ABD Başkanı Donald Trump muhalif kanalların lisansını iptal etmek istiyor. Konuya dair konuşan ABD Başkanı, ulusal kanalların büyük oranda kendisine muhalif olduğunu, belki de lisans iptali için incelenmeleri gerektiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere ziyaretinden dönerken ABD başkanlarını taşıyan uçak Air Force One’da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Trump’a ünlü talk show sunucusu Jimmy Kimmel’ın gece yarısı programının muhafazakâr aktivist Charlie Kirk’ün ölümüyle ilgili yaptığı Trump karşıtı yorumlar sonrası iptal edilmesi üzerine “[Federal İletişim Kurulu (FCC) Başkanı] Brendan Carr’ın öbür talk show sunucularını da incelemesini isteyecek misiniz?” sorusu soruldu.
Trump muhalif kanalların lisanlarının iptal edilmesi gerektiğini söyledi, “Talk show programları ulusal kanallarda yayınlanıyor, dolayısıyla bir lisans durumu var. Bir yerde ulusal kanalların yüzde 97’sinin bana karşı olduğunu, benimle ilgili sürekli olumsuz haber yaptığını okudum. Demokrat Parti’nin bir aparatı olarak hizmet ediyorlar. Belki de bu kanalların lisansları iptal edilmeli” dedi. ABD Başkanı bu durumun kendi ataması olan FCC Başkanı Carr’ın inisiyatifinde olduğunu ekledi.
The Guardian haberinde Trump’ın bu söyleminin doğru olmadığını, FCC’nin CBS, NBC ve Kimmel’ın programını yayınlayan ABC gibi ulusal kanallara değil, yerel televizyon istasyonlarına lisans sağladığını belirtti.
Jimmy Kimmel Charlie Kirk hakkında ne dedi?
Kimmel programı Jimmy Kimmel Live!’ın 15 Eylül Pazartesi günü yayınlanan bölümünün giriş kısmında, 10 Eylül’de suikasta uğrayan muhafazakâr aktivist Charlie Kirk hakkında konuştu.
Kimmel, ABD Başkanı Donald Trump yanlılarını Kirk’ün katilini “kendilerinden biri değilmiş gibi yansıtmak” ve cinayetin sorumluluğunu solculara yıkarak “siyaset devşirmeye çalışmakla” suçladı.
Trump’ın Kirk’ün ölümü sonrası gösterdiği tepkilere de değinen Kimmel, “Yetişkin biri arkadaşının yasını böyle tutmaz, dört yaşındaki bir çocuk ölen Japon balığının yasını böyle tutar” dedi.
Kimmel’ın programı neden iptal edildi?
Gazeteci Jack Tapper (CNN), yayınladığı videoda Kimmel’ın programının neden iptal edildiğini anlamak için “para akışını takip etmek gerektiğini” vurguladı. Tapper sözlerine şöyle devam etti:
“Nexstar, ABD’de en çok yerel televizyon istasyonuna sahip kuruluş, ağustos ayında rakibi Tegna’yı altı milyar doların üstünde bir bedele satın almak istediğini açıkladı. Bu satın almanın gerçekleşebilmesi için Nexstar’ın Federal İletişim Kurulu’nun (FCC) onayına ihtiyacı var.”
Çarşamba günü, FCC Başkanı Carr, Nexstar ve muadili yerel yayıncılara Jimmy Kimmel’ın programını yayınlamama çağrısında bulundu ve yayınlayacak olanların “para cezası veya lisans iptali olasılığıyla karşı karşıya olduğunu” duyurdu.
Carr’ın açıklamasından birkaç saat sonra Nextstar, Jimmy Kimmel’ın programını yayınlamayacaklarını açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra da Jimmy Kimmel Live!’ın yapımcı kanalı ABC, programı süresiz olarak askıya aldı.
Tapper sözlerini “Kimmel’ın Charlie Kirk’e dair söylediklerinin içeriği bir yana, ortada kazanılacak büyük paralar ve kendini FCC Başkanı Carr ve Başkan Trump’a beğendirmek isteyen birçok insan var” diyerek noktaladı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
İptal kararı, ABC’nin ana şirketi Disney’e karşı birçok boykot çağrısı doğurdu.
Trump ve Obama’dan ilk tepkiler
Trump, iptal kararı sonrasında sosyal medya platformu Truth Social üzerinden açıklama yaptı: “ABC’yi nihayet yapılması gerekeni yapacak cesareti bulduğu için tebrik ederim.”
44. ABD Başkanı Barack Obama ise X üzerinden yaptığı açıklamada iptal kararının sorumluluğunun Trump hükümetinde olduğunu vurguladı:
“Yıllardır cancel culture’dan (iptal kültürü) yakınan mevcut yönetim, sevmedikleri kişileri susturamadıkları ya da işten çıkaramadıkları noktada medya şirketlerini düzenleyici işlemlerle tehdit etmeye başlayarak yeni ve tehlikeli bir boyuta geçti.”
Tam da Avrupalı bir otokrat gibi
CNN Business haberinde Trump’ın medya kuruluşlarına karşı kullandığı yöntemler ve Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın metotları arasında paralellik kurdu.
Trump ve çevresi uzun süredir Orbán’ın Macaristan’ını övüyor, burayı “Hristiyan muhafazakâr Disneyland’i” olarak idealize ediyordu. ABD Başkanı’nın eski danışmanı Steve Bannon onu “Trump’tan önce Trump” olarak övmüş, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de Orbán’ın üniversitelerdeki toplumsal cinsiyet çalışmalarını tasfiye etmesini örnek alınması gereken bir model olarak göstermişti.
Uzmanlar, Orbán’ın 2010’da göreve geldiği günden itibaren ödül ve ceza mekanizmaları kullanarak bağımsız medyayı kontrol ettiğini, sözüne uyan medya patronlarına ayrıcalıklar tanıdığını açıkladı. Bu şekilde birçok medya kuruluşu sistematik otosansür çizgisine kaydı.
Bir uzman, kilit noktanın medya kuruluşlarının bir araya gelerek ortak bir direniş göstermek yerine bireysel çıkarlar doğrultusunda hareket etmeleri olduğunu söyledi.
Trump’ın iletişim kurulu üzerinden ABC’yi Jimmy Kimmel Live!’ı iptal etmeye zorlaması, ABD’deki Orbánlaşmanın son örneği olarak nitelendirildi.
Kaynaklar: BBC, CNN, The Guardian
Derleyen: Can Malik Kiremitçi