Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroların öncülüğünde “şiddete ve angaryaya karşı meslek onurunu ve emeği savunmak için”, “Büyük Savunma Mitingi” düzenlendi. TBB önünde toplanan avukatlar Anıtpark’a doğru yürüdü. Mitingde konuşan TBB Başkanı Sağkan, “Biz hukuk devleti diye haykırırken kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor, anayasasızlaşmaya doğru yol alınıyor” dedi.
TBB’nin Balgat’ta bulunan binası önünde toplanan avukatlar “avukat için de adalet” talebiyle düzenlediği Büyük Adalet Mitingi için Anıtpark’a yürüdü. Türkiye’nin 81 ilinden katılan baro başkanları ve avukatlar, cübbeleriyle yaklaşık üç buçuk kilometre yürüdü. Mitingde avukatlar “eşit işe eşit ücret”, “çoklu baroya hayır”, “angaryaya hayır, şiddete son”, “avukat güvende değilse yurttaş tehlikede”, “savunma boyun eğmeyecek”, “hak aramanın vergisi olmaz”, “stajyer avukatlara hazineden ücret”, “bağımsız yargı, bağımsız baro”, “AYM kararları uygulansın” dövizlerini taşıdı.
Yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı avukat Gül Çiftçi, CHP milletvekilleri avukat Mahmut Tanal ile İnan Akgün Alp ve DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin destek verdi.
Tanal: “Avukatlar şiddetle karşı karşıya”
Avukatları desteklemek için yürüyüşe katılan CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Medyascope’a konuştu. Tanal, yürüyüşün üç ana sebebini, “avukatların uğradığı şiddet, ekonomik sorunlar ve yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı” olarak açıkladı. Avukatların haciz yerlerinde ve adliyelerde sürekli şiddetle karşı karşıya olduklarını belirten Tanal, “Bunun önlenebilmesi için icra memurlarının hacize gittikleri zaman mutlaka yanlarında polis bulundurmaları gerekiyor” dedi.
Miting alanına varıldıktan sonra sırasıyla her ilin barosunun anonsu yapıldı. 6 Şubat 2023 depremlerinde etkilenen illerin baroları coşkuyla karşılandı. Hatay Barosu, miting alanına “sesimi duyuyor musunuz?” ve “deprem değil cinayet” sloganlarıyla girdi.
Sağkan: “Kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor”
Binlerce avukatın katıldığı mitingde konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, “Biz hukuk devleti diye haykırırken kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor, anayasasızlaşmaya doğru yol alınıyor. Yine bugün de hukuk devleti için, yargı bağımsızlığını savunmak için buradayız” dedi.
“Sefalet ücretlerinin ayıbını üstlenmeyeceğimizi göstermek için buradayız”
CMK ücretlerine değinen Sağkan, avukatların kazandıkları net ücretleri açıkladı:
“Soruşturma aşamasındaki görevlendirmelerde bin 528 TL, Asliye Ceza görevlendirmesinde 2 bin 640 TL, Ağır Ceza görevlendirmesinde 4 bin 700 TL. Öyle her ay cebine havadan giren paradan değil, yıllarca sürecek, maddi manevi yükü olan bir dosya için meslektaşımızın emeğinin karşılığı olarak reva görülen miktardan söz ediyoruz. Peki, aylık olarak ödenen en düşük Bağ-Kur primi ne kadar? 6 bin 900 TL. Bugün biz, bu sefalet ücretlerinin ayıbını üstlenmeyeceğimizi göstermek için buradayız.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Mansur Yavaş da avukatlara destek için mitinge katıldı
Mitinge Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da desteklerini sunarak, “Ülkede en çok ihtiyacımız olan hukuka olan güveniniz bizi ayakta tutuyor. Sığınacağımız tek şey hukuk, adalet ve adliye. Bu mücadelenize sonuna kadar desteklediğimi ifade etmek isterim” diye konuştu.
Stajyer avukatlar: “Daha adil ve adaletli staj süreci geçirmek için buradayız”
Medyascope, yürüyüşe katılan avukatlara neden burada olduklarını ve taleplerini sordu. İzmir Barosu’nda stajyer avukatlar, cumhuriyetin avukatları olduklarını söyleyerek, “Bizler bugün bir devrin böyle gitmemesi için buradayız. Bugün burada artık bu düzenin devam etmesini istemediğimiz için, özlük haklarımız için, daha adil ve adaletli staj süreci geçirmek için buradayız” diye konuştu.
Bozkurt: “Sorunlara kanuni olarak düzenleme yapılması için buradayız”
Tokat Barosu Başkanı Volkan Bozkurt, avukatların da haksızlığa uğradığını ve adalet için haklarını savunmak zorunda olduklarını söylemek için burada olduklarını vurguladı, “Genç meslektaşlarımız olmak üzere birçok sorunlarımız var. Bu sorunlara kanuni olarak düzenleme yapılması için sesimizi duyurmak istiyoruz” dedi.
Yıldırım: “Emeğimizin karşılığını görebilmek istiyoruz”
Kendi hakları için burada olduğunu söyleyen avukat Ezgi Yıldırım, “Taleplerimiz bunca zaman okuduktan sonra bu emeğimizin karşılığını görebilmek, ucuza iş gücünün kullanılmaması, meslektaşlar arasında bile sömürülmemek, avukatların da Türkiye içerisinde var olduklarını, emek verdiklerini, meslek mücadelesinde olduğunu belirtebilmektedir” diye konuştu.
Aslantaş: “Geçinemiyorum ve bunu söylemekten artık utanmıyorum”
Genç avukatların meslekleriyle ilgili büyük kırgınlıkları olduğunu belirten avukat Aslıhan Aslantaş, şunları söyledi:
“Biz yıllarca hukuk fakültesi eğitimi aldıktan sonra ‘avukat olacağız’ diye büyük bir hevesle mesleğe başladık ama nereden bilebilirdik ki yaptığımız işin bir angarya haline geleceğini. Biz genç avukatlar olarak ciddi ekonomik sıkıntılar içerisindeyiz. Ofislerimizin kiralarını ödemekte zorluk çekiyoruz faturalarımızı ödemekte zorluk çekiyoruz. Ben bir genç avukat olarak şu an geçinemiyorum söylemekten ve geçinemediğimi söylemekten de artık utanmıyorum.”
TBB Başkanı Erinç Sağkan ve Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, yeni anayasa çalışmaları ve gündemdeki anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin Medyascope’a konuştu.
Sağkan, yeni anayasa meselesine önyargıyla bakmadıklarına dikkat çekerek, “Öncelikle yeni bir anayasaya ihtiyaç duyuluyorsa bu ihtiyacın nereden doğduğunun, hangi hükümlerde sorun yaşandığının ortaya konulması gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları’nın TBB’yi iki toplantıya davet ettiğini belirten Sağkan, şöyle devam etti:
“Biz konuşmacı değildik, iştirak ettik. Konuşmaları dinleyerek ne yapılmaya çalışıldığını anlamaya gayret ettik. Türkiye’de 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra başlayan bir yeni anayasa tartışması var ancak asıl sorulması gereken sorunun cevabı hâlâ daha ortada yok. Bu ihtiyaç nereden kaynaklanıyor, temel olarak anayasamızda hangi eksiklikler var ve ne yapılmak isteniyor. Bu ortaya konulduğu zaman muhakkak ki bizim de bu ülkede bir hukuk kurumu olarak anayasa değişikliğinde varsa bir ihtiyaç buna katkı sunmaya hazır olduğumuz bir süreç yaşayabiliriz.”
“Anayasadan kaynağını alan devletiz”
Sağkan, son zamanlarda özellikle 1921 Anayasası’na referans gösterilmesinin akıllarda bazı kuşkuları da yanında getirdiğini vurgulayarak 21 Anayasası’nda laiklik ilkesinin olmadığını ve temel hak ve özgürlüklerle ilgili de bir düzenlemenin yer almadığını belirtti, “Öncelikle ilk üç madde ve ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğine dair dördüncü maddeye ilişkin bir tasarruf akıllarda var mı? Eğer böyle bir düşünce varsa Türkiye Barolar Birliği kesinlikle böyle bir anayasanın herhangi bir toplantısının içerisinde yer almaz çünkü biz anayasadan kaynağını alan bir hukuk devletiyiz” diye konuştu.
Köroğlu: “Yapılması istenenin anayasa değişikliğinin olmadığını düşünüyoruz”
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili baronun herhangi bir davet almadığını hatırlattı, “‘Bu anayasa sadece bize yetmiyor’ denilerek değiştirilmeye çalışılmasını teknik olarak da yöntem olarak da doğru bulmuyorum” dedi. Anayasa toplumun tüm paylaşlarıyla birlikte bir mutabakatla yapılması gereken bir metin olduğuna dikkat çeken Köroğlu, “Bu yüzden yapılması istenenin anayasa değişikliğinin olmadığını düşünüyoruz” diye konuştu.
