Irak’ın güneyindeki Basra kenti, Şiiler’in ve petrol işleme tesislerinin yoğun olduğu bir bölge. Buna rağmen, bölgedeki işsizlik ve İran destekli milislerin uyguladığı şiddet, insanları protesto yapmaya yönlendiriyor.
Irak’ta protestolar bir ayı aşkın süredir devam ediyor. Hükümet karşıtı protestolar bir noktada, Iraklı siyasetçilerin ve siyasal yapının tamamına karşı bir hal almış durumda. İlginç olansa, ülkede çoğunluğu oluşturan Iraklı Şiilerin de Şii siyasetçilerden memnun olmaması. Irak’ın güneyinde, tıpkı her yerinde olduğu gibi güvencesizlik ve geleceksizlik insanları ortaklaştıran bir unsur olarak öne çıkıyor.
Ülkenin dünyaya açılan kapısı olan ve petrol ticaretinin can damarlarından biri olarak gösterilen Basra limanını kapatmak ve genel grev ilan etmek isteyen eylemciler, bu şekilde hareketi daha sert bir hale getirebileceklerini düşünüyor. Protestocular neden bu yöntemi tercih ettiklerini ise şu şekilde açıklıyor: “Hırsızlardan oluşan hükümet bizi ancak böyle duyabilir, hepsi defolup gidecek!”
53 yaşında bir işçi olan Abou Ali, Basra’daki sorunları şöyle sıralıyor: Su ve elektrik kesintisi, işsizlik, konut kıtlığı, eğitim ve sağlık hizmetlerinin aksaması ve verilmemesi, uyuşturucu ticareti.
Basra dünyaya yıllık 79 milyar dolarlık petrol ihraç etmesine rağmen, bölgedeki gençlerin üçte biri işsiz ve insanlar yoksulluk içinde. Bölgede bulunan ve Irak petrolünü işleten uluslararası şirketlerin yöneticileri ve nitelikli elemanları çoğunlukla yabancılardan oluşuyor. Nitelik gerektirmeyen işler ise ucuz emek sağladıklarından ötürü Asyalı göçmenlere yaptırılıyor. Ali buradaki şirketlerin Şii milislerle ve partilerle yakın ilişki içinde olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Hepsi ceplerini dolduruyor.”
Ali’ye göre, Basra’da yaşanan sorunlarda İran’ın da payı var: “İran kendi toplumunu geliştirebilmek için bizim endüstrimizi, petrolümüzü kullanıyor ve bizi mahvediyor.”
Ali’nin de içinde yer aldığı eylemciler, Basra’daki limana giden yolları kapatmış durumda. Sadece acil hastalar ve durumlar için yolu açtıklarını söylüyorlar. Irak’ta insanların yaşadığı güvencesizlik birçok farklı kimlik grubunu “siyasetçilere öfke” başlığı altında birleştirmişe benziyor.
Irak’ta 46 gündür devam eden eylemlere polis müdahalesi sonucu bugüne kadar 340 kişi hayatını kaybetti.
