West Point Askeri Akademisi’nin yayınladığı CTC Senitel Dergisi’ne konuşan CIA Direktörü John Brennan, Suriye ve Irak’ın geleceği, El Kaide ve IŞİD’le ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Brennan’ın açıklamaları şöyle:
“Geleceği düşündüğümde Suriye ve Irak’ın yeniden birarada tutulabileceklerini zannetmiyorum. Bu ülkelerde çok fazla kan döküldü, mezhepsel ayrılıklar ve gerilim ise devam ediyor. Bu iki ülkede adil, merkezi bir yönetim görebileceğimizden şüpheliyim. Bir merkez olsa da federal yapı veya özerk bölgeler görmek daha olası. Her şey önümüzdeki 3-4 yılda neler yaşanacağına bağlı. Bugün karşılaştığımız zorluklar baskıcı, otoriter, merkezi yönetimlerin sonucuydu. O yüzden bunu istemiyoruz. Bu ülkelerde Batı tipi demokrasinin yerleşmesi zor olacaktır. Arap Baharı sonrası gündeme gelen ‘Otoriter liderler giderse demokrasi yerleşir’ anlayışı pratikte gerçekleşmedi.”
Musul ve Rakka operasyonları
“Bunlar yoğun yerleşim birimleri. Menbiç’i IŞİD’den almanın ne kadar zor olduğunu gördük. Rakka ve Musul, Menbiç’ten çok daha fazla nüfusa sahip yerleşimler. IŞİD bu bölgeleri bırakacak mı, savaşacak mı? Savaşmayı seçerse birçok sivil hayatını kaybedecektir. Bu şehirlerde yaşayan sivillerin şehirlerin özgürleşmesine nasıl tepki verecekleri çok önemli.”
El Kaide-IŞİD ikiliği
“Afganistan ve Pakistan’da uyguladığımız baskı sayesinde son 15 yılda El Kaide’nin konumu zayıfladı. Ancak örgüt başka bölgelerde güç kazanabildi. Eymen el Zevahiri’nin liderliğindeki El Kaide halen çok önemli bir tehdit. Batı’yı baş düşmanları olarak görmeye devam ediyorlar. Irak El Kaide’sinin IŞİD’e dönüştüğünü görüyoruz. El Nusra’nın ismini değiştirmesinin örgütün organizasyon yapısını etkileyeceğine inanmıyorum. Hiçbir şeyi bundan sonra farklı yapacaklarını düşünmüyorum. Daha genç kişilerin sürüklediği IŞİD’in dijital alanı El Kaide’den daha iyi kullandığı açık. Ağları, operasyonel kapasiteleri El Kaide’den çok daha fazla. Ancak şunu söylemem lazım: Suriye ve Irak’tan uzaklaştıkça El Kaide ve IŞİD’çilerin işbirliği artıyor. Bugün Yemen’de bunu görüyoruz. Birlikte çalışıyorlar, çünkü düşmanları aynı.”
“IŞİD start-up gibi”
“IŞİD’i iş dünyasındaki bir start-up’a benzetebilirim. En başta Irak’taki militanlarının sayısı 600 ile 800 arasındaydı. Kapasiteleri sınırlıydı. Sonra bir anda Irak ve Suriye’de olup bitenlerle bağlantılı olarak güç kazandılar. Bağdat ve Şam karşıtlıkları mezhepçilikten beslendi. IŞİD’in anti-Şii özelliği onu El Kaide’den ayıran en önemli yanlardan. Yerel bir işletme olarak başlayan IŞİD, sonradan dışa açıldı. Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerden gelen yabancı savaşçıların katılımıyla geliştiler.”
Söyleşinin orijinal tam metni için tıklayınız
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.