Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ili vurdu. Deprem, Adıyaman’ın köylerini de etkiledi. Adıyaman’ın Eski Kahta Köyü yamaçlarında dev bir kaya depremde ikiye bölündü. Bazı kaya parçaları evlerin üzerine düştü, köy sakinleri ise bölgeyi terk edip çadırlarda yaşamaya başladı.
“Evlerimize girmemiz için kayanın kırılması lazım”
Evi kayanın düştüğü konuma 50 metre uzaklıkta olan bir vatandaş, şu an çadırda kalıyor. Kayanın kaldırılması için yardım çağrısında bulunan vatandaş, “Deprem sırasında evdeydik. Deprem olmaya başlayınca evden çıktık. Sabah geldiğimizde taş birbirinden ayrılmıştı. Devletin gelmesini bekliyoruz. Evlerimize girebilmemiz için taşın kırılması lazım. Hepimiz dışarıdayız, çadırlarda yaşıyoruz. Hayvanlarımız var. Evimin taşla arası 50 metre. Bu taşın kırılması lazım” dedi.
“Eve yanaşamıyoruz”
Eski Kahta Köyü’nde yaşayan Hacı Bulgur’un evine dev bir kaya parçası düştü. Bulgur, depremden sonra kayada çatlama meydana geldiğini belirtti, “Dinamit patlar gibi patladı, büyük bir ses geldi. Hemen annemi alıp dışarı çıktım. Sabah baktığımda taş ikiye çatlamıştı. Evimiz yerle bir oldu. Taş evimizi iki metre aşağıya kaldırmış. Ev şu an çok tehlikeli, eve yanaşamıyoruz. Acilen bize yardım gerekiyor çok zor durumdayız, bu taşın kırılması gerekiyor” diye konuştu.
“Kaya biraz daha kayarsa köyü yerle bir edecek”
Bulgur, depremde yıkılan kayanın kaldırılması için kimsenin gelmediğini anlattı:
“Sadece röportaj yapmak için geldiler, başka kimse gelmedi. Devlet herhangi bir koordinasyon kurmadı. Herhangi bir kepçe, dozer daha gelmedi. Acilen müdahale edilmesi lazım. Eğer kaya biraz daha kayarsa köyü yerle bir edecek. Sağlam kalan evler de yıkılacak. En az 500 hayvan var. Onların da hepsi telef olacak.”
“‘Sağlam’ raporu veren mühendislere hakkımı helal etmiyorum”
Kayanın kırılması için defalarca jeoloji dairesine başvurduğunu anlatan Bulgur, gelen mühendislerin kaya için “sağlam” raporu verdiğini söyledi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Defalarca jeoloji dairesine başvurduk. Mühendisler bu taşa ‘sağlam’ raporu verdi. Baktım ki devlet hiçbir çare bulmuyor, ben de mahkeme yoluna başvurdum. Mahkemeyi kazandım. Ama mahkeme de ağır gidiyor, bir türlü ilerleyemiyor. Bir an önce bitse de bu taşı kırsalar, bizi bu beladan kurtarsalar. Devlet büyüklerinden rica ediyorum acilen buraya yardım gerekiyor. Bugüne kadar böyle bir felaket olmadı ama daha önce taşta böyle çatlamalar meydana gelmişti. Daha önce bütün kurumlara müracaat ettim. Ama hiç kimse ilgilenmedi. Karşıdan bakıyorlardı ve sağlam raporu verip gidiyorlardı. Sağlam raporu veren mühendislere hakkımı helal etmiyorum. Onlar hakkında da soruşturma başlatacağım.”
“Mühendisler taşa ‘sağlam’ raporu verdi”
Hacı Bulgur’un erkek kardeşi Recep, İstanbul’dan Adıyaman’a abisine yardım etmek için gelmiş. Recep de daha önce kayayı incelemeye gelen mühendislerin taşa “sağlam” raporu verdiğini söyledi:
“Tek sevincimiz annemle abimin sağ çıkması. Kayanın büyüklüğü göz önünde zaten. Evin ön tarafı düzgün gözüküyor ama arka tarafı komple içeri çökmüş. Yaklaşık 15 hane var ve hepsi köyü boşaltmış. Tek amacımız bu taşın kırılması. Defalarca kayanın yıkılması için dilekçe verdiler, ben kendim şahidim. Mühendisler geldi, incelediler ve taşa ‘sağlam’ raporu verdiler. ‘Bu taş kolay kolay kıpırdamaz’ dediler. Herhangi bir müdahalede bulunmadılar.”
“Mühendisler bana inanmadı”
Yıkılan kayanın üst tarafını görmek için yukarı çıktık. Hacı Bulgur sözlerine şöyle devam etti:
“Eskiden de taşın ağır çatlaklar verdiğine dair belirtiler çok yüksekti. Ama mühendisler bir türlü onaylamıyordu. Mühendislere suyu ve ağır çatlakları gösterdiğim halde bana bir türlü inanmadılar. Bana, ‘Taş sağlamdır, hiçbir zaman kaymaz. Deprem olsa da bu taş gitmez’ dediler. Ben onlara hakkımı helal etmiyorum. Mahşer günü iki elim onların yakasında olacak. Bu dünyada da gereken bütün hukuki soruşturmayı başlatacağım. Kesinlikle hiç kimseden korkmuyorum, çekinmiyorum. Canımı alsalar da ben bu davadan vazgeçmem.”
“Taş devrilirse bütün mahalle gider”
Nihat Özkan da kayanın evinin üzerine düşmesinden korktuğu için ailesi ile birlikte çadırda yaşadığını anlattı, “Kaya depremde ikiye bölündü. Çıkardığı ses bizi korkuttu. Bütün aile evden çıktık. Çadırlara geldik burada yaşıyoruz. Taşı kırarlarsa evimize gireriz. Taşı kırılmasını istiyoruz. Taş devrilirse bütün mahalle gider” dedi.
