Washington Post’tan Siobhán O’Grady, Kamerun’da “yalan haber” yaptıkları gerekçesiyle ceza alan gazetecileri haberleştirdi.
Ülkede en son Indiana’lı bir Amerikalı misyoner öldürülmüştü. Ailesi ile birlikte ekim ayında Orta Afrika’ya taşındıktan 12 gün sonra öldürülen Charles Wesco’nun ölümü gazeteci Mimi Mefo Takambou tarafından araştırılıyordu. Mefo, Wesco’nun Kamerun ordusu tarafından öldürüldüğü yönünde sosyal medyada yer alan iddiaları haberleştirdiği için “yalan haber” yaptığı gerekçesiyle tutuklandı.
Mimi Mefo Takambou
7 Kasım’da, kefareti ödemeyi reddederek kelepçelenen ve Douala’da cezaevine konulan Mefo için Kamerun Devlet Başkanı Paul Biya araya girdi ve suçlamaların düşürülmesi talimatı verdi. Bunun üzerine Mefo 10 Kasım’da serbest bırakıldı. Her ne kadar tutukluluğu kısa sürmüş olsa da avukatı Richard Tamfu’ya göre Mefo’nun hapse girişinin ülkedeki gazeteciler açısından kötü bir etkisi oldu.
Charles Wesco
Equinoxe tv için çalışan Mefo, bu yıl Kamerun’da sorgulanan ve hapsedilen 12 gazeteciden biriydi. Aralık başında, dördü yalan haber yaptığı gerekçesiyle olmak üzere farklı suçlardan 7 gazeteci gözaltında bulunuyordu. 2 gazeteci daha sonra salıverildi; ancak, Gazetecileri Koruma Komitesi’ne (CPJ) göre Kamerun bugün hâlâ hapisteki gazeteciler sıralamasında Eritre’den sonra ikinci en büyük Sahra Altı Afrika ülkesi.
“Doğruluğu kanıtlanamayacak olan ya da doğru olduğuna dair geçerli bir neden olmayan” haberlerin Kamerun yasalarına göre yayınlanması yasak. O’Grady’ye göre, Mefo’nun durumu diğer gazetecilerinkine göre biraz daha hassas. Zira Kamerun yetkilileri bir ABD vatandaşının ölümünün Washington gibi kilit bir müttefikle ilişkileri bozmasından endişe ediyor. ABD’nin, ülkenin ordusunu Boko Haram’a karşı savaşmak üzere eğitme misyonuyla bölgenin kuzeyinde 300 askeri bulunuyor.
Askerlerin konuşlandığı yerden uzakta, ülkenin İngilizce konuşulan Anglofon bölgesinde gerçekleşen çatışmalarda Amnesty International’e göre geçen yıl 400 sivil öldürüldü.
CPJ’den, Afrika program koordinatörü Angela Quintal’a göre, Kamerun’da “yalan haber” kavramı gazetecileri şeytanlaştırmak için kullanılıyor: “Trump’ın söyledikleri başka yerlerde de yankılandı, yalnızca yankılanmakla kalmadı, tutuklamalar da başladı.”
İngilizce ve Fransızca, eski bir Avrupa kolonisi olan Kamerun’un ulusal dilleri; ülkenin bugünkü demografik yapısını bu iki dilli durum belirliyor. İngilizce konuşanlar halkın yüzde 20’sini teşkil ederken, ülkenin yönetiminde büyük ölçüde Fransızca konuşanlar söz sahibi. Fransızların eğitim ve hukuk sistemi tarafından asimile edildiklerini savunan Anglofonlar ise, Yaounde’deki merkezi hükümete seslerini duyuramadıkları iddiasında. 2 yıl önce protesto hareketine dönüşen bu hoşnutsuzluklar neticesinde bugün İngilizce konuşan liderlerin çoğu hapsedilmiş durumda. Ayrılıkçılar Ambazonia adıyla yeni bir ülke kurup Kamerun’dan ayrılmak istiyor.
