Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Libya’daki iç savaşı ve hükümetsizliği çözmek için kolları sıvadı. Macron, bugün Libya’daki iç savaşın iki lideri ile görüşecek. Macron’un görüşeceği liderlerden biri BM destekli Trablus hükümetinin başındaki Fayiz el-Sarrac. Diğeri ise ülkenin doğusunu kontrol altında tutan Libya Ulusal Ordusu lideri emekli general Halife Haftar.
İki lider geçtiğimiz Mayıs ayında Abu Dabi’de yapılan ve başarıya ulaşmadan kesilen görüşmelerden beri ilk defa görüşecek. Daha önce de Şubat ayında Kahire’de görüşme girişiminde bulunulmuş ancak Haftar, Sarrac ile görüşmeyi reddetmişti.
Macron’un Libya krizini çözmeye girişmesinin temel sebeplerinden biri, Libya’da istikrar sağlanmadan Akdeniz’den Avrupa’ya gelen mülteci akışının kontrol altına alınamayacak olması. Yeni Cumhurbaşkanı Macron’un bu krizin çözümünde sorumluluk almasını bazıları bir risk olarak değerlendirirken; bazıları da Paris’te Trump ve Putin ile görüşmelerinden başarıyla geçen ve Fransa’nın uluslararası diplomasideki ağırlığını arttırmayı hedefleyen Macron’un dış politikasıyla uyumlu görüyor.
Macron’un Libyalı liderlerle yapacağı görüşmelere BM Libya Özel Temsilcisi Hasan Salamé de katılacak.
Macron: “Hedef, stabil bir Libya”
Macron daha önce Fransa’nın 2011’de Kaddafi’nin düşürülmesine dahline ilişkin “hata” ifadesini kullanmıştı. Öte yandan Fransa yönetimi, geçen ay Bingazi’nin İslamcı örgütlerden kurtarılmasında önemli bir rol oynayan General Haftar’a yakınlığıyla biliniyor. Öte yandan, Haftar’a bağlı generallerin Bingazi’deki toplu infaz görüntüleri uluslararası kamuoyunda tepki çekmiş ancak Haftar, “Aralık’ta başkente gireriz” diyerek Trablus hükümetine gözdağı vermeyi sürdürmüştü.
Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin lideri el-Sarrac, gelecek sene parlamento ve başkanlık seçimleri yapılması çağrısında bulunmuş olsa da şu an çalışan bir parlamentonun olmaması seçim sürecinin doğru bir işlemesinin önünde engel olarak görülüyor.
Görüşmeler öncesinde kısa bir açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Hedef, Libya halkının temel ihtiyaçlarına cevap veren stabil bir devlet” dedi. Aynı zamanda sivil iktidara bağlı düzenli bir bireşik bir ordunun derhal kurulması gereğinin altını çizen Macron, bunların “hem Libya topraklarının kontrolü hem de insan kaçakçılığının önlenmesi için sınırların kontrolü adına önemli ve gerekli” olduğunu söyledi.
Libya’da neler yaşanmıştı?
Şubat 2011’de başlayan halk ayaklanmasının devamında Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, Ekim ayında düşmüştü. 2012 yılının Mart ayında Fransa’nın Kaddafi güçlerini hava bombardımanı ile vurmasının ardından şu an Libya’da üç başlı bir yönetim mevcut: Bingazi’deki Devlet Yüksek Konseyi, Trablus’taki BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ve Temsilciler Meclisi’ne bağlı Haftar yönetimindeki Libya Ulusal Ordusu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ülkenin doğusunu ve buradaki petrol rafinerilerini kontrol altında tutan Haftar iktidarı, BAE, Mısır, Ürdün ve Fransa’nın desteğini alırken; Türkiye, Sudan ve Katar Batı Libya’daki diğer fraksiyonları destekliyor.
2011’den beri süren iç savaş Libya ekonomisine ağır bir darbe vururken milyonlarca kişi zor şartlar altında yaşamını sürdürüyor. 2011-2015 yılları arasında Libya Merkez Bankası’nın gelirleri 280 milyar dolardan 60 milyar dolara düştü. BM verilerine göre bugün Libya’da 2 milyon 400 bin kişinin yardıma muhtaç olduğu tahmin ediliyor.
