Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür ile tüm yönleriyle İliç’teki maden faciasını ve yabancı şirketlerin Türkiye’deki varoluşunu konuştuk.
Erzincan-İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nin etrafında biriktirilen toprak 13 Şubat Salı günü saat 14.28 civarında kaydı. Göçük altında kalan dokuz işçi hâlâ çıkarılamadı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya arama – kurtarma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Öte yandan Cumhuriyet Başsavcılığı bu faciaya ilişkin soruşturma başlattı. Şu ana kadar sekiz kişi gözaltına alındı.
İliç’teki felaket göz göre göre geldi. Nasıl mı? Özetleyelim:
Çöpler Altın Madeni, Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding’e ait Lidya Madencilik ortaklığında kurulan Anagold Madencilik’e ait.
Çöpler Altın Madeni’nin açılmaması için sivil toplum kuruluşları, çevre aktivistleri şikâyetlerde bulundu, TMMOB doğurabileceği sonuçları raporladı, TTB insan sağlığını nasıl etkileyeceğini defalarca kez yazdı. Fakat yine de 2021 yılında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporuna “olumlu” kararı verdi. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum o dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanıydı.
Murat Kurum, bakanlığı döneminde yaşanan ihmal iddialarıyla ilgili “Çevre Bakanlığı, sadece çevresel etkileri denetler. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı tam 135 kez denetlendi” dedi. Kurum iki sene önce bir soru önergesine verdiği cevapta da “gerekli denetimlerin yapıldığını” öne sürmüştü.
Bu arada 21 Haziran 2022’de madende meydana gelen sızıntı sonucu 20 ton siyanürlü solüsyon toprağa karıştı. Üç ay faaliyetlerine ara veren şirkete 16,4 milyon TL’lik ceza verildi.
Anagold’un yüzde 80 ortağı olan Kanadalı altın madeni şirketi SSR Mining’in 2023 yılında Türkiye’de silinen vergi borcu ise 7,2 milyon dolar.
Gelelim bugüne: Dokuz işçinin göçük altında kalmasının sorumlusu kim? Bu şirketleri kim yönetiyor, nasıl yapılanıyorlar?
Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür ile tüm yönleriyle İliç’teki maden faciasını ve yabancı şirketlerin Türkiye’deki varoluşunu konuştuk.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bahadır Özgür, Türkiye’nin altın madenciliğiyle 1990’lı yılların sonunda İzmir – Bergama’da tanıştığını hatırlattı.
Bugün faaliyette olan yaklaşık 23 madenin olduğunu söyleyen Bahadır Özgür, “Altın madenleri doğal yıkım getiriyor. Orada ihmal olması, sorumsuzluk olması önemli değil. Hiçbir şey olmasa da, bütün tedbirler alındığı iddia edilse de zaten kendisi felaket üreten bir yer. Bir kaza olmasa da altın madenleri ekolojiye, sağlığa, yeraltı sularına zarar veren bir yıkım olarak bakmak lazım” dedi.
“Yerlilikle, millilikle, milliyetçilikle kendini ihdas eden siyasal iktidar bunun suç ortağıdır, işbirlikçisidir. Sadece AKP’ye de kalmamalı bu işler. AKP’yi iktidarda tutan siyasal terkibin içinde Türkiye’de kendisini milliyetçilikle ifade eden kesimler de var” diyen Hakkı Özdal, maden faciasının yaşanmasındaki sorumlunun sadece şirketin olmadığını vurguladı.
