Hamit Bozarslan ile söyleşi: Hamas saldırılarının ikinci yılında Ortadoğu 

Prof. Dr. Hamit Bozarslan, Hamas saldırılarının ardından geçen iki yılda Ortadoğu’daki gelişmeleri ve Türkiye’deki çözüm sürecini değerlendirdi. Bozarslan, iki yıldır süren savaşın insanlık dışı bir boyuta ulaştığını belirterek, “Bu biyolojik bir savaş, bunun bitmesi gerekiyor” dedi. 

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ağır abluka ve bombardımanların sömürgeci bir zihniyetin ürünü olduğunu vurgulayan Bozarslan, “Trump’ın Gazze planı tamamen sömürgeciliğe çıkıyor. 1920’lerde Ortadoğu’da manda sistemi kurulurken bile böyle bir şey yapılmadı. Filistin bir halk olarak görülmüyor” dedi.

“Hamas tarih sahnesinden silinmeli”

Bozarslan’a göre 7 Ekim saldırıları yalnızca bir trajedi değil, aynı zamanda Gazze’nin kendi geleceğini de ortadan kaldıran bir dönüm noktasıydı:

“7 Ekim sadece bir katliam değil, rasyonelliğin intiharıdır. Gazze’nin üniversiteleri, okulları, bakanlıkları vardı. Gazze tehlike altında değildi. 7 Ekim, Gazze’ye çok büyük bir darbedir. Hamas’ın tarih sahnesinden silinmesi gerekiyor.”

Hamas saldırılarının ikinci yılında Ortadoğu
Hamas saldırılarının ikinci yılında Ortadoğu

“Meşruiyetini soykırımla bulan ülke, kendi prestijini soykırımla düşürecek”

İsrail’in operasyonlarının uluslararası kamuoyunda “soykırım” olarak adlandırılmasına da değinen Bozarslan, bu durumun İsrail açısından kalıcı etkileri olacağını söyledi:

“Soykırım meselesi İslamcı propaganda gibi başladı ama İsrail’in bitmeyen saldırılarının ardından herkes soykırım demeye başladı. Bunun İsrail’e etkisi kalıcı olacaktır. İsrail yetkilileri bile ‘Biz bu kadar insan öldürdük’ diyebiliyor. Meşruiyetini soykırımla bulan ülke, kendi prestijini soykırımla düşürecek.”

Hamas saldırılarının ikinci yılında Ortadoğu
Hamas saldırılarının ikinci yılında Ortadoğu

“Sürecin geldiği noktada ne yapılabilir?”

Ruşen Çakır, Türkiye’de bir yıldır devam eden çözüm süreci hakkında Bozarslan’a “Sürecin geldiği noktada ne yapılabilir?” diye sordu. Bozarslan, 8 Ekim’de görülecek Selahattin Demirtaş davasına işaret etti ve “Demirtaş’ın bırakılması sürece dair önemli bir husustur” dedi. Bozarslan, şöyle devam etti:

“Yapılacak çok fazla şey var. Fakat hedefi demokrasi olmayan bir devletin atacağı adımlar ne kadar stratejik olur bilmiyorum.”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Bozarslan, 2015’teki çözüm süreciyle bugünkü tartışmalar arasında fark olduğunu vurguladı:

“O dönemde Kürt meselesi çok daha nitelikli bir biçimde konuşuluyordu. Bugün ise mesele yeniden terör meselesine indirgeniyor. Bu büyük bir hata olur. Kürt meselesinin terör meselesinden ayrıştırılması gerekiyor.”

Kürt sorununa dair atılabilecek adımlara da değinen Bozarslan, “Bu meselenin yeniden dile getirilmesi, üniversitelerde konferanslar yapılması gibi pek çok adım atılabilir. Sürecin devam etmesi gerekir ama şu an için ben bir gelişme göremiyorum” dedi.