AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Çalışmaları için bulunduğu ABD’nin New York şehrinde PBS kanalına röportaj verdi. Erdoğan kendisine Sedef Kabaş, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamının hatırlatılması ve “Bu kişileri susturmaya mı çalışıyorsunuz?” sorusu üzerine “Türkiye bir hukuk devletidir” yanıtını verdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentindeki Türkevi binasında PBS kanalından Amna Navaz’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, İsveç’in NATO üyeliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile devam eden F-16 müzakereleri ve iç politika hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“AB’nin katkılarına ihtiyacımız yok”
Erdoğan, ABD’ye gitmeden önce Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un hazırladığı ve Parlamento’nun da kabul ettiği rapora atıfla, “AB Türkiye’den kopmanın gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmeden sonra gerekirse AB ile yolları ayırabiliriz” demişti. Kendisine bu sözlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, Türkiye’nin 50 yıldır Avrupa kapısında oyalandırıldığının altını çizerek şöyle konuştu:
“Biz her zaman kendi kendine yeten bir ülke olduk. Hiçbir zaman AB’nin katkılarına ya da desteğine muhtaç olmadık, buna ihtiyacımız yok.”
“Terör örgütleri hâlâ Stockholm sokaklarında”
Temmuz ayında Litvanya’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi öncesi İsveç’e uygulanan ambargonun kalktığı fakat İsveç’in NATO’ya üyelik teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) olduğunu hatırlatan Erdoğan, Stockholm’ün Ankara’ya verdiği sözleri tutmadığını öne sürdü:
“Terör örgütlerinin Stockholm sokaklarındaki gösterilerini ve faaliyetlerini derhal durdurmaları gerekmektedir. Çünkü bunun gerçekten gerçekleştiğini görmek Türk halkı için çok önemli olacaktır. İsveç mevzuatta değişiklik yapmış gibi görünüyor ama bu yeterli değil.”
F-16 satışı ile İsveç’in NATO üyeliği arasında bir bağ var mı?
Erdoğan, sunucunun “ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışı ile İsveç’in NATO’ya katılması arasında bir bağ görüyor musunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Bana göre bağlantı olmamalı. Joe Biden bu konuda kararı Kongre’nin vereceğini söyledi. Biz de her zaman diyoruz ki bizim de TBMM’miz var. Yani bu konulara parlamento karar verir. Parlamento bu konuda olumlu bir karar vermezse o zaman bu hususta yapacak bir şey yok.”
“Menendez, Erdoğan’ı tanımıyor”
ABD Kongresi’nde Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez başta olmak üzere Türkiye’ye F-16 satışına karşı olanlar olduğunu ve bu kişilerin gerekçelerini sıralayan sunucunun sorusu üzerine Erdoğan, Menendez’in Türkiye’yi ve kendisini tanımadığını öne sürdü ve şöyle konuştu:
“Yunanistan ile Türkiye’nin onlarca yıldır devam eden kadim bir dostluğu var. Menendez’in Türkiye’ye düşmanca bir yaklaşım sergilediği görülüyor ve bizi kendi seçtiği belirli tartışma alanına çekmeye çalışıyor. Ancak bunun bir parçası olmayacağız. Yunanistan’la dostluğumuz onların sandığı gibi değil.”
“Batı’ya ne kadar güveniyorsam, Rusya’ya da o kadar güveniyorum”
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Rusya lideri Vladimir Putin ile “dostluğu” ve savaşın gidişatı hakkında değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, sunucunun “Putin’in tahıl ihracatı konusunda verdiği sözlere güveniyor musunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB’dir. Şu anda Batı’ya ne kadar güveniyorsam Rusya’ya da o kadar güveniyorum.”
Öte yandan Erdoğan, Putin’in savaşın bir an önce bitirilmesinden yana olduğunu da söyledi.
Hangisi daha faydalı: Rusya mı, ABD mi?
Sunucunun Türkiye’nin Rusya’dan mı yoksa ABD’den mi daha fazla fayda sağladığına dair sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:
“Benim siyaset anlayışım, dünya genelindeki her ülkeyle ‘kazan-kazan’ senaryosuna dayalı bir bağlam oluşturmaya dayanıyor. ABD ile nasıl iyi ilişkilere sahipsem aynı şekilde Rusya ile de iyi ilişkilere sahip olacağım. AB üyesi ülkelerle de aynı yaklaşımla ilişkilerimi sürdüreceğim, kazan-kazan anlayışı içerisinde.”
“Kavala protestoların finansörü, Demirtaş ise terörist”
Gazeteci Sedef Kabaş, iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin hatırlatılması ve “Bu insanlar tarafından tehdit ediliyor musunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, sunucuya “Bu sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Türkiye bir hukuk devleti” yanıtını verdi:
“Hukuk devletinde bu tür kararları yargı verir. Eğer yargı bu yönde bir karar vermişse, o zaman yargının verdiği bu karara saygı duyalım. Ben yargı adına konuşacak durumda değilim. Kavala, protestoların finansörüydü.”
Demirtaş’ın 200’den fazla kişinin ölümüne yol açan bir “terörist” olduğunu iddia eden ve tutukluluk haline yargının karar verdiğini söyleyen Erdoğan’ın sözü, sunucu tarafından Demirtaş hakkındaki AİHM kararının hatırlatılması üzerine kesildi. Erdoğan sözünün kesilmesi üzerine, “Kesmeye hakkın yok. Saygı duyacaksın, yargının verdiği karara saygı duyacaksın” diye konuştu.
Sunucunun Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) raporuna atıfla Türkiye’deki tutuklu gazetecileri hatırlatması ve “Ülkenizde neden bu kadar çok gazeteci hapiste?” diye sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Eğer terörü destekliyorlarsa dünyanın neresinde özgürce yaşayabilir veya dolaşabilirler? Bu insanlar terörü destekliyor ve bu kişiler hakkında yargı kararını veriyor.”
Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayın.
