Muğla’da, Menteşe’nin Bayır ve Yatağan’ın Deştin mahallelerinde kurulmak istenen entegre çimento tesisine karşı mücadele eden ve kazanan yurttaşlar, iki günlük 1. Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali düzenledi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallelerinin ortak sınırında yer alan Tekağaç mevkiinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı mücadele eden yurttaşlar, projeye verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna dava açarak iptal ettirmişti. Menteşe Belediyesi’nin verdiği ruhsatlar da aynı mücadele sonucunda iptal edildi.
Gündem Fethiye’nin haberine göre, Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi, elde edilen kazanımları kutlamak amacıyla 28-29 Eylül 2024 tarihlerinde 1. Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’ni organize etti.
“Kitap yazsak bitmez ama yaptığımız büyük iş”
Gündem Fethiye, festivalin ikinci gününde gerçekleşen Deştin Çayı ziyaretinde festivali düzenleyenlerle konuştu.
Deştinli Arzu Özdemir, Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali ve verdikleri mücadele hakkında konuştu. Özdemir, “Yaşam alanlarımız, toprağımız, suyumuz için çok uğraştık. Bu uğraşmanın sonunda kazandık. Kazanınca da bir festival yapmayı düşündük” dedi.
Özdemir, festivale destek veren yurtdışından ve Türkiye’nin farklı noktalarından gelen çevre dostlarına, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ve Yatağan Belediyesi’ne teşekkür etti.
Bundan sonraki süreçte imar planlarının iptali için mücadele edeceklerini belirten Özdemir, “Söyleyeceğimiz çok şey var. Kitap yazsak bitmez ama geriye döndüğümüzde yaptığımız iş büyük. Şu anda mutluyuz, inşallah daha mutlu oluruz” ifadelerini kullandı.
Doğa talanının durmayacağını dile getiren Özdemir, “Nerede talan varsa oradayız. Direncimizi devam ettireceğiz, daha da güçlü olacağız” dedi.
“Üretmezsek tükeniriz“
Deştinli Ayşe Duran, yetiştirdikleri Deştin fasulyesine vurgu yaptı. Duran, hem bu fasulyenin hem de bölgede yetişen tarım ürünlerinin var olabilmesi için Deştin Çayı’ndan akan temiz suyun önemine dikkat çekti.
Köyde yetişen her üründen geçimlerini sağladıklarını belirten Duran, “Üretmezsek, yetiştirmezsek tükeniriz. Yetiştirmediğimiz gün, üretmediğimiz gün tükendiğimiz gün olur” dedi.
“Hem dünya görsün hem de kazanımı kutlayalım“
Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy ise neden festival düzenlediklerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Aslında biz fabrikanın kapısına kilit vurdurduğumuzda, mühürlettiğimiz anda kutlamalarımızı yapmıştık. Davullu zurnalı kutlamalardı, ama düşündük ki bu sadece bizim zaferimiz değil. Türkiye’den ve yurtdışından birçok örgüt bize destek verdi. Dolayısıyla daha büyük bir festival yapmaya karar verdik.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Özsoy, yurtdışından Topraksız Köylü Hareketi’nden ve Amazonlar’dan direnişçi arkadaşlarının da festivale katıldığını belirtti. İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen dostlarıyla bu kazanımı kutladıklarını söyledi. Özsoy, çimentocuları nasıl yendiklerini göstermek istediklerini belirtti.
Festivalin ilk gününün oldukça güzel ve kalabalık geçtiğini, yaklaşık 5 bin kişinin katıldığını düşündüklerini söyledi.
“Bayrağın yükümlülüğü büyük”
Topraksız Köylü Hareketi (MST) aktivistlerinin kendilerine bayrak hediye ettiğini belirten Özsoy, “Bu özel bir durum. Dünyada çok az direnişe bayrak vermişlerdir. O bayrağın yükümlülüğü fazladır. Biz de onlarla yoldaş ve kardeş direniş ilan ettik” dedi.
Özsoy, festival boyunca birbirlerinden çok şey öğrendiklerini dile getirdi. Özsoy, coğrafyalar farklı olsa da mücadele konularının benzer olduğunu fark ettiklerini söyledi.
“Ne için mücadele ettiğimizi göstermek istedik”
Özsoy, festivalin ikinci gününden de çok memnun olduklarını dile getirdi. Özsoy, Deştin Çayı gezisinin amacını şöyle anlattı:
“Ne için uğraştığımızı, neyi korumaya çalıştığımızı arkadaşlarımıza göstermek istedik.”
Başarılı bir festival süreci geçirdiklerini belirten Özsoy, Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’ni geleneksel hale getirmeyi planladıklarını söyledi.
“İki ay sonra balyozlarla poz vereceğiz”
Bundan sonraki süreçte yapılacaklar hakkında konuşan Özsoy, öncelikle bölgeyi sanayi tesisi olarak niteleyen imar planlarının iptali için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Halihazırda bu konuyla ilgili açılmış bir dava bulunduğunu, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın da gereğini yapacağını belirtti.
Özsoy, “Umarım iki ay sonra balyozlarla poz vereceğiz ve ‘Siz mi yıkacaksınız, biz mi yıkalım?’ şeklinde bir kampanya başlatacağız. Bu yaz ormanın içindeki bu kazulet yapıyı temizlemiş olmayı umuyoruz” dedi.