Gazze’de kıtlık artıyor: Batı için artık kararlı davranma zamanı

Gazze kıtlık, İsrail

Gazze’de yaşanan insani kriz, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre “en kötü senaryo kıtlığı”na dönüştü. Üç kişiden biri günlerce aç kalıyor, çocuklar yetersiz beslenmeden ölüyor. Artık “Filistin’i tanımak” gibi sembolik açıklamalar değil, yaptırım gibi etkili müdahalelerin zamanı geldi.

Gazze’de aylardır süren İsrail saldırıları ve tam abluka, artık yalnızca askeri değil, insani bir yıkıma dönüştü. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı müttefikleriyle yürüttüğü bu savaş, yalnızca askeri hedefleri değil, günlük yaşamı ve hayatta kalmayı da hedef alıyor. Batı Şeria’daki yerleşimlerin genişletilmesi, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını kalıcı olarak imkânsızlaştırma stratejisinin bir parçası. Bu nedenle Filistin devletinin tanınmasına ilişkin sembolik çıkışların artık yeterli olmadığı açıkça görülüyor.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Entegre Gıda Güvenliği Sınıflandırma Ağı (IPC), temmuz sonunda yaptığı açıklamada Gazze’de “en kötü senaryo kıtlığı”nın yaşandığını duyurdu. Gazze’deki her üç kişiden biri günlerce yemek yemeden yaşıyor. Yaklaşık 100 bin kadın ve çocuk, akut yetersiz beslenme nedeniyle acil tedavi bekliyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yalnızca 2025 yılı içinde beslenme bozuklukları nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı 147; bunların 88’i çocuk. Temmuz ayında ise 63 kişi açlık ya da buna bağlı hastalıklar nedeniyle öldü.

İsrail’in kurduğu “yardım dağıtım noktaları” ise güvenli erişim sağlamıyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) gibi kurumların dışlanması, yardımın etkili ulaştırılmasını engelliyor. Havadan yardım bırakma uygulamaları da geçmişte tehlikeli olduğu için tartışmalı. İsrail zaman zaman sınırlı geçişlere izin verse de bunlar krizi çözmeye yetmiyor.

Filistin’i tanımak yetersiz, artık yaptırımlar gerek

Batılı ülkeler, yıllardır iki devletli çözümü desteklediklerini beyan etse de bunu hayata geçirecek bir baskı mekanizması oluşturmadı. Avrupa Birliği (AB), İsrail’in en büyük ihracat partneri. Ticari ayrıcalıkların gözden geçirilmesi, İngiltere gibi ülkelerin silah satışlarını sınırlaması, Netanyahu hükümetinin dikkate alabileceği türden adımlar gerekli. Çünkü mevcut hükümet, sadece söylemsel tepkilere karşı tamamen duyarsız kalıyor.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Gazze’de yaşananlar artık yalnızca savaş değil, insan eliyle yaratılmış bir kıtlık. Hayatını kaybeden çocuklar, dağıtılamayan yardımlar ve çökmüş sosyal düzen göz önüne alındığında, sembolik tanımaların ötesine geçmek gerekiyor. Eğer kalıcı ateşkes sağlanmaz ve insani yardım akışı yeniden tesis edilmezse, Gazze’deki yıkım daha uzun yıllar sürecek bir travmaya dönüşecek.

Gazze’de yaşananlar, 20. yüzyılda Biafra ya da Etiyopya’da yaşanan kıtlık görüntülerini andırıyor. Ancak bu kez fark, felaketin doğrudan insan eliyle, bilinçli olarak yaratılmış olması. İsrail’in savaş politikasını sona erdirmemesi ve yardım geçişlerine açık biçimde izin vermemesi halinde, binlerce Filistinli doğrudan ya da dolaylı olarak açlıktan ölecek. Sembolik tanımalar, barış çağrıları ya da diplomatik açıklamalar artık bu gerçekliği değiştirmeye yetmiyor. Şimdi karar alma ve harekete geçme zamanı.