Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin yaralandığı tren faciasına ilişkin dava bugün Çorlu Adliyesi’nde başladı.
Faciada yaşamını yitirenlerin yakınları saat 09.00 sıralarında Çorlu’daki bir alışveriş merkezi önünde bir araya geldi. Üzerinde faciada yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu ve “Adalet istiyoruz” yazılı bir pankart taşıyanların üzerlerinde yakınlarının isimleri ve fotoğrafları basılı tişörtler vardı. Yürüyerek adliye binasına gelen yakınlar, “Hak, hukuk, adalet. Kaza değil cinayet”, “Çorlu’nun hesabı sorulacak” sloganları attı.
Polisler kayda aldı
Adliye binası önünde bir basın açıklaması yapan yakınlar, duruşmanın yapılacağı yaklaşık 150 kişilik konferans salonunun kapısında yaklaşık yarım saat bekletildi. Bu sırada Foto-Film Şube Müdürlüğü’ne bağlı polisler, bekleyenleri kamerayla kayda aldı.
Duruşmaya İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve Tekirdağ Barosu Başkanı Sedat Tekneci’nin aralarında bulunduğu 10 baro başkanı da geldi. Mağdur ve müştekileri duruşmada 40’ın üzerinde avukat temsil etti.
Yakınlar salona alınmadı
Yer olmadığı gerekçesiyle bazı mağdur ve müştekiler salona alınmadı. Salondaki yakınlar alkışlayarak bu durumu protesto etti. Kilitli kapıların dışında da polisler yakınlara müdahalede bulundu. Avukatların araya girmesiyle kapıda kalanlar da salona girdi. Bu sırada heyet salondan çıkmıştı. Heyetin salona girmesini beklerken yakınlar, sanık tarafından kendilerine bakıp gülenler yüzünden fenalık geçirdi. Kızını kaybeden Zeliha Bilgin, heyete kızının yırtık pantolonunu göstererek bağırıyordu.
“Saldıran polislerin kimliği tespit edilsin”
Duruşma saat 11.00 civarında başladı. Mahkeme başkanı, “Duruşma öncesi istenmeyen şeyler oldu. Amacımız adaletli bir karar vermek” dedi.
Başkandan sonra avukat Can Atalay söz aldı, kapının önünde saldırıya uğradıklarını söyledi ve şöyle devam etti:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“İsmail Kartal’ın (faciada yakınlarını kaybeden müşteki) sivil ve resmi giyimli kişilerin saldırısına uğradığını gördük. Adliye binasına girdiğimizde sivil giyimli kişiler şüpheliymişiz gibi bizi kayda aldı. Kim olduğunu bilmediğimiz kişiler bizim isimlerimizi kayda almaya çalıştı. Ölen kişiler bizim çocuklarımız. Bu insanlar aylardır nöbet tutuyor. Saldıran kişilerin kimliğinin tespit edilmesini, bu kişilerle ilgili re’sen soruşturma başlatmasını bekliyoruz. Öte yandan salonda silahlı polisler var. Bu kişilerin salondan çıkarılmasını istiyoruz.”
“Müvekkillerimizi içeri almaya çalışırken tekmelendik”
Avukat Mürsel Ünder de kapıların kilitlenmesine tepki göstererek, “Bizim hürriyetimizi tahdit ettiniz. Salonda biri fenalaşsa ne olacaktı? Müvekkillerimizi içeri almaya çalışırken tekmelendik. Bu mahkeme heyetinin sorumluluğunda” dedi. Mahkeme başkanı, saldıran polislerle ilgili suç duyurusunda bulunulması talebini oybirliğiyle reddettiklerini söyledi. Ardından avukatlar darp edildiklerini anlatmaya devam edince savcıdan görüşü soruldu. Savcı, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Bu arada mahkeme başkanı katibe ara karar yazdırdı. Sesi oldukça kısık çıkan hakimin, mahkemenin davadan çekildiğine ilişkin ara kararı duyuldu. Heyet, salondakilerin kendilerine ilişkin kanunsuz emir verdiği iddiasını öne sürerek davadan çekildi. Davaya Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakacağını söyledi. Heyet, kararı verip salondan ayrıldı. Bu sırada mağdur ve müştekiler, heyeti “Ülkede adalet bırakmadınız” diye bağırarak protesto etti.
