Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AYM’nin hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay: “Anayasa krizini aşmak artık memleket meselesi”

Bir grup avukat, İstanbul-Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde aralarında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın da olduğu meslektaş ve siyasetçileri ziyaret etti. Ziyaret sonrası konuşan avukatlar, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği “hak ihlali” kararına uymamasıyla başlayan yargı krizini hatırlattı ve Anayasa’nın ihlal edildiğini söyledi.

Kamera: Sadık Karakuloğlu

ANKA’dan Çağatan Akyol’un haberine göre bir grup avukat, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, iş insanı Osman Kavala, şehir plancısı Tayfun Kahraman ile eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Hüda Kaya, eski Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, avukatlar Behiç Aşçı, Selçuk Kozağaçlı, Oya Aslan, Barkın Timtik ve insan hakları savunucusu Celalettin Can’ı ziyaret etmek için İstanbul-Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gitti.

Ziyaret sonrası Atalay’ın cezaevinden gönderdiği mesaj okundu:

“Herkese selamlar, sevgiler. Dayanışma gösteren tüm toplumsal ve siyasal kesimlere teşekkürler. Bu Anayasa krizini aşmak artık memleket meselesidir. Memlekete sahip çıkacağız.”

Avukat Mehmet Ümit Erdem Türkiye’de yıllardır bir yargı krizinin olduğunu söyledi, “Yargı mekanizması, muhalifleri ortadan kaldırmak, muhalif düşünceleri yok etmek amacıyla yargı sopasını ölçüsüz bir biçimde kullanmaya devam etmekte” dedi.

“Atalay’ın salıverilmesi yasal zorunluluk”

“Can Atalay Meclis’e”, “Can Atalay’a özgürlük” pankartlarıyla konuşan avukatlar, Yargıtay‘ın AYM‘nin Can Atalay hakkında verdiği “hak ihlali” kararına uymamasıyla başlayan yargı krizini hatırlattı.

Avukat Hülya Kesim, AYM kararlarının bütün mahkemeleri bağladığını söyledi, “Açıkça 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından Anayasa ihlali yapılmıştır ve bu karar yok hükmündedir. Hukuken kabul edilir değildir. Kişi hürriyeti, bireysel hakların en yücesidir. Bu sebeple Şerafettin Can Atalay’ın derhal salıverilmesi, yasal ve vicdani zorunluluktur” diye konuştu.

Avukat Mehmet Ümit Erdem de onlarca kişinin sadece siyasi iktidara muhalif olduğu için cezaevinde olduğunu dile getirdi, “Can Atalay olayında iş, bir anayasal kriz boyutuna geldi ama yıllardır Türkiye’de ciddi bir yargı krizi var. Yargı mekanizması, muhalifleri ortadan kaldırmak, muhalif düşünceleri yok etmek amacıyla yargı sopasını ölçüsüz bir biçimde kullanmaya devam etmekte. Biz Can’ın arkadaşları ve meslektaşları olarak bu yola çıktık ancak sadece Can’ın içeriden çıkması, bu hukuki mağduriyetinin giderilmesi bu sorunları çözmeyecek” dedi.

Erdem şöyle devam etti:

“Aynı durumdaki onlarca, yüzlerce meslektaşımız ve arkadaşımızın hukuki problemi düzelene, ülke demokratikleşene; yargı demokratik, şeffaf ve hesap verilebilir hâle geldiğinde ancak bu mücadele bitecek. Biz bu mücadeleyi uzun süredir sürdürüyoruz ama daha başındayız. Yolumuz çok uzun ve bütün meslektaşlarımızı ve dostlarımızı da bu mücadeleyi birlikte sürdürmeye bekliyoruz.”

Avukat Kemal Aytaç, iktidar sahiplerinin hukuku çiğnediğini söyleyerek, toplumsal özgürlük ve adalet için mücadele edeceklerini vurguladı.

Aytaç sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ülkeye adalet, özgürlük, demokrasi mutlaka gelecek, yerleşecek. Yolumuz uzun belki ama bu yolda yürümeye hep beraber devam edeceğiz.”

Ne oldu?

Avukat Can Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezası alarak 25 Nisan 2022’de tutuklandı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde kalan Atalay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde TİP’in Hatay milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedildi.

Can Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle AYM’ye başvurdu.

Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” gerekçesiyle yaptığı başvuru 5 Ekim’de AYM 2. Bölüm’de görüşüldü. Beş kişiden oluşan heyet, başvuruyu AYM Genel Kurul’a sevk etme kararı aldı. Kararda, “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, AYM İç Tüzüğü’nün 28’inci maddesi uyarınca Genel Kurul’a sevkine karar verildi” denildi.

AYM Genel Kurulu 12 Ekim’de dosyayı görüşerek 25 Ekim’e erteledi. AYM 25 Ekim’de görüşerek Atalay’ın başvurusunu karara bağladı. “Seçme ve seçilme hakkı”, “kişi güvenliği ve hürriyeti hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna ilişkin kararın kısa gerekçesi, yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Gerekçeli karar daha sonra Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Can Atalay’ın hakkının ihlal edildiği söylendi, yeniden yargılamanın yapılması gerektiği hükmedildi. Can Atalay’a 50 bin TL tazminat ödenmesi gerektiği de belirtildi.

13. Ağır Ceza Mahkemesi de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AYM’nin Can Atalay hakkında ihlal kararını vermesine ilişkin mütalaasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Mütalaada, “Milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır” denildi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay’dan yana tavır aldı. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Yargıtay Başkanlığı konuya ilişkin açıklama yaptı ve burada AYM’nin “hukuk sistemini kaosa sürükleyen kararlar aldığını” söylendi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire, AYM’nin “hak ihlali” kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararın bir örneğini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yargıtay’ın kararını Meclis’te okumadı.

Atalay’ın avukatları, AYM kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kararın itiraza açık olmadığı gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.