Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Proje başka, inşa edilen başka | İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yanında kaçak fabrika: “Burası neredeyse patlayıcı statüsünde”

Alce Elektrik’e ait trafo fabrikasında 600 işçi çalışıyor ve 70 bin voltluk enerjiyle reçineli trafo üretimi yapılıyor. Bu tesis, aynı zamanda İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ve Türk Hava Yolları (THY) Technic gibi yapıların da yanında bulunuyor. İmar kuralları gözetilmeksizin yapılan tesis, afet veya yangın anında büyük felaketlere yol açabilir. İlk hazırlanan projenin mimarı Serkan Atilla Cedetaş, planlanandan tamamen farklı bir fabrika inşa edildiğini söyledi. Cedetaş, Sakarya-Hendek’teki havai fişek fabrikasında yaşanan felaketi de hatırlatarak, “Aynı fabrika, hiçbir farkı yok. Ölen öldüğüyle kalacak, bunu herkes biliyor” dedi.

Şu anda faaliyetteki fabrika

“Çevreye saygılı, yeşil bina olarak tasarlandı”

Cedetaş Mimarlık, 2011’de İstanbul-Pendik’te yapılacak bir sanayi tesisi için proje hazırladı. Proje, İstanbul’daki ilk “yeşil bina” statüsü niteliğindeydi. Fabrika içerisinde reçineli trafo üretildiği için, projede yangına ve afetlere dayanıklı olmasına özellikle dikkat edildi. Projenin mimarı Serkan Atilla Cedetaş, süreci şöyle özetledi:

“Eski fabrikaları çok kötüydü, daha kaliteli ve nitelikli bir yapıya geçmek ve imarla alakalı problemleri çözmek için proje hazırladım. Eski binanın yan tarafına ek olarak bir bina tasarladık. Yepyeni, çevreye saygılı, suyunu tekrar kullanan, enerjisini güneşten alan yeşil bina olarak tasarlandı.”

Tasarlanan fabrika

“Müteahhit ‘Projenin dışına çıkmayacağım’ dedi”

Pendik Belediyesi 2013’te projeyi onayladı. Yapı ruhsatı iki yılda çıkarıldı ve inşaat süreci başladı. Firma sahipleri, inşaata başlanacağı sırada projenin sahibi Cedetaş’a “Biz müteahhidi değiştirmek istiyoruz, bir problem olur mu?” diye sordu ve müteahhit değiştirildi:

“Bu soru bende korkunç bir hayal kırıklığı yarattı. ‘Tamam, sorun olmaz ama tek bir şartım var, müteahhit bütün kurallara uyacak ve kesinlikle projenin dışına çıkmayacak’ dedim ve anlaştık. Müteahhit ile konuştum, ‘Projenin dışına çıkmayacağım’ dedi. İnşaat başladı.”

“Müteahhit 2 ayda bütün inşaatı bitirdi”

Mimar Serkan Atilla Cedetaş, müteahhidin projenin tamamen dışında bir yapı inşa ettiğini söyledi:

“Müteahhit, tam 2 ay içerisinde bütün inşaatı bitirdi. Çelik olan yerlerin hepsini betonarmeye dönüştürdü. Projede bina, 2 katlı ve yüksekliği 11 metre olarak belirlenmişken, müteahhit 4 katlı ve 14 metre yaptı.”

“Ameliyat olmasaydım izin vermezdim”

Serkan Cedetaş, inşaat sırasında ameliyat olduğunu ve müdahale edemediğini belirtti:

“Bir anda hastaneye kaldırıldım, kalp ameliyatı oldum. Ben hastaneye yatırıldığım zaman bunlar geldi başıma. Göğsümde kocaman dikişlerle gittim ve inşaatın bittiğini öğrendim. Ameliyat olmasaydım, ben bunlara müsaade etmezdim. Ne olursa olsun, projeye uygun bina yapılırdı.”

“Projemi alıp başka mimara teslim ettiler”

Beş yıl süren mahkeme sürecinin sonunda, fabrika binasının fiilen projesiz olarak inşa edilip sonradan gayrihukuki ruhsatlandırıldığı anlaşıldı:

“Müteahhit bana ‘Ben böyle yaptım, sorun olur mu?’ dedi. ‘Tabii ki olur’ dedim. Benden imza atmamı istiyordu. Kabul etmedim ve firma sahipleriyle görüştüm. O iki ay içerisinde belediyeye gittim. ‘Projemin dışında bambaşka bir uygulama yapılıyor bunun düzeltilmesi lazım’ dedim ama benim bütün haklarımı yok ettiler, benim projemi alıp başka mimara teslim ettiler. O mimar da altına imza atıp ikinci ruhsatı alıp, iskân etti.”

“Fabrika patlayıcı’ statüsünde, yangın çıkarsa işçiler ölecek”

Pendik Belediyesi’nin verdiği “yapı kullanım izni” ile fabrika 2017’de faaliyete başladı ancak müteahhidin inşa ettiği yapı, mimar Cedetaş’ın çizdiği tüm yangın kaçış senaryoları ve mühendislik disiplinleri göz ardı edilerek yapıldı:

“İstanbul İtfaiyesi ile yangın anında çalışan işçiler nasıl kaçar, ne yapar, yangın anında nasıl kurtulurlar diye statik, mekanik, elektrik projesi çalıştık. Yangın çıkarsa buranın söndürülme ihtimali sıfır. Bana bunu İstanbul İtfaiyesi söyledi, dedi ki, ‘En yakın 5 şehir yardıma gelse bile burayı söndüremezler’. İçeride reçineler var, burası zaten neredeyse patlayıcı statüsünde. Sakarya-Hendek’te havai fişek fabrikası vardı, aynı fabrika hiçbir farkı yok. Ölen öldüğüyle kalacak. O insanlar yanacaklar, ben biliyorum bunu, herkes biliyor, fabrikadaki müdürler de biliyor. Bir tane müteahhit tarafından bunların hepsi çöpe atıldı.”

Pendik Belediyesi mahkeme kararını uygulamadı

Mimar Serkan Cedetaş, 2018’de hem İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi hem 12. İdari Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, 2019’da Pendik Belediyesi’nin uygulamasını iptal etti ve karar kesinleşti ancak mahkeme kararı uygulanmadı.

Belediye, Cedetaş’ın 2015 yılına ait ancak kendilerinde bile olmayan istifaname fotokobisini gerekçe göstererek müelliflik haklarını askıya aldı:

“Belediye 2015’te istifa ettiğimi öne sürüyor ama ilginçtir ki 2016’da benim imzamla inşaata başlıyorlar. Ben belediyeye bunu sordum. İstifa eden adamın imzasıyla tekrar ruhsat verilir mi, verilmez. Ben mâdem istifa ettim, o zaman bana ruhsat vermemeniz gerekirdi ama benim imzamla inşaat başladı. Maddi-manevi bütün haklarım kaldı. Bütün mahkemeler bana yüzde 100 haklılık verdi, kararı iptal etti ama belediye kararı iptal etmedi. Bununla alakalı da bir dava açtım. Yine mahkeme beni haklı buldu.”

Bilirkişi heyeti de mimar Cedetaş’ı haklı buldu

Pendik Belediyesi’nin yeni kararının iptali için 2020’de bu sefer İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, bilirkişi heyeti kurdu. Aynı zamanda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) de avukat Can Atalay, Prof. Dr. Alper Ünlü ve Doç. Dr. Ratip Kansu’dan oluşan bir heyet kurarak rapor hazırladı. Bilirkişi heyetlerine göre, Cedetaş Mimarlık’ın başvurusu haklıydı.

Hukuksuz yapı hâlâ faaliyet halinde

Mahkeme, bu yıl geçmiş uygulamayı iptal etti ancak Pendik Belediyesi kararın iptali için üst mahkemeye başvurdu:

Mimar Cedetaş, “Bina tamamen keyfi yapıldı ve ben hâlâ kâğıt üstünde ve yasalara göre, o binanın mimarı olarak gözüküyorum. Yarın bir gün yangın veya deprem olsa bana gelip hesap sorabilirler. Belediye, zabıta, valilik, hepsine resmi başvurular yapacağız. Bu fabrikanın faaliyetinin durdurulması, projenin mutlaka yeniden ele alınması lazım” dedi.

Pendik Belediyesi, İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nin kesinleşen kararını uygulamadı. Mimar Cedetaş, hukukçularla dilekçe hazırladıklarını ve fabrikanın faaliyetinin durdurulması gerektiğini söyledi:

“Artık dilekçelerle yol alacağım çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul Valiliği’nin verdiği izinler var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği izinler var. Bu izinler sayesinde bu fabrika faaliyet gösteriyor. Bu bina şu anda kaçak çünkü mimari projeye uygun yapılmadı. Oysaki burası çok iyi bir bina olacaktı. Çevreye saygılı, kendini üreten, çok yüksek estetik kalitesi olan bir bina olacaktı.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.