Avrupa Birliği’nin (AB) uzun süredir ertelenen dijital giriş-çıkış sistemi (EES), 12 Ekim Pazar günü yürürlüğe girdi. Türk vatandaşlarını da yakından ilgilendiren sistemle birlikte artık pasaportlara damga basılmayacak, biyometrik veri kaydı zorunlu olacak. Peki EES nedir, Avrupa’ya seyahat edenleri neler bekliyor? Medyascope bilmeniz gereken her şeyi derledi.
Avrupa Birliğ (AB) sınır güvenliğinde yeni bir döneme geçti. Giriş-Çıkış Sistemi (EES) adı verilen dijital kayıt mekanizması, 12 Ekim Pazar gününden itibaren yürürlüğe girdi. Yeni sistemle birlikte Avrupa’ya seyahat eden AB dışı ülke vatandaşları, parmak izi ve yüz tanıma verilerini sınır geçişlerinde dijital olarak kaydettirecek. Böylece pasaportlara damga basma uygulaması sona erecek.
EES nedir ve kimleri kapsıyor?
EES, Schengen Bölgesi’ne giren ve çıkan yolcuların biyometrik verilerini dijital ortamda kaydeden yeni bir sınır kontrol sistemi. Pasaport kontrolü tamamen kaldırılmasa da, artık damga basılmayacak; bunun yerine giriş-çıkış tarihleri, parmak izi ve yüz verileri kaydedilecek.
Sistem, Schengen Bölgesi’ne dahil 25 AB üyesi ülke ile birlikte Norveç, İsviçre, İzlanda ve Liechtenstein’da uygulanacak. Ancak İrlanda ve Kıbrıs Cumhuriyeti bu düzenlemenin dışında kalacak. Türk vatandaşları da dahil olmak üzere AB dışından gelen tüm kısa süreli ziyaretçiler için biyometrik kayıt zorunlu hale gelecek.
Veriler üç yıl saklanacak
Yolcular ilk kez EES kapsamına girdiklerinde, self-servis ekranlarda pasaport bilgilerini, parmak izlerini ve yüz fotoğraflarını kaydedecek. Bu veriler üç yıl boyunca saklanacak ve sonraki girişlerde işlemler daha hızlı tamamlanacak.
Elde edilen veriler, sınır güvenliği, vize kontrolü ve polis birimleri tarafından kullanılabilecek. Avrupa Komisyonu, sistemin “düzensiz göçü önlemeyi ve Schengen sınırlarında güvenliği artırmayı” hedeflediğini açıkladı.
Hangi ülkeler ne zaman uygulayacak?
Sistem ilk etapta kademeli olarak devreye alınacak. Estonya ve Lüksemburg gibi küçük ülkeler EES’yi ilk günden itibaren tam kapasiteyle uygularken, Fransa ve Almanya gibi yoğun hava trafiğine sahip ülkeler aşamalı bir geçiş modeli izleyecek.
Örneğin Almanya, sistemi önce Stuttgart Havalimanı’nda başlatacak, ardından Frankfurt gibi büyük merkezlere genişletecek. Fransa İçişleri Bakanlığı, uygulamanın ülke için “büyük bir zorluk” olacağını ancak ilk günlerde ciddi bir tıkanma beklenmediğini açıkladı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Uzun kuyruk endişesi ve geçici durdurma yetkisi
Yeni sistemin devreye girmesiyle havalimanları ve tren istasyonlarında uzun kuyruklar oluşabileceği yönünde endişeler var. Avrupa Parlamentosu Raportörü Assita Kanko, “Büyük sistemlerde her zaman başlangıçta aksaklıklar yaşanabilir” diyerek bu sürecin düşük sezonda başlatıldığını hatırlattı.
Kanko, bekleme sürelerinin aşırı uzaması durumunda yerel sınır görevlilerinin sistemi geçici olarak devre dışı bırakabileceğini belirtti. “Bu sistem Schengen’e giriş yapan herkesin geçerli kimlik belgelerine sahip olmasını sağlayacak. İyi niyetli ziyaretçilerin endişelenmesine gerek yok” dedi.
ETIAS için zemin hazırlığı
EES’nin tam olarak uygulanması, AB’nin bir sonraki adımı olan Avrupa Seyahat Bilgileri ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) için de ön koşul niteliğinde. ABD’nin ESTA sistemine benzeyen ETIAS, 2026’da yürürlüğe girecek.
Bu sistemle AB dışı ülke vatandaşları, Avrupa’ya seyahat etmeden önce çevrimiçi form dolduracak, 20 euro ücret ödeyecek ve onay alacak. Onayı olmayan yolcular, uçuşlara kabul edilmeyecek veya Schengen Bölgesi’ne giriş yapamayacak.