Premier Lig’de 33. hafta geride kaldı. Bu haftanın merakla beklenen maçlarında Liverpool deplasmanda Everton’a mağlup olurken, Arsenal kendi evinde Chelsea’yi, Manchester City de Brighton’ı deplasmanda farklı skorla mağlup etti. Bu üç maçın analizlerini Medyascope Spor Servisi’nden Öner Tavtay sizler için yazdı.
Premier Lig Panorama: 31. haftanın ardından | Arsenal’den tarihi galibiyet – Liverpool havlu attı – Manchester City güle oynaya galip
İngiliz haftasının ikinci bölümünü geride bıraktık. Hafta sonu FA Kupası maçı sebebiyle ligde maç yapmayan Manchester City, kalan fikstürünün en zorlu maçlarından biri olan Brighton deplasmanından çok rahat bir galibiyetle döndü. Arsenal de kendi sahasında Chelsea’yi ezici bir oyun ve skorla mağlup etti. Şampiyonluk yarışındaki takımlar arasında rakiplerine göre nispeten daha kolay bir maçı olan Liverpool ise Merseyside derbisinde Everton’a deplasmanda mağlup olarak iyiden iyiye havlu attı. Gelin bu üç maça da kısaca yakından bakalım.
Arsenal 5-0 Chelsea
Arsenal, Şampiyonlar Ligi’nden elenme ve Aston Villa mağlubiyeti sonrasında Wolves galibiyetiyle moral bulmuştu ama oyun açısından tutuk görünmüştü. Fakat bu maç anladık ki Arsenal, şampiyonluk için iştahını korumaya devam ediyor. Odegaard, Rice ve Havertz’in damga vurduğu maçta beş gollük bir galibiyete tanıklık etti. Chelsea’de ise problemler bitmek bilmiyor. Sakatlıklar, savunma problemi, orta sahadaki düşük performans ve Palmer dışında hücumda istatistik üreten pek bir oyuncu olmaması Chelsea’nin kabus sezonunun temel sebeplerinden birkaçı sadece. Diğer taraftan da Arsenal’in özgüveni yerine geldi ve sonuna kadar şampiyonluk savaşına devam edeceğinin sinyalini verdi.
Genel istatistikler arasında ilginç olan detaylara bakalım. Arsenal’in topla sadece %44 oynaması çok şaşırtıcı. Guardiola ekolünden gelen Arteta’nın topa sahip olma konusunda takıntılı olduğunu biliyoruz. Sanırım bu sezon Arsenal’in topla en az oynadığı üç maçtan biridir bu. Buna rağmen üretilen xG ve kaleyi bulan şutların yarısının gol olması da ne kadar etkili bir hücum planlarının olduğunun göstergesi. İkinci görseldeki atak grafiği ise topla oynama yüzdelerinin ne kadar yanıltıcı olduğunun bir kanıtı. Beşinci golden sonra bile Arsenal daha çok atak yapan taraf konumunda ve Chelsea çoktan kafasında maçı bitirmiş gibi görünüyor.
Burada dikkat çeken iki harita var.Bunlardan ilki Arsenal’in engellenen 10 şutu olarak göze çarpıyor. Bu şutların yarısı ceza sahası içinden ve ciddi gol tehdidi olan şutlar. İkincisi ise top kapma ve pas arası veya pas kesme dediğimiz savunma aksiyonlarını gösteren harita. Arsenal rakip yarı sahada daha çok top kapıp pas arası gerçekleştirerek aslında oyunu nerede oynadığını kanıtladı. Bu da Arsenal’in oyunu ne kadar baskın oynadığının en önemli göstergelerinden biri oldu.
Çok kısaca Arsenal’in pas haritasına da bakarak maçı sonlandıralım. Arsenal’in rakip yarı sahada sekiz oyuncuyla konumlanması da Chelsea’nin ne kadar etkisiz kaldığının bir başka kanıtı olarak gözümüze çarpıyor.
Martin Odegaard, Chelsea karşısında akan oyunda sekiz gol şansı yaratıp bu konuda Arsenal’in bir maçta en çok gol şansı yaratan oyuncusu olarak kulüp tarihine geçti.
Martin Odegaard ın Chelsea karşısındaki performansı
2 asist – 8 yaratılan gol şansı – 34 üçüncü bölgeye pas – 3 başarılı top sürme – 8 ikili mücadele kazanma
David Raya bu sezon oynadığı 28 maçın 14’ünü gol yemeden tamamladı.
Arsenal bu sezon beş veya daha fazla gol atarak kazandığı maç sayısını altıya çıkararak bu alanda ikinci sıraya yerleşti.
Karşılaşmanın özeti:
Everton 2-0 Liverpool
Everton’ın Merseyside derbilerinde daha çok kapandığını ve kontrayla gol aradığına defalarca şahit olduk. Fakat Liverpool’un mavi yakası geride beklemekten ziyade topu rakibe bıraksa da dişe diş bir mücadele ortaya koydu. Liverpool’un yaşadığı bitiricilik problemlerinin farkında olup bu konuda risk almaları da onlara galibiyeti getirdi. Liverpool için söyleyebileceğim ekstra bir şey yok, bana kalırsa onlar için sezon çoktan bitti. Oyuncular, artık yeni hocanın kim olacağı merakıyla devam ediyor gibiler.
Kısaca genel istatistiğe bakınca Everton’ın ne kadar yüksek verimle oynadığını görüyoruz. İki golü 1.09 xG’den çıkardılar ve toplamda 16 şut çektiler. Bunları sadece %23 topla oynayarak yaptılar. Liverpool ise gol atamadan 2.06’lık xG üreterek saç baş yoldurmaya devam etti. Dediğim gibi sezonu çoktan kafalarında bitirmişler.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kilit pas haritasında Everton adına başı McNeil ve Harrison çekiyor. McNeil 5 adet kilit pas yaptı ve bunların çoğu uzun top sayılabilecek paslar.
Liverpool son beş maçı: 4 gol – 10.1 xG – 87 şut – %4.6 şutların gol olma oranı
Liverpoolun daha önceki beş maçı: 16 gol – 14.3 xG – 134 şut – %11.9 şutların gol olma oranı
Karşılaşmanın özeti:
Brighton Hove & Albion 0-4 Manchester City
Brighton’ın bu sezonu çok kötü geçirdiğini düşünüyorum. Özellikle De Zerbi’nin bu sezon verdiği sınav, aslında hocanın üst düzey takımlar için iyi bir aday olmadığının da göstergesi gibi. Kriz anlarında çözüm bulamaması, önemli maçlarda yaptığı ilginç rotasyonlar belki de beklenen daha fazla puan kaybına sebebiyet vermiştir. Bu maçta da bana göre Steele-Barco tercihleri büyük bir hataydı. Elinde Verbruggen gibi bir kaleci varken Steele gibi kötü bir kaleciyi tercih eden De Zerbi’nin bende ciddi hayal kırıklığı yarattığını eklemek istiyorum. Adingra’yı yedekte tutup sahaya Joao Pedro ve Lallana’yla çıkması da apayrı bir hataydı bana göre. City adına çok rahat bir galibiyet oldu. De Bruyne kariyerinin ilk, belki de tek olarak kalacak kafa golünü attı. Foden gollerine kaldığı yerden devam etti. Alvarez de gol atarak tekrar moral buldu. Daha güzel bir senaryoyu Guardiola bile düşünemezdi.
Brighton en çok mağlubiyeti Manchester City karşısında aldı. 14 maçta tek galibiyet ve tek beraberlik.
Manchester City 30 maçtır bütün turnuvalarda mağlubiyet yüzü görmüyor. Bu alanda İngiliz takımları arasında Nottingham Forest’ın 40 maçlık(1978) ile Manchester United’ın 34 maçlık(1993-94) ve 33 maçlık(1998-99) namağlup serilerinin ardından dördüncü sırayı alan takım oldular.
Karşılaşmanın özeti:
Böylelikle panoramanın burada sonuna geliyoruz. Hafta sonundaki heyecan dolu karşılaşmalardan sonra tekrar görüşmek üzere!
Yazan: Öner Tavtay
Editör: Doğa Üründül
