Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AYM, “örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işleme” maddesini iptal etti | Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen: “Mahkeme, AİHM kararına uygun hareket etmeye çalışıyor”

Anayasa Mahkemesi (AYM) “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler”i cezalandıran Türk Ceza Kanunu (TCK) düzenlemesini iptal etti. Kararı değerlendiren eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, “örgüt adına” kavramının belirsizliği, keyfilik ve öngörülebilirlik gibi gerekçelere değinerek, “Anayasa Mahkemesi kararına bakıldığında AİHM kararının gerekçelerini buluyorsunuz. AYM, AİHM kararına uygun hareket etmeye çalışıyor” dedi. Hüküm giyenlerin düzenleme yapılmadan uygulamadan yararlanamayacağını hatırlatan Türmen, eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini vurguladı.

Ağrı’da bulunan Patnos Ağır Ceza Mahkemesi ile İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun 220 maddesinin 6. fıkrasında yer alan “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır” düzenlemesini AYM’ye taşıdı.

AYM’ye iptal başvurusunda bulunan mahkemeler, “sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan açılan davalarda itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu” gerekçesiyle kuralın iptalini istedi.

Başvuruyu değerlendiren AYM, Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin 6. fıkrasında yer alan düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Oybirliği ile alınan karar Resmî Gazete’de yayımlandı.

Kararı değerlendiren eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, TCK’nın 220/6 fıkrasının hiç olmaması gerektiğini söyleyerek, “cumhurbaşkanlığına hakaret”, “Türklüğe hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gibi birçok maddenin de yürürlükten kalkması gerektiğini dile getirdi.

“Türkiye’de büyük bir hukuk krizi var”

“Türkiye’de büyük bir hukuk krizi var ve keyfi uygulamalar söz konusu. Buna yönelik birçok AİHM kararı var” diyen Türmen, 2017’de AİHM’in Dicle Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken bir PKK üyesinin cenazesine katıldığı için ceza alan Murat Işıkırık hakkında verdiği kararı hatırlattı.

Işıkırık’a verilen altı yıl üç aylık cezanın “toplanma özgürlüğü ve yürüyüş hakkı” bakımından caydırıcı etki yarattığını belirten Türmen, kararın öngörülebilir olmadığını söyledi.

Türmen, kanıt olmamasına rağmen Işıkırık’ın örgüt üyesinden daha ağır cezaya çarptırıldığına vurgu yaparak şöyle konuştu:

“AYM kararına bakıldığında AİHM kararının gerekçelerini buluyorsunuz. ‘Örgüt adına’ kavramını belirsizliği, uygulamada keyfilik, öngörülebilirlik olmaması gibi aynı gerekçeler var. AYM, AİHM kararına uygun hareket etmeye çalışıyor.” 

AYM, Meclis’e iptal için dört ay süre verdi

İptal kararının bitmiş davaları etkilemeyeceğini belirten Rıza Türmen, uygulamanın devam eden ve bundan sonraki davalar için geçerli olacağını dile getirdi ve “Bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemenin yapılması lazım. Aksi halde bu durum eşitsizlik yaratır. Meclis’e maddenin iptali için dört ay süre veriliyor” dedi.

Adalet Bakanlığı’nın hukuk devletine saygısı olması gerektiğinin altını çizen Türmen, “Bakanlığın hukuk devletine saygısı olsaydı ‘İptal edilmesi gereken maddelerle ilgili hangi düzenlemeler yapılabilir’ diye bir çalışma yapardı. Ancak bundan çok uzağız” diyerek sözlerini tamamladı. 

Türmen, süreç için bir başka yolu da şöyle anlattı:

“Hükme bitmiş davalar için şöyle bir yol var: Bu kişiler tekrar AYM’ye başvurabilir ve bir hak ihlali olduğunu ileri sürebilir. AYM kabul ederse -ki kabul etmelidir- bu durumu düzeltme imkanı ortaya çıkar.”

Dosyalarda yasal düzenleme beklenmeli

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu da AYM’nin iptal kararlarında yasa koyucunun iptal konusu ile ilgili yasal düzenleme yapabilmesi için bir yıla kadar bir yürürlülük tarihi belirlediğini anlattı.

AYM’nin iptalin dört ay sonra yürürlüğe gireceğine karar verdiğini söyleyen Köroğlu, bu süre içinde ilgili hükümle ilgili bir yasal düzenleme getirilmesi gerektiğini vurguladı: “Bu süre boyunca bu suçtan yargılananların dosyalarında esaslı bir işlem yapılmamalı ve yasal düzenleme beklenmeli.” 

Ceza yargılamasında lehe olan bir değişikliğin geriye yürüyeceğini anlatan Köroğlu, söz konusu suça yönelik bir yasal düzenleme olmayacağı için dört ay sonra tutuklu yargılanan olması durumunda serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Köroğlu, cezası kesinleşenler için de “Davalar yeniden ele alınmalı, bu kapsamda öncelikle infazları durdurulmalı” dedi. 

Söz konusu maddeyle ilgili birçok davanın olduğunu dile getiren Köroğlu şunları söyledi:

“En bilinenler Bank Asya’ya para yatıranlar, Ogün Samast’ın yeni açılan ve devam eden dosyası… Tahmini bir rakam vermek zor ancak binlerce kişi bu maddenin iptalinden etkileyecek.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.