Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Her 10 kiracıdan 9’u bugün taşınmak zorunda | Arabuluculuk çözüm olacak mı?

Hızla artan kira ücretleri, ev sahibi-kiracı ilişkilerinde büyük krize yol açtı. Öyle ki kiracı ve ev sahibi arasında ölümle bile sonuçlanabilen kavgalar yaşanıyor. Bu sorunların çözümü için hükümet zorunlu arabuluculuk dönemi başlattı. Kira anlaşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildi. Öte yandan her 10 kiracıdan 9’u taşınmak zorunda kalsa bütçesine uygun ev bulamayacağını düşünüyor. Arabuluculuk sistemi nasıl işleyecek, kiracılar ve ev sahipleri bu süreçe nasıl bakıyor?

Türkiye’de konut krizi devam ederken, kiracı ve ev sahibi arasında yaşanan sorunların çözümü için zorunlu arabulucu dönemi başladı. Kiralardaki fahiş artışlar nedeniyle artan anlaşmazlıklarda taraflar önce arabulucuya gidecek. Eğer arabulucu da uzlaşma sağlayamazsa yargı süreci başlayacak.

Ipsos Araştırma şirketi “kiracılar ve ev sahipleri” araştırmasına göre her 10 kiracıdan 9’u taşınmak zorunda kalsa bütçesine uygun ev bulamayacağını düşünüyor. Kiracıların yarısı oturdukları semtten memnun ancak oturdukları evden memnun olanların oranı daha düşük. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i geçen yıl oturdukları semtten memnunken; bu yıl bu oran yüzde 45’e düştü. Oturdukları evden memnun olanların geçen yılki oranı yüzde 41 iken bu yıl yüzde 35’e geriledi.

Veriler böyleyken, arabuluculuk sistemi nasıl işe yarayacak mı? Avukat-Arabulucu Penbe Üner Keskin’e sorduk.

Penbe Üner Keskin

“Arabuluculuk sistemindeki ana hedef yargının yükünü azaltmak”

Avukat-Arabulucu Penbe Üner Keskin, arabuluculuk sistemi getirilmesindeki temel amacın davaların uzun sürmesi ve yargının meşgul edilmesi olduğunu söyledi:

“Devletin arabuluculuk sistemini getirmesindeki esas gaye yıllardır davaların uzun sürmesi ve bu dava yükünün de devlet açısından ciddi bir maliyet oluşturmasıydı. Arabuluculuk sistemi ülkemiz açısından yeni gibi görünse de dünyada yeni değil, biz sadece bu sisteme sonradan geçtik. Ama ana hedef, yargının yükünü azaltmak, hukuk yetkinliği olan insanlar ile kişilerin uyuşmazlıklarını daha hızlı, daha az maliyetli yollarla çözüm bulmaktır.”

“Arabuluculuğu işçi-işveren ilişkilerinde test ettik”

Arabuluculuğun zaman içerisinde toplumda yer bulacağının altını çizen Keskin, bu sistemin işçi-işveren ilişkilerinde yararlı olduğunu vurguladı:

“Arabuluculuğa başvuran kişiler için etkili olacağını düşünüyorum ama bu toplumumuzda uzlaşma kültürünün zamana yayılmasına bağlı bir süre içerisinde gerçekleşecektir. Biz arabuluculuğu işçi-işveren ilişkilerinde çok iyi test ettik. Bu anlamda kiracı ve kiraya veren ilişkisi yönünden de bu sistemin zaman içerisinde oturacağını düşünüyorum.”

“Mahkeme kararına dönüşebilir nitelikte bir metin veriyoruz”

Avukat-Arabulucu Penbe Üner Keskin, arabuluculuk sisteminin nasıl çalışacağını anlattı. Keskin, dört haftalık süre içerisinde taraflarla müzakere yürütüleceğini, tarafların uzlaşması sonucunda da bir sözleşmeye dönüştürüldüğünü söyledi:

“Adliyeler nezdinde kurulu arabuluculuk bürolarına bir başvuru yapılacak. Biz arabulucuların 24 saat içerisinde o görevi bir kabul süresi var. Bizim toplamda üç hafta artı bir haftada uzatım yetkimiz olmak üzere dört haftalık bir süremiz var. Dört haftalık süre içerisinde tarafları ister mail, ister mesaj, ister posta yoluyla ister ofisimize çağırarak müzakere süreçlerini, yürütebiliyoruz. Bu dört haftalık süre içerisinde taraflar izin verdiği kadar toplantı yapabiliriz. Yapılan toplantılar sonucunda taraflar şayet uzlaşmak isterlerse onu biz bir metne bağlıyoruz. Ama o metin kişiler arasında yapılan herhangi bir sözleşmeden farklı. Mahkeme kararına dönüşür nitelikte güçlü bir metin.”

“Yüzde 25 sınırı konutlar için geçerli”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2 Temmuz 2023’ten 2 Temmuz 2024’e kadar bir yıl süreyle konut kiralarında kira artışı oranı üst sınırının yüzde 25 olarak uygulanacağını bildirdi. Keskin, bir yıllık erteleme kararının sadece konut kiraları için geçerli olduğunu söyledi:

“Bir yıllık erteleme sadece konut kiraları için geçerli. Yani konut vasfında kiralanan yerler için. İşyerleri için yüzde 25’lik bir sınır söz konusu değil. Ama biz arabulucularda anlaşma yaparken taraflar kabul etmiyorsa mutlaka yüzde 25 sınırını kendimize sınır almak zorundayız.”

“Arabuluculuk anlaşma masasıdır, yargı yolu her zaman açıktır”

Arabuluculuk sisteminin kiracı veya ev sahibini zorlamadığını belirten Keskin, anlaşma sağlanamaması halinde yargı yolunun açık olduğunu söyledi:

“Sistem kiracıyı da ev sahibini de zorlamıyor. İki tarafın da anlaşmama lüksü var. Arabuluculuğa başvuru zorunlu, içindeki süreç zorunlu değil. Devlet şunu söylüyor, eğer dava açmak istiyorsan arabulucuya gitmelisin. Ama arabulucu huzurunda kimse seni hiçbir şeye zorlayamaz. Ben anlaşmak istemiyorum deyip masadan kalktığında kimse bir şey diyemez. Arabuluculuk, bir anlaşma masasıdır. Anlaşırsınız veya anlaşmazsınız bu durumda yargı yolu her zaman açıktır.”

“Kiralar çok yüksek”

Kiracı ve ev sahiplerine ise fahiş kira artışlarını ve getirilen arabulucu sistemini sorduk.

Ev sahibinin anlayışlı olmasından dolayı sorun yaşamadığını söyleyen kiracılar da var, yapılan zam nedeniyle tartışma yaşadığını söyleyenler de:

“Kiramdan memnunum. Şu an evimden çıksam aynı fiyata aynı semtte imkanı yok ev bulamam. Ev sahibimle aramda sorun yok. Yüzde 25 zammı kendisi kabul ediyor ama tabii ki kiralar şu anda çok yüksek.”

“Çözüm olmaz sadece adliyeyi rahatlatır”

Emekli olduğu için kirasını öderken zorlandığını söyleyen bir vatandaş, arabuluculuğun bir çözüm olacağını düşünmediğini söyledi:

“Ek işte çalışıyorum pahalı geliyor ama başka çaremiz yok. Evimden çıksam aynı fiyata ev bulamam. Fırsat buldukça zam yapıyorlar. Arabuluculuk çözüm olmaz, sadece mahkeme yoğunluğunu azaltır. Adliyelerin rahatlaması için bu çözümü getirdiler yoksa bize bir yararı olacağını düşünmüyorum.”

“Kiraları ödeyemiyoruz”

Esenyurt’ta kirada oturan bir vatandaş da kira zamlarından dertli:

“Hiç memnun değilim, ekonomi zaten kötü. Ama biz kiraları ödeyemiyoruz. Arabuluculuk en fazla 10 bini 8 bine düşürebilir ama yine geçinemezsiniz. 17 bin TL alıyorum ama bu parayla geçinmek mümkün değil.  Ben Esenyurt’ta oturuyorum. 10-12 bin kirayı veremiyorum. Çok zor durumdayız.”

“Kira insanların hayatında bu kadar yer kaplamamalı”

Ev sahibi olduğunu söyleyen vatandaş, “Kiracılar da haklı, ben bir ev sahibi olarak kıyamıyorum, kendim de zam yapmıyorum. Hayat çok pahalı, onlar da çok haklı. Ev sahipleri biraz daha vicdanlı olmalı. Arabuluculuğun çözüm olacağını düşünmüyorum” dedi.

Başka bir ev sahibi de, “Hayat gerçekten pahalılaştı ama insanların maaşlarına o kadar yansımadı. Ben ev sahibi olarak kurallara riayet ettim hatta daha da anlayış gösterdim. Sonuçta o insanların başka ihtiyaçları da var, kira hayatında bu kadar yer kaplamamalı. İki taraftan herhangi birinin anlayışsız olduğu durumda arabuluculuğun işe yaracağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Ev fiyatlarıyla evlerin içerisi arasında büyük bir uçurum olduğunun altını çizen vatandaş, “Tuvaleti bile düzgün olmayan bir ev için 20 bin TL vermek istemiyorum” dedi:

“Her iki tarafta haklı ama ev sahiplerinin şöyle bir handikabı var, ‘Benim evim var, dört duvarım var, burayı kiraya vereceğim, buradan geçineceğim’ diye düşünüyorlar. Bir lütufta bulunuyorlarmış gibi ekstra bir egoyla kiracılara yaklaşıyorlar. Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki uzlaşmacıların da hiçbir işe yaracağını düşünmüyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.