Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’dan, 2 Ekim’de evlilik işlemleri için Suudi Arabistan’nın İstanbul Başkonsolosluğu’na girmesinden sonra bir daha haber alınamadı.
Wall Street Journal’ın haberine göre; Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluğa girişinden sonra yaşananlara ilişkin bir ses kaydında yapılan ses analizinden, içerideki kişilerden birinin Suudi adli tıp uzmanı Salih el Tubaygi olduğu anlaşılıyor. Haberde Salih el Tubaygi’nin, Kaşıkçı’nın cesedini parçalarken çevredekilerden müzik dinlemelerini istediği de yer alıyor. Şu ana kadar gündeme gelen iddialar, Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ihtimalini kuvvetlendiriyor.
Konuyu Adli Tıp Uzmanı Prof. Nadir Arıcan’la konuştuk. Arıcan böyle bir olayda adli tıp uzmanının bilgisini kötüye kullanmasının tüm etik kurallara aykırı olduğunu ve hukuken yaptırımı olması gerektiğini vurguluyor. Bir adli tıp uzmanının böylesi bir suça bulaşması durumunda iz bırakma ihtimali az olsa da, Cemal Kaşıkçı olayında iz bırakma ihtimalinin fazla olduğunu belirten Arıcan, olayın gerçekleştiği fiziki koşulların da çok önemli olduğunu söylüyor.
Röportajın tamamı için:
