DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis’te basın mensuplarıyla bir araya geldi. Eş Genel Başkanlar, barış sürecinin ilerleyebilmesi için öncelikle Meclis’te çalışma grubu kurulması ve yasal düzenlemeler için komisyon oluşturulması gerektiğini belirtti.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis’te gazetecilerle bir araya geldi. Hatimoğulları ve Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını değerlendirdi.
Öcalan’ın çağrısı kimleri kapsıyor
Tülay Hatimoğulları, çağrı metninde YPG ve Özerk Yönetim ile ilgili bir ifadenin yer almadığını vurguladı, “Yorum yapamayız bu konuda. Olası bir barış olması her bölgeye yansıması olacaktır” dedi.
Tuncer Bakırhan ise çağrının kimleri kapsadığına yönelik, “PKK, Türkiye merkezlidir. Çağrı, bu evin içinde kurulan Öcalan’ın kendi örgütüne yapıldı. Suriye’de farklı bir denklem var. Henüz oturmamış bir rejim var. Sayın Öcalan yaptığımız 4 saatlik görüşmede, Suriye’yi tarif etmedi” diye konuştu.
“Barış için yasal zemin şart”
Eş Genel Başkanlar, barış sürecinin sağlıklı yürümesi için atılması gereken adımlarını anlattı. Hatimoğulları, dünyadan örnekler verdi:
“Bu çatışma, çözüm deneyimlerine baktığımız zaman, yasal ve hukuki zemin olmadığında hep negatif sonuç alınmış. Ancak hukuki zemin olduğunda barış ile sonuçlandığını görebiliyoruz.”
Bakırhan, antidemokratik uygulamaların devam etmesinin süreci baltalamasından endişe duyduklarını belirtti, “Bir adım atıldı, çağrı yapıldı. Henüz çağrının gereklilikleri yapılmamış iken yeni şeyler icat ediyorlar” diye konuştu.
“İlk adım Meclis’te atılmalı”
Tülay Hatimoğulları, sürecin Meclis’ten başlaması gerektiğini savundu, “Meclis’te kurulacak bir çalışma grubu ile bu işe başlayabiliriz. Bazı yasama faaliyetleri için de komisyon kurulmalı” dedi.
Eş Genel Başkanlar, tüm partilerin sürece sıcak baktığını belirtti, “Yaptığımız görüşmeler esnasında bütün partiler bunun sinyalini verdi. Önemli olan burada devlet ve iktidarın rol üstlenmesi” diye konuştu.
Atılacak somut adımlar neler olmalı?
Hatimoğulları, Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve yasal statüye kavuşması gerektiğini vurguladı, “Eşit yurttaşlık temelinde bir demokratikleşme sürecine girmesi gerekiyor. En basit insan hakkı talebinde bile ‘terör’ tırnağına alınıyor” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Hatimoğulları süreçte atılması gereken yasal adımlara dikkat çekti, “İnfaz kanunundan tutun da yerel yönetimlere kadar… Demirtaş ve siyasetçiler için yeni yasaya bile gerek yok. AİHM kararını verdi” diye konuştu.
“Kayyum atamaları süreci baltalar”
Bakırhan, yerel yönetimlere kayyum atamalarının barış sürecine zarar vereceği uyarısında bulundu, “Kayyum atanmaması gerekliliği bir yana, yerine kayyum atanan arkadaşlarımız görevine iade edilmeli. Kayyum sürece karşı sabotajdır” dedi.
Barış Türkiye’yi model ülke yapar
Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin barış sürecini başarıyla yürütmesinin bölgesel etkileri olacağını söyledi. “Türkiye barış sürecini inşa etmeyi başlarsa Ortadoğu’ya model olur. Başta İsrail-Gazze sürecine de pozitif katkı sağlar,” dedi.
Tuncer Bakırhan, sürecin sadece Kürtlerle sınırlı olmadığını vurguladı. “Demokratik toplum baroyu da HDK’yi de kapsıyor. Bu süreç demokratikleşme sürecidir. Sayın Öcalan’ın kendisi sadece Kürt kimliğine odaklanan bir perspektif ortaya koymadı,” diye konuştu.
“Mazlum Abdi: Öcalan’ın çağrısı PKK’ya, bize değil”
SDG Komutanı Mazlum Abdi, Öcalan’ın çağrı yaptığı gün çağrının “PKK’ya yönelik olduğunu” söyledi, “Çağrı doğrudan bizim bölgemiz için değildi. Güney Kürdistan’a ve diğer her yere gönderdiği mesajı bize de gönderdi” dedi.
