Yenidoğan Çetesi davası başlıyor. Mahkeme iddianameyi kabul etti. 47 sanıklı dava Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Kasım’da başlayacak.
İstanbul, Tekirdağ-Çorlu’da 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla işbirliği yapan suç örgütüne yönelik iddianame tamamlandı. Yenidoğan Çetesi, bebek acil hastalarını, anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk etti. İddianamede sevk edilen bebeklerin ölümlerine yol açarak haksız kazanç sağladıkları yazdı.
İlk duruşma 18 Kasım’da
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 1.399 sayfalık iddianameye ilişkin 22’si tutuklu 47 sanık hakkında hazırlanan iddianamenin incelemesini tamamlandı.
Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 18 Kasım’da yapılmasına karar verdi.
Yenidoğan Çetesi iddianamesinden ayrıntılar
İddianameye göre şüpheliler, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır gösterdi. Olması gerekenden daha uzun süre yatışlarını sağladı. SGK’dan yüksek ücret tahsil etti. Şüpheliler, bazı hasta yakınlarından daha fazla para alarak maddi çıkar elde etti. Kârın çoğunluğunu da sağlık çalışanı olan örgüt üyesi şüphelilerle paylaştılar.
Amaç bebeklerin iyileşmesi değil maddi kazanç
Yenidoğan Çetesi hakkında hazırlanan iddianamede, “hastane sahipleri ve başhekimlerin örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ettikleri” yazıyor. Bu kişilerin de maddi çıkarla çalıştıkları yine iddianamede yer aldı. Şüpheliler bu işlemlerle, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı üç-dört kat artırdı.
Bebek hastaların normal şartlarda uygun sağlık hizmeti için belli hastanelere sevk edilmesi gerekirdi. Ancak şüpheliler hastaları örgüt adına seçtikleri, kârlı görünen hastanelere yatırdı. Esas amaç, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesiydi.
Bebeklerin enfeksiyon kapıp ölümüne neden oldular
İddianamede, maktul bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yatırıldığı yazdı. Bu yüzden bazı bebekler enfeksiyon kaptı bazıları ise hayatını kaybetti. Şüpheliler, usulsüz şekilde aldırdıkları ilaçları hastaneden çıkarıp sattı ve maddi kazanç elde etti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Yenidoğan Çetesi”nin liderinin şüpheli uzman doktor Fırat Sarı olduğu ortaya çıktı. Sarı, Reyap Hastanesi Çocuk Doktoru ve Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibi. Ayrıca Sarı’nın çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalıştığı kaydedildi. İddianamede, sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hemşire yardımcılarıyla verildiği yazdı. Bu nedenle de bebek ölüm sayılarının arttığı ortaya çıktı.
582 yıla kadar hapis isteniyor
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen‘in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmî belgede sahtecilik” suçlarından toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.