hukuk dışı yollarla el konuldu, seçilmiş ve görevini özveriyle sürdüren yöneticilerimizin yerine kurum dışından devşirilmiş, liyakatsiz kadrolar yerleştirildi. Kurumun demokratik, katılımcı ve şeffaf yönetim yapısı yerle bir edildi. Öğrencilerimiz hapse atıldı, şiddete maruz bırakıldı, mesnetsiz disiplin soruşturmalarıyla yıpratıldı ve kimliklerinden dolayı hedef gösterildi. Birçok idari personelimiz işten çıkarıldı, sürgün edildi veya emekliliğe zorlandı. Hocalarımız asılsız gerekçelerle işten çıkarıldı, görevlerinden uzaklaştırıldı, itibar suikastına uğratıldı, birçoğunun dersleri kapatıldı. Akademik birimlerin talep etmediği ve onaylamadığı 20’den fazla ‘kişiye özel’ kadro ataması yapıldı. Siyasi sâiklerle hareket eden kayyım idaresi, bu iki sene boyunca hayalindeki aşırı merkeziyetçi, keyfî ve baskıcı yönetim modelini üniversitemizde hâkim kılmaya çalıştı. 52 yıllık kamu üniversitesi geçmişi olan bu kurumda benzeri görülmemiş bir akademik ve idari şiddet ortamı yarattı.”

“İki yıldır haksızlıklara karşı hep birlikte direniyoruz”

Üniversite için haksızlıklara karşı direndiklerini belirten akademisyenler, Boğaziçi protestolarının Türkiye’deki demokrasi mücadelesi için umut verici olduğunu vurguladı:

“Birbirinden farklı görüşlere, birikimlere ve uzmanlıklara sahip yüzlerce Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni olarak iki yıldır haksızlıklara karşı hep birlikte, yılmadan direniyoruz; ortaklaştığımız ilkeler uğruna, kurumun ve onu var eden öğrencilerin geleceği için mücadele veriyoruz. Akademi tarihinde kendine özgü bir yer edinen uzun erimli direnişimiz, çoğulculuğu, barışçıl duruşu ve ilkelere odaklanan yapısıyla geçtiğimiz iki yılda Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin umut verici örneklerinden biri oldu.”

“Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz”

“Üniversitemize yapılan saldırı daha geniş bir kuşatmanın ve kurumsal çöküşün parçası” denilen açıklamada akademisyenler, taleplerini bir kez daha yineledi:

“Bizler, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak biliyoruz ki üniversitemize yapılan saldırı daha geniş bir kuşatmanın ve kurumsal çöküşün parçası. Üniversite kurumu özelinde tüm ülkenin geleceği yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Tam da bu nedenle iki senedir sadece Boğaziçi Üniversitesi için değil, kamunun vazgeçilmez değerlerinden biri olan üniversiteyi savunmak için bu meydandayız. Ve üçüncü senemize girerken her hafta bu meydanda verdiğimiz sözü yineliyoruz: Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar… Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.