Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sosyolog ve tarihçi Hamit Bozarslan: “Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesi mantıklı ama Altılı Masa demokratik bir masa değil”

Merkezi Diyarbakır’da bulunan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) “Tigris Diyalogları” programında konuşan Paris Sosyal Bilimler Yüksekokulu Öğretim Üyesi, sosyolog ve tarihçi Hamit Bozarslan, Kürtler ve HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesinin mantıklı olduğunu ancak Altılı Masa’nın demokratik bir masa olmadığını söyledi.

DİTAM’ın Diyarbakır’da bir otelde düzenlediği “Tigris Diyalogları”nda, “Türkiye siyasetinde Kürtler ve seçimler” konusu tartışıldı. Yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı programda ilk konuşmayı DİTAM Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş yaptı. Yurtdaş, Türkiye’nin önünde Cumhuriyetin ikinci yüzyılı bakımından da çok kritik bir seçim bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Demokrasi ve özgürlük olmadığı sürece halkın iradesi ile açığa çıkan irade bir işe yaramaz. Çünkü kayyumlarla ya da gasp yöntemi ile bu iradeye el konuluyor. HDP, cumhurbaşkanı adayı çıkarmadı, bu da HDP’nin Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini gösteriyor. Kürtler, hem geçmişte nasıl bir yol ve yöntem izlemiş seçimlerde ve şimdi ne yapacak onu konuşacağız. Kürtler’de son 30 yıldır daha çok yönetimde ortak olma, etkili olma süreçleri gelişti ve böyle bir gelenek yaratıldı. Erdoğan’ın yürüttüğü Kürt karşıtlığı politikası artık bir tıkanmaya geldi. Buradan geri döner mi, artık çok zor görünüyor. HÜDA PAR ile yaptıkları seçim ittifakı işbirliğini aşan bir stratejik ittifaktır. Altılı Masa’da ise Kürtler’in talebini bloke eden bir İYİ Parti var. Tarihsel bir süreçten geçiyoruz, bunu konuşup tartışacağız.”

Programa çevrimiçi olarak Paris’ten katılan Paris Sosyal Bilimler Yüksekokulu Öğretim Üyesi, sosyolog ve tarihçi Hamit Bozarslan ise iktidarın toplumu çürütmeye, toplumun akli melekelerini sistematik şekilde yok etmeye çalıştığını belirterek, “Türkiye’de toplumun akli melekeleri ve hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Toplumları çürüten iktidarların kendileri de çürümek durumunda kalıyor. Kendi akli melekelerini de yok ediyor. Bugün, artık seferberlik ve mobilizasyon imkânlarını kaybetmiş durumdadır” dedi.

HDP ve Kürtler’in Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemesinin çok mantıklı olduğunu ancak Altılı Masa’nın da çok demokratik bir masa olmadığını belirten Bozarslan, “CHP hâlâ Kemalizm ve İttihat ve Terraki ile mirasını koparmamış bir partidir. CHP, içindeki demokratik kanatlara rağmen bunlardan kopabilecek mi, bunu şu ana kadar yapamadıklarını görüyoruz. İYİ Parti ise Susurluk skandalından çıkan bir perspektiften gelen bir parti. Altılı Masa’nın acil çözülmesi gereken mutabakatında 2 bin 200 sorun var ama bunun içinde Kürt sorunu yok” diye konuştu.

Bozarslan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürtler’in haklarının meşruiyeti kabul edilmeden demokrasi olmaz. Her şeyin kesinlikle seçimlere indirgenmemesi gerekir. Türkiye’deki baskı rejimine rağmen aynı zamanda direniş sahaları vardır. Direniş sahaları genişletilmelidir. Türkiye’nin geleceğine 2023’ü ufuk alarak değil, 2030-2040’ları ufuk alarak bakmak gerekir. Türkiye’de dengeler artık iktidarın değil, direniş sahaları olan gençlerin lehine değişiyor. İktidarın istediği toprakların şehit kanları ile sulanmasıdır ancak gençler artık bunu kabul etmiyor. Ne iyimserlik sarhoşluğuna ne de karamsarlığa kapılmamak gerekir. Zaman artık muhalefetin ve gençlerin lehine çalışıyor. Bugün özgürlükten uzak ve yoksul olan Kürtler’dir. Kürt gençlerinin önemli bir kesimi bugün zindanlarda. Bu ağır bedel, özgürleşme sürecinin olduğunu gösteriyor. Kürtler’in Türkiye’yi ve Kürdistan’ı taşıyabilme kapasitesi var ama Türkiye Kürtler’i taşıyabilecek mi? Özgürleşme olgusu, Türkler’in üstünlük olgusundan ve hakimiyet olgusundan vazgeçmesi anlamına gelir. Bunu yapabilecekler mi? Türkler’in hakim olduğu grupların özerkliğe kavuşması gerekir. Türkler’in bugün içine kapandıkları korku zindanından çıkmaları gerekiyor, kendi tarihlerini sorgulamaları gerekiyor.”

Toplantı daha sonra katılımcıların değerlendirmeleri ve soru-cevap olarak devam etti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.