Sanatçı Lale Çavuldur’un, “Filler Neden Öfkeli?” başlıklı sergisi, 22 Şubat-13 Nisan tarihleri arasında Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde sanatseverleri ağırlayacak. Sergi, sanatçının kağıdı yaratıcılığa dönüştürme yeteneğini ve doğanın sesini yükseltme çabasını yansıtıyor. Çavuldur’un eserleri, savaş, çevre tahribatı ve insanların doğa üzerindeki etkisinin derinlemesine bir portresini çiziyor.
Kağıdın gücü
Lale Çavuldur, Anadolu Üniversitesi’nde başlattığı kağıt yapım atölyesinden bu yana geçen yıllarda, çevre dostu malzemelerle yaratıcılığını konuşturarak sanat dünyasına önemli eserler kazandırdı. Çavuldur, kağıdı sadece sanatsal bir yaratım malzemesi olarak değil, aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir bir malzeme olarak görüyor. Atölye deneyimleriyle, hem eğitimde hem de sanatta kağıdın temel malzeme olarak kullanılmasını teşvik eden sanatçı, doğanın sınırsız belleğini keşfetmeyi amaçlıyor.
“Filler Neden Öfkeli?”
Serginin merkezinde yer alan “Filler Neden Öfkeli?” sorusu, Çavuldur’un doğa tahribatı, şiddet ve güç dinamikleri üzerine düşündüğü temel konuları yansıtıyor. Sanatçı, doğa ve insan arasındaki çatışmayı fillerin öfkeli halleri üzerinden anlatarak, doğanın ve insanın etkileşimini eleştiriyor. Çavuldur, fillerin duygusal zekâsı ve güçlü etik değerlerine vurgu yaparak, insanların doğaya ve diğer canlılara uyguladığı şiddeti sorguluyor.
Sanatın gücüyle toplumsal eleştiri | Yumurta kabuklarından çıkan mesaj
Çavuldur’un “Biz” adlı eseri, toplumun ve bireyin yaşadığı zorlukları, mobbingleri ve yaralanmaları simgelerken, sanatçının yumurta yerleştirmesi, hayvan ve gıda endüstrisine yönelik tüketim alışkanlıklarımızı sorguluyor. Çavuldur’un sergisi, şiddetin çeşitli formlarını – insanın insana, kadınlara, hayvanlara ve doğaya uyguladığı şiddeti – ele alıyor. Bu, sadece sanatçının kişisel deneyimlerinden değil, aynı zamanda savaşlar, iklim krizi ve göçler gibi global sorunlarla da ilişkili bir tema.
İç Bahçe
Sergi mekânının bir odasında sanatçının çevreden toplayıp yıllar içinde biriktirdiği organik ve buluntu nesnelerden oluşan “koleksiyonu” sergileniyor. Yaratım sürecinde beslendiği, kendisine ilham veren nesnelerden oluşan bu odanın ismi “İç Bahçe”. Geçicilik/sonsuzluk kavramlarının sorgulandığı, canlıların varlıktan yokluğa geçiş sürecindeki dönüşümünün izlendiği bu meditatif mekân, izleyiciye doğayla ilişki kurma alanı açıyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
