Çin, dünyada en yüksek ev sahipliği oranlarına sahip ülkeler arasında yer alıyor. Kentsel bölgelerde yüzde 96’ya ulaşan oran, ABD ve Japonya’daki yüzde 60’lık seviyenin çok üzerinde bulunuyor. Ülke bu başarıya 1998’de başlayan radikal reformlarla sadece yirmi yılda ulaştı. Hanelerin yüzde 20’den fazlası birden çok konuta sahip.

Çin’in ev sahipliği oranı 2018 verilerine göre yüzde 89,68 seviyesinde bulunuyor. Ülkenin kentsel bölgelerindeki ev sahipliği oranı 2019’da yüzde 96’ya ulaştı. Bu oran, ABD ve Japonya’daki yüzde 60’lık seviyelerin oldukça üzerinde. Çin’de ev sahibi olmak istikrar ve zenginliğin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Çin, sadece üç on yılda bu orana ulaştı. Ülke, 20. yüzyılın ikinci yarısında kitlesel kamu kiralama toplumuyken, mevcut kamu konutlarının özelleştirilmesi ve özel ev sahipliğinin teşvik edilmesiyle ultra-sahiplik toplumuna dönüştü.
Hanelerin yüzde 20’si birden fazla konuta sahip
Çin’de ev sahibi olan hanelerin yüzde 58,4’ü bir konuta sahipken, yüzde 31’i iki konuta, yüzde 10,5’i ise üç veya daha fazla konuta sahip. Bu oran birçok gelişmiş ülkeye göre daha yüksek. Gerek şehir merkezlerindeki yüksek katlı apartman daireleri, gerekse geleneksel Siheyuan evleri Çin’de yaygın konut tipleri arasında yer alıyor. Ülkede konut sahipliği oranı kırsal bölgelerde yüzde 100’e yakın, kentsel bölgelerde ise yüzde 90 dolaylarında seyrediyor.
1998 reformu ev sahipliğini patlattı
Çin onlarca yıl boyunca sosyalist refah odaklı konut sistemiyle biliniyordu. Ülke, 1978’de piyasa ekonomisiyle deney yapmaya başlasa da konut reformu 1988’e kadar başlamadı. Asıl değişiklikler 1998’de hükümetin refah konutu sağlamanın sonunu açıklamasıyla gerçekleşti.
1998’de başlayan üçüncü aşama reformu, refah temelli konut dağıtımını sona erdirdi ve piyasa temelli bir konut sağlama sistemi kurdu. 1998’de yayınlanan Devlet Konseyi 23 Numaralı Belgesi, işçilere doğrudan kamu konutu dağıtımını sonlandırdı. 40 yıldan fazla süredir uygulanan refah ilkesine göre konut dağıtımı sona erdirildi.
Kamu konutunun özelleştirilmesi, mülkiyetin kiracılara devredilmesi şeklinde gerçekleşti. Kamu konutunda kalan kiracılar için kiralar nispeten düşük kaldı ve kamu konutu sakinlerine sunulan satın alma fiyatları piyasa fiyatlarının çok altındaydı. 1998 ile 2023 yılları arasında 550 milyondan fazla Çinli kırsal-kentsel ayrımını aşarak şehirlere yerleşti.

Arazi devletin mülkü, binalar özel
Çin’de ev sahipleri binalarının sahibi olabilir ancak altlarındaki arazinin sahibi olamaz. Kırsal bölgelerde tarım arazileri kolektif mülkiyet, kentsel araziler ise devlet mülkiyetindedir. 1988’de Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Maddesi’ne yapılan değişiklik, ülke çapında arazi kullanım haklarının özel mülkiyetine izin verdi.
Yeni yasa, ev inşaatı ve mülk yönetimi sorumluluğunu hükümetten gayrimenkul geliştiricilerine kaydırarak kentsel konut sıkıntısını yavaş yavaş hafifletti. Yeni sistemde tüm arazi hâlâ teknik olarak devlete ait ancak arazi kullanım hakları özel olarak kiralanabilir hale geldi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
70 yıllık kiralama sistemi nasıl çalışıyor?
1990’da yayınlanan düzenlemeye göre devlete ait kentsel arazi kullanım hakkının ticari araziler için 40 yıl, endüstriyel araziler için 50 yıl ve konut arazileri için maksimum 70 yıl olacağı belirtildi. Arazi kullanım hakları 20 ile 70 yıl arasında değişiyor ve arazinin kullanım amacına göre belirleniyor.
Vatandaşlar geliştiricilerden ev satın aldıklarında esasen arazinin kirasını devralıyorlar. Bir geliştirici geçen yıl araziyi kiraladı ve bu yıl daire inşa edip sattıysa, ev sahipleri neredeyse 70 yıla sahip olacak. Kira 15 yıl önce geliştiricilere verildi ancak yeni geliştirildi ise, yeni evliler veya kırsal göçmenler sadece 55 yıla sahip olabilir.
Çin’deki kiracılar yıllık zemin kirası ödemiyorlar. Hükümet Çin’de arazi kullanım hakları üzerinden yıllık bir ücret almıyor. Arazi kullanım hakları evin satış değerinin üçte birine kadar maliyete ulaşabiliyor.
Kültürel faktörler ev sahipliğini destekliyor
Çin’de ev sahibi olmak evlenmek için birinci koşul olarak kabul ediliyor. Çin toplumunda evlilik ancak damat bir ev satın aldığında gerçekleşiyor.
Gençlerin bir mülk satın alabilmesi için sadece ebeveynler değil, büyükanne ve büyükbabalar da onları destekliyor. Tek çocuk politikası nedeniyle çok sayıda tek çocuklu aile bulunduğundan, her genç erkek için çok sayıda destekleyici yetişkin var. Ülke gelir düzeyinin hızla yükselmesi ve finansal sistemin gelişmesiyle 2000’lerin ortalarından itibaren ev edinme olanağı sağlama rolü büyük ölçüde serbest piyasaya kaydı.