Göksel Göksu’nun konuğu Hediye Levent: Suriye kaderini tayin edebilecek mi?

Daha önce, “Tek millet, tek halk, tek ordu ve tek Suriye” diyen Tom Barrack’ın, “Federasyon değil ama onun biraz altında, herkesin kendi bütünlüğünü, kendi kültürünü, kendi dilini korumasına izin veren ve İslamcılık tehdidi olmayan bir yapı düşünülmeli” şeklindeki açıklamasının ardından “Suriye’de dengeler yeniden değişiyor mu?” sorusu gündeme geldi. Ankara’da da rahatsızlığa yol açan bu açıklamanın ardından Hediye Levent, Göksel Göksu ile Suriye’deki son durumu, ABD’nin Suriye politikasında bir değişiklik olup olmadığını ve Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’nın Kürtler ve Süveyda ile ilgili olası tutumunu değerlendirdi.

Suriye’de şartların, gerek diplomatik süreçler gerek sahadaki gerçekler açısından neredeyse günde birkaç kere değiştiğini söyleyen Hediye Levent, Tom Barrack’ın son açıklamasıyla dümen kırdığı yorumunu yaptı. Barrack’ın daha önce “Tarık El Şara ile çalışmaya karar verdik. İster Kürt, ister Alevi, ister Dürzi olun siz de bu adamla nasıl anlaşacaksanız oturun anlaşın” dediğini hatırlatan Levent, bu durumun yarattığı güvensizlik ortamına dikkat çekti; “Onlar da demek ki bizim başta can güvenliğimiz, kendimizi korumak üzere bir takım adımlar atmamız gerekiyor noktasına geldiler” dedi. Barrack’ın açıklamasını bu çerçevede değerlendiren Levent, Suriye sahasının diplomasi koridorlarında şekillendirilemeyeceğinin görüldüğünü ve Suriye’deki saha gerçeğinin diplomasiyi zorlayarak dönüşmeye zorladığını aktardı.

Göksel Göksu’nun konuğu Hediye Levent: Suriye kaderini tayin edebilecek mi?
Göksel Göksu’nun konuğu Hediye Levent: Suriye kaderini tayin edebilecek mi?

Türkiye’nin bu gelişmelerden mutlu olmadığına dikkat çeken Levent şunları söyledi:
“Çünkü Türkiye eş-Şara’ya alternatif herhangi bir oluşumun, silahlı yapının ortaya çıkmasını kesinlikle istemiyordu. Ama Suriye sahasında şu anda sahayı şekillendiren temel güdü can korkusu. Kaotik bir yere yuvarlanıyor Suriye, sahada binlerce başıboş cihatçı adam var. Şam bunları kontrol edemiyor. Çünkü Şam’ın elindeki adam sayısı çok az. Şara’nın kendisi, emrindeki adamların bile Süveyda’da bir takım saldırılara, ihlallere karışmış olabileceğini söyledi. Bu ‘elimde bilgi var’ demek aslında. Dolayısıyla burada Şara emrindeki 18-20 bin adamı bile kontrol edemiyor, etse bile bu adamlar Şam’ı korumaya yetmeyecek. Dolayısıyla Şara’nın kendi can güvenliğinden bile endişeli olduğunu düşünüyorum açıkçası. Bu şartlar söz konusuyken Şara da hata üstüne hata yaptı. Böyle bir durumda tabii ki Türkiye’nin de hiç hoşuna gitmedi.”

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve Ahmed eş-Şara.
Göksel Göksu’nun konuğu Hediye Levent: Suriye kaderini tayin edebilecek mi?

eş-Şara’nın 22-30 Eylül tarihlerinde düzenlenecek BM Genel Kurulu’na, eski devlet başkanı Nurettin Atassi’den bu yana ilk kez bir Suriyeli başkan olarak katılacak olmasını da değerlendiren Hediye Levent, Şara’nın Suriye adına konuşup konuşamayacağını sorguladı:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Şimdi Ahmet eş-Şara, tamam Colani’yle Ahmet eş-Şara oldu. Değişti mi? Evet değişim gösterdi, inkâr etmemek lazım. Ama BM Genel Kurulu’na gidip de Suriye adına konuşma yapabilecek iç ve dış meşruiyete sahip mi? Değil. Suriye içinde yüzde 20 bile desteği yok, ılımlı Sünniler arasında bile desteği yok ki, Suriye’deki Sünniler sufi eğilimlidir, ılımlıdır yani, cihatçı değildir. Dolayısıyla burada bir devrim hikâyesi devşirip de işte biz halkın desteğiyle vesaire iç meşruiyeti kazanamamış olan, ülkede resmen bir Lübnan Anlaşması senaryosunun önünü açan, etnik, dini ve mezhebi temelli bölünmelerin bugün konuşulduğu bir ülkenin geçici cumhurbaşkanı olan bir kişi Suriye adına konuşabilir mi? Bence konuşmamalı. Zaten ülkede devleti kurmamış, kendisi de geçici cumhurbaşkanı. Yarın ne olacağını da bilmiyoruz. Bu sıfatla gidip konuşabilir mi? Bence konuşamaz.”