Dünyanın en önemli teknoloji fuarlarından Consumer Electronics Show (CES), bu yıl da önceki yılları aratmayacak ilginçlikte ürünlere ev sahipliği yaptı. 1967 yılından bu yana düzenlenen etkinlikte bu yıl Sony, Samsung, Acer, Lenovo gibi ünlü teknoloji şirketlerinin yanında TOGG da yer aldı. ABD’nin Las Vegas kentindeki fuarda tanıtılan en ilginç aletleri Nilay Kamu sizin için derledi.
5 Ocak’ta başlayan ve 8 Ocak’ta biten CES 2023, tüketici elektroniklerinin tanıtılması açısından önemli bir etkinlik olarak biliniyor. Bu etkinlikten önce de bazı ürünlerini gösteren ve duyuran şirketler olsa da detaylı bilgiler etkinlik sırasında verildi. Teknik bilgilere bakacak olursak; 41 ayrı teknoloji kategorisinde 174 farklı ülkeden marka bu etkinlikte yer aldı.
Gelelim eğlenceli kısma…
Geleceğe bakış: Dijital duygusal deneyim sunan BMW i Vision Dee
CES 2023’te karşımıza çıkan BMW imzalı konsept elektrikli araç i Vision Dee, tatlı bir tasarımla kullanıcıları karşılıyor. Bu yıl çok daha fazla konuştuğumuz ve artık Ayşe Teyze ve Mehmet Amca’nın da öğrendiği Metaverse evrenine göz kırpan bu araç, BMW’ye göre dijital mobilitenin geleceğini gözler önüne seriyor.
Akıllı gözlükleri yıllardır bekleyenleri heyecanlandıran bu otomobilde “Karma Gerçeklik Kaydırıcı” yer alıyor. Bu ne demek oluyor, hemen açıklayayım:
Ön cam, aşamalı olarak tam ölçekli bir portala dönüşebiliyor ve bu da dijital bir ekran deneyimi sunuyor. Otomobilde böyle bir şeye ihtiyaç var mı tartışılır ancak kulağa gerçekten de heyecan verici geliyor.
Diyalog yoluyla insan ve otomobil arasında doğal ve duygusal bir ilişki kurması planlanan bu aracın sade bir tasarımı bulunuyor. 240 E Ink panelden oluşan dış cephe aracın tek bir düğmeye basılarak renklerinin değişmesini sağlıyor. Aracın tahmin edebileceğiniz gibi satışa sunulması planlanmıyor ancak burada yer alan pek çok özelliğin önümüzdeki yıllarda satılacak BMW otomobillerde yer alması bekleniyor.
Yani tamamen hayal ürünü bir araç değil.
Dog-E: Gerçeğini besleyemeyenlere elektronik köpek
Hayvan beslemek büyük sorumluluk gerektiriyor. Bu sorumluluğu yüklenmek istemeyenlere CES 2023’ten iyi haber var: Dog-E.
Dog-E basit bir oyuncak köpek gibi gözükse de, bir milyondan fazla özelleştirilebilir ışık, ses ve kişilik seçenekleri sunuyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bir oyuncak şirketi olan WowWee imzalı olan Dog-E, ölmekte olan oyuncak sektörüne yeni bir soluk getirmek için geliştirilmiş. Şirket ilhamı teknolojide bulduğunu söylüyor ve NFT ile robotları bir araya getiriyor. Prototip aşamasında olan robot köpek, gerçek köpeklerden ilham alan özellikleri de bünyesinde topluyor.
Gözleri yerine farklı boyutlarda semboller eklenen bu robot köpek, dokunmalara karşı da refleks gösterebiliyor. Örneğin, başını sevdiğinizde dili otomatik olarak dışarı çıkıyor, gözlerinin yerini kalpler alıyor ve gerçek bir köpek gibi seviniyor. Robot köpeğin ilerleyen dönemde daha da geliştirilip, “gerçeğe yakın” bir deneyim sunması hedefleniyor.
Glüxkind Ella: Zorlu koşullara (!) uyum sağlayan akıllı bebek arabası
Teknolojinin bir diğer dokunuşu da bebek arabasına oldu. Çeşitli sensörlerle donatılan akıllı bebek arabası Ella, ebeveynleri yaşayacakları sıkıntılardan kurtarmayı hedefliyor.
Almanya merkezli Glüxkind tarafından geliştirilen farklı yapılarda ve ihtiyaçlara göre kullanılabilen bebek arabası Ella, otomobillerin olmazsa olmaz ihtiyaçlarından biri olan sürüş yardımıyla karşımıza çıkıyor. Bebek arabasında adaptif itme ve durma gibi destekler sunuluken, içinde bebeğin olmadığı durumlarda dahi hareket edebiliyor. Yani bebeğinizi araçtan alsanız ve arabayı boş bir şekilde itmek zorunda kalsanız, Glüxkind Ella bunu otomatik bir şekilde yapabiliyor.
Bir diğer yandan bebeği uyutmak için sarsmadan ileri ve geri otomatik hareketlerle sallayabilmesi dikkat çekiyor. Ella, aynı zamanda sensör ve kameralardan oluşan 360 derecelik bir güvenlik sistemine de sahip. Şirket tarafından yayınlanan ürün videosunda yokuş aşağı giderken yere düşen oyuncağı almak için pusetten uzaklaşan ebeveyni algılayan Ella’nın hareket etmeyi keserek durduğu görülüyor. Bebek arabasının pek çok özelliği var ancak sanıyorum ki en önemli özelliği bu.
Portatif sağlık cihazı U-Scan, idrarınızı depolayarak çalışıyor
Sağlık teknolojileri gelişiyor ve geliştikçe akıllı ve daha da küçülen cihazlarla karşılaşıyoruz. Yenilikçiliğiyle CES 2023 İnovasyon Ödülüne layık görülen U-Scan, temelde vücut sıvısından ölçüm yapmaya odaklanan bir cihaz. Kullanıcının evinde kullandığı klozete, temizleme ve koku özelliği bulunan yapıdaki ürünler gibi takılıyor ve üzerine idrar geldiğinde bunu depoluyor.
Kulağa bir noktada tuhaf gelse de aslında oldukça mantıklı bir ürün. Ürünün içinde yer alan sensörler sayesinde birkaç dakikada idrardan kişinin beslenme alışkanlıkları ya da adet döngüsü gibi verilerini tespit edebiliyor. Cihazın mobil uygulaması bulunduğu için uygulama üzerinden idrardan elde edilen analizlerin raporu kullanıcı ya da istenirse doktorlar tarafından incelenebiliyor.
Withings tarafından geliştirilen U-Scan, hastanelerden istenen idrar testini evde yapabilme ve dijital olarak doktorunuza gönderebilmeyi de hedefliyor.
Neden idrar yoluyla bilgi toplayan bir cihaz geliştirildi? Hem pratik olduğu için hem de idrardan kişilerin bazı hastalıkları, hamile olup olmadıkları ya da enfeksiyona sahip olup olmadıkları kolaylıkla tespit edilebildiği için. Bu cihazın geliştiricileri de tam olarak idrar yoluyla anlaşılacak hastalıkların tespitini eve kadar taşımak istiyor.
Kim bilir belki gerçekten de yaygın bir kullanım alanı bulur kendine!
Artık sifonu çekmeyi unutsanız da farketmez: İşte akıllı klozet Kohler Numi 2.0
Tuvalet teknolojilerinden ilerleyecek olursak, akıllı klozet Kohler Numi 2.0 da CES 23’te karşımıza çıkan bir başka ürün. Klozet gerçekten de bir bilimkurgu filminden çıkmış gibi görünüyor. Işıklı yapısı, standart klozetlerden farklı olarak tercih edilen köşeli tasarımı ve akıllı özellikleri bu klozeti ilginç kılarken bir yandan da 11 bin 500 dolarlık da bir fiyata ulaşmasına neden oluyor.
Kohler Numi 2.0, kullanıcı tuvalete girdiğinde algılıyor ve kapağını kaldırıyor.
Özellikleri bununla da kalmayan klozetin Alexa erişimine, ısıtma sistemine, UV aydınlatmaya da sahip olduğu aktarılıyor. Dışarıdan bakıldığında da zaten “teknolojik” görünen klozet, akıllı cihazlarla etkileşime girebiliyor olmasıyla da dikkat çekiyor.
Yalnızca klozete girip tuvaletini yapmak istemeyenler için farklı bir deneyim sunun bu klozetin aynı zamanda kötü kokuları önlemek adına bünyesinde otomatik koku spreyine de yer verildiği belirtiliyor.
Kohler Numi 2.0, akıllı telefonunuza kolaylıkla bağlanıyor ve sesli asistanı kullanmaya olanak tanıyor. Evdeki diğer akıllı cihazlara komut vermek de mümkün oluyor. Klozetin geliştirilme amacı ise kullanıcıların tuvaletten çıkmadan evdeki cihazları kontrol etmesini sağlamak.
Eğer bu klozeti almayı düşünüyorsanız artık sifonu çekmeyi unutabilirsiniz. Çünkü mobil uygulama üzerinden sifon da çekilebiliyor.
Ayak ve ayakkabı kokusuna son!
Tüketim kültürü bir delirme haline doğru ilerlerken LG’den farklı iki cihaz geldi. ShoeCase ayakkabı koleksiyoncularını hedef alan bir depolama çözümüyken, ShoeCare kullanılmış ayakkabılardaki kokunun önüne geçiyor.
Özel sensörler ile donatılan Styler ShoeCare, temelde ayakkabıları temiz tutmayı sağlıyor. Söylendiği kadarıyla cihaz her 37 dakikada bir dört ayakkabıyı temizliyor. Bunun yanında nemden koruduğu ayakkabıların temiz de kokmasını sağlıyor.
LG’nin iddiası “evde ayakkabı bakımı deneyiminde bir devrim yaratmak.”
ShoeCase ise adından da anlaşılacağı üzere bir ayakkabı vitrini olarak tanımlanabilir. Bu vitrin, ayakkabıların sanat eseri gibi sergilenmesini sağlarken aynı zamanda dış etkenlerden korunmasını da sağlıyor. ShoeCase’te ayakkabıları UV ışığından koruyan şeffaf paneller yer alıyor.
LG, ShoeCase için sanatçılarla iş birliği yaptı ve farklı versiyonlar çıkarttı. Aktarıldığı kadarıyla ilk etapta yalnızca Kore pazarı hedefleniyor. Yani ilerleyen dönemde başka ülkelere gelir mi bilmiyorum ancak ayakkabı koleksiyonu yapan kişilerin kesinlikle ilgisini çekecek bir çözüm gibi duruyor.
Bir onu yapmadığı kalmıştı: Samsung’dan canlı yayın yapabilen fırın!
Günümüzde neredeyse her uygulama üzerinden canlı yayın yapılabiliyor ancak insanlar tarafından…
Samsung pek çok özelliğin yanında canlı yayın da yapabilen bir fırın tanıttı. Bespoke AI Oven olarak adlandırılan bu fırında yer alan yerleşik kamera sayesinde pişen yemek için canlı yayın yapılabiliyor.
Şirket tarafından yapılan açıklamada fırına yerleştirilen kamera, pişirme ayarlarını otomatik yapmasının yanı sıra canlı yayın yapma özelliği kazanmasını sağlıyor. Kullanıcılar, isterse fırında yerleşik olarak bulunan kamerayı “sosyal medyada canlı yayın yapmak” için kullanabilecek. Yemek içerikleri hazırlayan yayıncıları hedef alan bu özellik gerçekten de kulağa ilginç geliyor.
Fırının yapabildikleri elbette bunlarla sınırlı değil. Samsung imzalı Bespoke AI Oven, fırında yemek yapma işini yapay zekâya devrediyor. Bunu nasıl yapıyor? Ürünün içine yerleştirilen kamera sayesinde. Bu kamera fırında pişirmek istediğiniz yemeğin ne olduğunu anlayacak ve ona göre bir pişirme süresi ayarlayacak. Sıcaklık, pişme zamanı ve hatta pişirme seçeneğini de otomatik olarak belirleyebilecek bu akıllı fırın, “yemek yapmayı bilmiyorum” devrinin de sonunu getirebilir. Çünkü böyle bir fırına sahip olan herkes yemek yapabilir.
İlk aşamada 106 farklı yemeği algılayabilen fırın, ilerleyen dönemde çok daha fazla çeşidi algılayacak deniyor. Tanıdığı yemek ve malzemeleri 7 inçlik dokunmatik ekrana yansıtan akıllı fırın, önerilerde kullanıcının değişiklik yapmasına da fırsat tanıyor. Tahmin edebileceğiniz üzere fırını kontrol edebileceğiniz SmartThings Cooking mobil uygulaması da bulunuyor. Bir diğer yandan Samsung Health ile de entegre olabilecek fırın gün içinde kullanıcının alışkanlıklarına göre yemek önerileri sunacak.
L’Oréal’in ruj aplikatörü ve kaş şekillendirme aparatı
“El ve kol hareket kabiliyeti sınırlı olan bireylerin güzellik ihtiyaçlarını karşılamak için teknolojiyi yardımcı olmak amacıyla nasıl kullanacağımızı uzun zamandır düşünüyoruz.”
L’Oréal, milyonlarca kişinin hayatını kolaylaştıracak ruj aplikatörü Hapta’yı tanıttı. Buradaki amaç, el ve kol kabiliyeti sınırlı olan kişilerin de rahat bir şekilde ruj sürmesini sağlamak.
Benzer şekilde bir faydaya odaklanan mutfak eşyaları üreticisi Verily ile çalışan L’Oréal, kavrama gücünü artıran bir gimbal sistemi geliştirmeyi başardı. Cihaz aktarıldığı kadarıyla tek şarj ile bir saate yakın kullanım sağlıyor. L’Oréal’in Lancome markasında test edilecek ürünü ilerleyen dönemde diğer makyaj malzemelerine de entegre etmeyi planlıyor. Ürün söylenildiği kadarıyla aralık ayında 150 ila 200 dolardan piyasaya sürülecek.
Şirketin bir diğer ürünü ise Brow Magic. Kamera lenslerine ya da mini bir yazıcı gibi görünen tasarıma sahip olan kaş cihazı, kullanıcının kaşlarına kolayca işlem yapmasını sağlıyor. Ürünün geliştirilmesinde geçici dövme tarafında bilinen Prinker ile işbirliği kuruldu.
Kolay bir uygulama ile kullanılan cihaz, özel mürekkep ve püskürtme sistemine de sahip. Saniyeler için kişinin yüzüne uyumlu kaş şeklini sunan Brow Magic, standart makyajı da çıkartabiliyor.
Sakinleştirici robot yastık!
Japon tasarımcıların geliştirdiği bu robotik yastık, kullanıcının nefes alma ritmini taklit ediyor. Bu sayede kişinin rahatlamasına yardımcı oluyor. Yumuşak ve kabarık duran yastık, karnınıza doğru tuttuğunuzda titreyerek genişliyor ve ardından da daralıyor. Ürünün vaat ettiği şey ise nefesiniz ile senkronize olmaya başladığında daha yavaş ve derin nefes almanızı sağlamak, bunun da sizi giderek sakinleştirmesi.
Sony oyun tarafı için engelli bireyleri düşündü
Sony, sınırlı motor kontrolüne sahip oyunseverler için “Project Leonardo” adını verdiği donanımı tanıttı. Bu ürünün tasarımı diğer Sony kontrolcüleriyle benzerlik taşıyor olsa da değiştirilebilir düğmeler, üçüncü taraf aksesuar bağlantı noktaları ve diğer özelleştirilebilir girişlerle kaplı iki dairesel oyun kumandası sunmasıyla ayrılıyor.
Kumanda kiti sunulan Project Leonardo, aynı zamanda masaya koyulduğunda düz durabiliyor. İstenirse standart bir tripoda monte edilebiliyor ya da DualSense ile eşleştirilerek üç cihaz da tek bir oyun kumandasına kısa sürede ve kolayca dönüştürülebiliyor.
Bu oldukça önemli bir adım zira oyun pazarında engelli bireyler için geliştirilen cihazlar oldukça kısıtlı.
