Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yargıtay’ın Can Atalay kararı: Bir üyenin “Uygulama hukuksuzdur” şerhine rağmen itiraz reddedildi

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay’ın tahliye talebinin reddedilmesi kararına yapılan itirazı oy çokluğuyla reddetti.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Gezi davasında yerel mahkeme tarafından 18 yıl hapse mahkum edilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, yargılamanın milletvekili seçilmesi nedeniyle durdurulması ve tahliyesine karar verilmesi yönündeki başvuruyu reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararını yerinde buldu.

Daire, bire karşı dört oyla, Atalay’ın avukatları tarafından Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına yapılan itirazı reddetti.

Bir üye karşı oy verdi

Oy çokluğu ile alınan karara karşı oy veren bir üye muhalefet şerhinde, üyelerle uzlaşamama gerekçesinin, henüz kesinleşmeyen cezası bulunan ve milletvekili seçilen sanığın, Anayasa’nın 83/2 maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığından yararlanıp yararlanamayacağı yönünde olduğunu belirtti.

Muhalefet şerhinde, Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) milletvekili seçilen Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu’nun Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru da hatırlatıldı.

Muhalefet şerhinde, somut olayda yasama dokunulmazlığını kazanan sanığın bu hakkına müdahalenin dayanağı olan Anayasa 14. maddenin yeterli açıklıkta olmadığı belirtilerek, “Anayasa mahkemesi ve Yargıtay Ceza Daireleri kararları arasında 14. maddenin belirlilik ve öngörülebilirliği konusunda oluşan içtihat farklılığı bu normun belirlilik ve öngörülebilirlik, dolayısıyla kanunilik koşulunu sağlamadığı konusunda yeterli fikir vermektedir” denildi.

Muhalefet şerhinde 14. ve 83. maddeye vurgu yapıldı

Şerhte, Anayasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrasının metninin; Anayasa’nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki durumlar” ibaresini, dolayısıyla Anayasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesi nedeniyle, yasama dokunulmazlığı dışında bırakılan suçları salt yargı organlarının kararlarıyla anlamlı bir şekilde belirlemeye ve yorumlamaya elverişli olmadığı belirtildi.

Muhalefet şerhinde, “Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; Anayasa’nın 14. maddesinin üçüncü fıkrasından ve Anayasa’nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenleyen 67. maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinden hareketle Anayasa’nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ‘Anayasanın 14. maddesindeki durumlar’ ibaresinin kapsamına hangi suçların girdiği konusunda kanun koyucunun düzenlemesi dışında yargı organlarınca yapılan yorumlarla belirlilik ve öngörülebilirliği sağlamanın mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.

Son olarak şerhte, Can Atalay’ın Anayasa’nın 14. ve 83. Maddelerine göre tutuklanamayacağı, bu nedenle tahliyesine karar verilmesi gerektiği belirtildi ve şöyle denildi:

“AİHM’in aradığı kanunilik ölçütünün somut olayda gerçekleşmemesi, daha önceden benzer olay nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin verdiği Gergerlioğlu kararında ulaşılan Anayasa’nın 14. maddesindeki sınırlamanın belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerini sağlayamadığı sonucu da göz önüne alınarak, sanık Şerafettin Can Atalay’ın milletvekili seçilmekle birlikte Anayasa’nın 83/2 maddesinde düzenlenen ve yargılama engeli olan yasama dokunulmazlığına sahip olması nedeniyle, Anayasa’nın 83/2 maddesi uyarınca tutuklanamayacağından tahliyesine karar verilmelidir.”

Ne olmuştu?

Avukat Can Atalay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada yargılanmış ve 18 yıl hapse mahkum edilmişti.

Mahkemece, davanın diğer sanıkları Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin 8 sanık hakkındaki mahkumiyet kararını hukuka uygun bulmuştu.

Avukatları, Anayasa’nın 83. maddesi kapsamınca Atalay’ın serbest bırakılması için Yargıtay’a başvurmuştu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay’ın avukatlarının tahliye talebini oybirliği ile reddetmişti.

Karada, yasama dokunulmazlığına iki istisna getirildiği, bunların “ağır cezayı gerektiren suç hali” ve Anayasa’nın “temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması” başlıklı 14. maddesindeki durumlar olduğu belirtilmişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.