Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İsrail-Hamas savaşının Türkiye ile ilişkilerine etkisi | Emekli Büyükelçi Aran: “Ekonomik olarak istikrar var, buna siyasi boyut da ilave edilebilse iyi olurdu”

Erdoğan’ın Hamas’la ilgili açıklamalarının Türkiye’ye gelecek yatırımcılara etkisinin ve İsrail-Hamas savaşının etkilerini TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü, emekli büyükelçi Bozkurt Aran, Medyascope için değerlendirdi. Savaşın bölgede yayılmayacağını düşünen Aran, İsrail ile Türkiye arasındaki siyasi gerilimlere rağmen ekonomik ilişkilerde istikrar olduğunu söyledi.

Hamas’ın saldırılarıyla başlayan, İsrail’in Filistinli sivilleri gözetmeden karşılık verdiği bombardımanla devam eden savaş 20. Gününde. Hayatını kaybeden binlerce insanın ve işlenen savaş suçlarının yanı sıra, savaşın bölgedeki siyasi ve ekonomik ilişkilere etkisinin ne olacağı da tartışılıyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran, konuyu Medyascope’a değerlendirdi. 

Pakistan ve İran’da büyükelçilik yapan Aran, Dışişleri Bakanlığı’nın İkili Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü ve Ortadoğu Siyasi İlişkiler Genel Müdürü olarak da çalıştı. Türkiye ekseninde görüşlerini paylaşan Aran, savaşın siyasi ve ekonomik etkilerinin, sürecin nasıl sonuçlanacağına göre değişeceği kanaatinde. 

“Savaşın yayılacağını düşünmüyorum ama mevcut haliyle de istikrarsızlık yaratıyor”

İsrail-Hamas arasındaki savaşın yayılmayacağını düşündüğünü belirten Aran, “Savaş tabi yeteri kadar vahşi, hepimizi üzen, son derece rahatsız eden unsurlar içeriyor ama bu savaşın İran’ın veya Hizbullah’ın katılmasıyla daha geniş bir cepheye yayılacağını doğrusu düşünmüyorum ama mevcut haliyle de yeteri kadar istikrarsızlık yaratıyor” dedi. 

“Bir ülkede iniş çıkışlı politikalar uygulanıyorsa mutlaka yatırımcıları rahatsız eder”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve geldiğinde verdiği “rasyonel zemine dönüş” mesajının ardından, piyasalara güven vermeye yönelik adımlar atıyor ve Türkiye’ye yabancı yatırımcı çekmek, dış finansman sağlamak için uluslararası temaslarda bulunuyor. İktidarın ekonomi politikalarına yönelik adımları pek çok kesime güven vermese de, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hamas terör örgütü değildir” açıklamasının yatırımcıları kaçıracağı yorumları yapıldı. 

Aran, siyasi açıklamaların yatırımcılara olası etkisi konusunda şunları söyledi:

Türkiye’ye veya bölgeye gelecek herhangi bir yatırımcı orada güven koşullarını çok iyi bilmek ister. Güven koşulları, istikrar demek esasında. Sadece mevcut kurallara uymak değil, bir de o kuralların değişmeden, aynı şekilde uzun süredir uygulandığından yatırımcı emin olmak ister. Bir ülkede çok iniş çıkışlı bir dış politika, iç politika veya maliye politikası uygulanıyorsa, bu onları mutlaka rahatsız eder. Uzun süre aynı sistemin ve aynı düşüncelerin devam edeceğinden emin olduğu ülkede ancak yatırım yapabilir.

“Güvenin önemi ve kıymeti onun ancak zamanla oluşmasından kaynaklanıyor”

Erdoğan’ın Hamas açıklamasından önce Mehmet Şimşek’in arayışının karşılık bulma şansının daha yüksek olup olmadığı sorusuna Aran, “Güven ortamının yaratılması öyle bir günde, birkaç cümleyle sağlanabilecek bir husus değil. Bu zaman alıyor, zaman aldığı için de kıymetli. Yani güvenin önemi ve kıymeti onun ancak zamanla oluşmasında kaynaklanıyor” diye cevap verdi. 

“Şimşek’in ciddi gayret içinde olduğu muhakkak ama yatırımcının emin olması lazım”

Bakan Şimşek de, 25 Ekim’de Körfez ülkelerinde gerçekleştirdiği toplantılarda  “Yabancı yatırımcılar geri dönecek ama zaman alacak” demişti. Genel seçimlerden sonra ekonomi politikalarında yapılan belirgin değişikliğin, yatırımcı çekip çekmeyeceği konusunda Aran, şöyle konuştu:

Bu konuda çok ciddi bir gayret içinde olduğu muhakkak ama yani bunların yer tutabilmesi, iz bırakabilmesi ve ileriye doğru da bir beklenti yaratabilmesi için zamana ihtiyaç var. Yoksa, bir kere deklare ettiğiniz zaman herkes ‘Tamam oldu’ şeklinde düşünmüyor. Yabancı yatırımcının politikalarda süreklilik olacağından emin olması lazım.

“Türkiye ve İsrail’den iş insanlarının görüşüyle siyasilerin gerginliği arasında fark var”

Bütün siyasi çıkışlara rağmen Türkiye-İsrail arasındaki ekonomik ilişkilerin artarak devam etmesi konusunda Aran, şöyle konuştu: 

Ekonomik olarak istikrar olduğu konusunda bir tereddüt yok. Ekonomik ilişkilerde istikrar var da, buna siyasi boyut da ilave edilebilmiş olsaydı veya bundan önceki devirlerdeki siyasi ortam muhafaza edilebilmiş olsaydı, çok daha yukarı seviyelere gelirdi mutlaka. Hem Türkiye, hem İsrail’den iş insanlarının görüşüyle, siyasilerin gerginliği arasında bir fark var. Değerlendirmeler arasında fark var.

“Doğu Akdeniz’deki herhangi bir yatırım için Türkiye dışarıya çıkarılamayacak kadar önemli bir ülke”

Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda New York’ta düzenlenen 78’inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ziyaretinde, gazetecilere yaptığı açıklamada 21 Eylül’de “İsrail’le enerji sondaj çalışmasını başlatacağız. Sadece Türkiye’ye değil, Türkiye’den aynı zamanda Avrupa’ya da enerji nakil hatlarını işletmeye başlayacağız” demişti. Bloomberg’in haberine göre, Erdoğan’ın Hamas açıklamasından sonra İsrail ile planlanan sondaj ve doğal gaz boru hattı çalışmalarının askıya alındı. Aran, enerji çalışmalarının önemine işaret ederken, şunları söyledi: 

Her ne kadar enerji, yeşil dönüşüm önemli ve süratli bir şekilde gelişiyor olsa da, sonuçta dünyanın bir süre daha, en azından 10 yıl daha doğalgaza ihtiyacı olacak. Doğalgaz yataklarının kullanılması, bunların ekonomiye yerel olarak geri dönebilmesi için de burada bölgesel olarak bir iş birliğine ihtiyaç var mutlaka. Doğal olarak da bu bölgede, Doğu Akdeniz’deki herhangi bir yatırım için Türkiye dışarıya çıkarılamayacak kadar önemli bir ülke. Mutlaka Türkiye’nin üzerinden, onun altyapısını kullanarak yapabilmek, gerçekleştirebilmek gerekir.

Projenin askıya alınmasına ilişkin kararın, savaşın ne şekilde süreceğine göre ortadan kalkabileceğini vurgulayan Aran, “Hakikaten çok korkunç, çok iz bırakıcı bir vahşet sürüyor Ortadoğu’da. Bu çok çabuk üstesinden gelinecek bir olay değil, yani biraz zaman alacak” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.