Özgür Özel: “Kurultayı kazanacağız”

Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP genel başkan adayı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun ekibinde kurmay aklı kalmadığını, kurultayda beklentilerinin üstünde imza alacaklarını dile getirerek “Kazanacağız” dedi. Partide değişim yaşanırsa ittifak koşullarını zorlayacaklarını söyleyen Özel “Milletvekili grubunda 55-45 öndeyiz, sağır sultan biliyor” diye konuştu.

CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel, Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel’e Parti Meclisi üyesi Selin Sayek Böke, Pınar Uzun, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Gülşah Deniz Atalar, Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, İzmir Milletvekili Deniz Yücel eşlik etti. 

CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel, CHP 38. Olağan Kurultayı’nda değişim gerçekleşirse ittifak olanaklarını zorlayacaklarını, ittifak olanağı olmasa da moral üstünlüğü sağlayacağını söyledi. 

Özel, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında seçim öncesinde İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı’na ilişkin imzalanan protokolü hatırlattı. Özel, bu durumun seçmendeki etkilerine değinerek, “Kılıçdaroğluna oy vermiş Kürt seçmende bu durumun ciddi travma yarattığı açık. İki taraflı aşınma, yıpranma gerileme var. CHP gibi 7 genel başkanı olmuş, genel başkan değişikliğinin çok önemli bir paradigma değişikliği yarattığı bir partide, genel başkanın, kadronun, o protokole imza atmış kişinin, müzakereleri yürütecek kişinin ve heyetin değişmesi ittfak için yeniden bir alan açar. Bir beyaz sayfa açar, yeniden el sıkışma imkanı, müzakere imkanı sağlar Biz bu imkanı sonuna kadar zorlayacağız” diye konuştu. 

“Kurultayı kazanacağız”

Başladığımız ana göre beklentiler beş kat arttı. Bir de 100 imza diye başlattılar, şimdi 500-600 oy alırsınız diyorlar. Her yerden beklenmedik destekler geliyor. Ben bir rakam vermeyeceğim ama beklenenin çok üstünde imza alacağımız ve tahminlerin çok üzerinde bir destek alacağımızı görüyoruz. Kurultayı kazanacağız. Kaybedeni olmadığı kimsenin rencide edilmediği, dostluk ve barış ortamında bir kurultay geçmesi için de üzerimize düşen her şeyi yapacağız.

“İttifaksız çok iddialı bir kampanya yürütmeye de hazırız”

Özel, genel başkan değişiminin yerel seçimlerde CHP’ye, ittifaklı ya da ittifaksız büyük bir üstünlük sağlayacağını şu sözlerle anlattı:

“Ben bunları düşünüyorum ama ittifak ortaklarımız CHP’de değişim oldu diye bizimle ittifaka mecbur değil. Ya tercih etmezlerse? Onun için de değişim büyük bir olanak sağlıyor. Görülüyor ki CHP’de lider ve kadro değişikliği olursa  CHP istediği heyecanı yeniden yakalayacak. CHP’de genel başkan değişiklikleri tarih boyunca, -Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybından sonraki büyük ulusal yası bir kenarı bırakırsak- hep heyecan getirdi. Hele hele böyle bir travmadan sonra değişime karşı tabandaki bu istek, bizi yerel seçimlerde inanılmaz motive edecek.

“CHP’de değişim olmazsa ve ittifak olmazsa büyük bir tehlike var”

CHP’de değişim olmazsa ve ittifak olmazsa büyük bir tehlike var. Değişim olduğunda belli yerlerde ittifak yapamasak da ittifaksız kazanma potansiyelinin, değişim ile mümkün olduğu açık. Bunu görüyoruz, istişare ediyoruz, ölçüyoruz. ‘Eğer değişim olmazsa sandığa gitmeyecekler’, diye yorumlanırken, CHP değişirse çekim merkezi oluruz, başka parti aday gösterse de biz bütünlüğü sağlarız diye gittiğimiz şehirlerde yerel yöneticiler, örgüt özellikle de vatandaşlarımız söylüyor. Değişimin ittifaksız da moral üstünlük yaşatacağını aksi durumun sıkıntı yaratacağını söylüyorlar. Değişim gerçekleştikten sonra 6 Kasım’da tüm ittifak olanaklarını zorlamaya hazırız. İttifak yapamadığımız yerlerde ittifaksız ama çok iddialı bir kampanya yürütmeye de hazırız.

“Seçilmemiş kurulun yetkilerini kullanacağımı söylememi kimse benden beklemesin”

Yerel seçimler için Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı adaylara itirazı olmadığını kaydeden Özel, adayların belirlenmesi konusunda kurultay sonrasında oluşacak olan yeni Parti Meclisi’nin yetkili olduğunu açıkladı. Özel, adayların belirlenmesi konusunda kriterleri ise şöyle açıkladı:

“Genel başkanımız belli belediye başkanlıklarıyla ilgili açıklamalar yaptı. Sonuçta Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın adaylıklarının ilanına itiraz edecek durumda değiliz. Genel olarak mutlak bir kamuoyu memnuniyeti olduğunun anketlerle de hepimiz tarafından görüldüğü noktadayız. Ancak elbette ki seçilmemiş bir kurulun yetkilerini kullanacağımı söylememi benden beklemeyin. Belediye başkanlarının hangi yöntemle belirleneceği ve kimlerin görevlendirileceği konusuyla ilgili seçimde 5 Kasım günü Parti Meclisi seçimiyle ortaya çıkacak.

“Başarısız belediye başkanı, değişimin en ileri neferi de olsa görevlendirilmeyecek”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Temel kriter, mutlak vatandaş memnuniyeti. Eğer bir belediye başkanımızdan vatandaş memnunsa o belediye başkanımızın atanma kriteri budur. Bunun dışında değişimci genel merkezci gibi bir kriter yok. Memnuniyetin olduğu vatandaşın memnuniyetinin anketlerle ölçüldüğü tüm belediye başkanlarımızı yeniden aday göstereceğiz. Seçildiği günden daha çok beğeniliyor olması en temel kriter. CHP’nin her şartta kazandığı bir belediye olabilir, vatandaş desteği geriliyordur. Bu tartışılır. Seçildiğinden ileride olan bir belediye başkanını atanmaması düşünülemez. Vatandaşın seçildiği günden daha az destek verdiği, başarısız bulduğu bir belediye başkanı değişimin en ileri neferi olsa bile yeniden görevlendirilmeyecek.”

“CHP MYK’sında gölge kabine göreceksiniz”

CHP genel başkanlığına seçilirse partide kuracağı kadroyu anlatan Özel dış politika, ekonomi, sağlık gibi önemli alanlarda genel başkan yardımcılığı pozisyonlarının boş olmaması gerektiğini belirtti:

“Parti danışmanlarla yönetiliyor. Bu boşluk alanlarına hem parti içinden hem de sosyal demokrat çizgide uyumlu olan, dışarıdan yaptığımız son derece etkin katılımları göreceksiniz. Dış politikada çok bilindik bir ismin kadromuzda olduğunu göreceksiniz. Selin Sayek Böke’nin koordine ettiği çok yetkin ekonomistlerden oluşan bir takımı göreceksiniz. Bu kurultay yaklaşırken kimi isimleri de PM listelerinde göreceksiniz. Bizim bundan sonraki süreçte yönettiğimiz CHP’nin MYK’sına baktığımızda bir gölge kabine göreceksiniz. Ülkeyi yönetenlerin iktidar alanlarında olup da bizim muhalefet alanında boş bıraktığımız bir alan görmeyeceğiz.” 

“İç rekabetin genel kurul salonuna taşınması rahatsız edici”

Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için Irak-Suriye tezkere görüşmeleri sırasında Meclis Genel Kurulu’nda milletvekillerinden imza alınmasına değişimciler tepki göstermişti. Ardından Whatsapp grubundaki karşılıklı mesajlarla tartışma sürdü, kriz Kılıçdaroğlu’na iletildi. Kurultay için Kılıçdaroğlu’nun adaylığına 130 milletvekilinden 90’ının imza attığı belirtiliyor. Özel, tartışmaya ilişkin sorunun sorulması üzerine parti geleneklerini hatırlattı ve şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi bir iç rekabetinin genel kurulu salonuna taşınması kadar böyle üslupsuz, rencide edecek ve partiyi, hepimizi rahatsız edecek bir durum olamaz. Orada görev alan arkadaşların hırslarına yenik düşmesine veriyoruz. Böyle bir şeye asla tenezzül edileceğini düşünmezsiniz ama beklenmedik şeyler oluyor onlar açısından. 100 imza toplayamazlar dedikleri kişilerin 500 sınırını aştığını gördüklerinde veya ‘kongreyi biz aldık’ diye ilan ettikleri illerden bize tam destek gelmeye başladığında yakışmayan bir hırçınlık görüyoruz. Bu doğru bir şey değil. Yeni dönem seçilen milletvekilinin önüne konulan şey sandık değil, önüne konulan şey ‘genel başkanımız, genel başkan adayı olsun mu’ Şimdi bana sorsalar ‘olsun’ derim zaten. Hangimize sorsalar olsun deriz. 91 imza var. İmza vermeyen 39 ismi gördünüz.” 

“Genel başkanın ekibinde kurmay aklı kalmadı”

TBMM Genel Kurulu’nda ortaya çıkan görüntülerden hoşnut olmadığını belirten Özel, Kılıçdaroğlu’nun yanında bulunan isimleri işaret ederek “kurmay aklı” kalmadığını ve TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li milletvekilleri arasında Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı için imza toplanması girişimini şöyle eleştirdi:

“Biz kesinlikle TBMM grubunu bu işin tamamen dışında tutuyoruz. Öyle ne whatsapp grubu üzerinden, ne de başka yerden milletvekili arkadaşlarımıza ‘gelin bize imza verin demiyoruz’ Çünkü bu grup, 6 Kasım grubu, birlik ve bütünlük içinde olmalı. 7 Kasım salı günü birlikte mücadele edeceğiz. Bu gruba böyle şeyler yapmak doğru değil. Genel başkan kızdı, üzüldü, sinirlendi diyorlar. Ben de olsam çok sinirlenirim. Yani bu genel başkana da iyilik değildir. Görüntü şunu gösteriyor, genel başkanın ekibinde bir kurmay aklının kalmadığını ve aklına esenin, aklına geleni yaptığını ve yanlış yaptığını gösteriyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde böyle elde imza föyü, genel kurulda dolaştırılması, buna üzüldüm. Üzüntü verici bir durumda.

“Milletvekili grubunda 55-45 öndeyiz, sağır sultan biliyor”

Dikkatle bakın ben imza vermiş görünüyorum, Sezgin Tanrıkulu verdi gözüküyor. Sezgin Bey aradı ‘ya ben imza vermedim. verecek olursam değişime veririm’, benden kimse imza istemedi beni Kemal bey imza vermiş diye göstermişler. Dün birlikte oturduğumuz Cumhur Uzun, Süreyya Öneş imza vermediklerini söylediler. Şöyle bir şey yapılmaya çalışılıyor ‘tamam, sahada illerde kötü ama işte milletvekili grubunda 90’a 40 öndeyiz’ demeye çalışıyorlar. Söyleyelim milletvekili grubunda yüzde 55’e 45 biz öndeyiz. Milletvekili grubunda çoğunluk değişimden yana. Bunu Meclis’teki kavaslara sorsanız biliyor, sağır sultanın bildiği bir şey.