İngiliz gazetesi The Telegraph’ın Will Brown ve Zecharias Zelalem imzalı özel haberine göre Suudi Arabistan, Libya’daki köle kamplarından gelen çoğu Etiyopyalı binlerce Afrikalı göçmeni, koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek amacıyla insanlık dışı koşullarda gözaltında tutuyor. Mart ayından beri Suudi Arabistan’daki karantina merkezlerinde yaşam savaşı veren göçmenlerin bazıları, yaşadıklarını The Telegraph’a fotoğraf ve mektup aracılığıyla iletti.
Karantina merkezlerinde kalan göçmenlerin bazılarının The Telegraph‘a ulaştırdığı fotoğraflarda parmaklıklarla kaplı camların arasında ve küçük odalarda yaşayan insanların zayıfladıkları göze çarpıyor. Gazeteye ulaşan bazı fotoğraflarda açlıktan kalp krizi geçirerek ölen ya da intihar eden kişilerin de olduğu belirtiliyor.
“Hem fiziki şiddet hem ırkçılık var”
Aylardır Suudi Arabistan‘daki merkezlerden birinde tutulan Etiyopyalı bir göçmen, “Burada her gün dövülen hayvanlar gibiyiz” derken kendilerine hem fiziki şiddet uygulandığını hem de ırkçılık yapıldığını belirtiyor.
The Telegraph’a mahkumlardan ulaşan bazı mektuplarda ise şu ifadeler yer alıyor: “Beş aydır bu şartlarda yaşamaya çalışan insanlar var. Pek çoğu ağır mental travma yaşarken bir kısmı intiharın eşiğine geldi. Gardiyanlar bizimle dalga geçiyor. ‘Hükümetiniz sizi önemsemiyor. Biz ne yapabiliriz ki?’ diyorlar.”
Aynı mektupta 16 yaşındaki bir kızın intihar ettiği ve gardiyanların kızın cansız bedenini sanki bir çöpmüş gibi dışarı fırlattıkları da anlatılıyor.
Bir başka mahkum ise “Marttan beri dışarı çıkamıyoruz. Ne koronavirüsü? Burada her türlü hastalık var. Burada yaşamaya çalışan herkesin bir hastalığı var” diyor.
Etiyopyalı bir diğer mahkum ise içinde bulundukları koşullarla ilgili şöyle konuşuyor: “Ufak bir lokma ekmek ve bir tabak pilav ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Tuvaletler taşıyor ve yemek yediğimiz yere kadar geliyor. Bir odada yüzden fazla kişi kalıyor ve sıcak bizi mahvediyor.”
Koronavirüs salgını mart ayında ülke genelinde patlak verdiği zaman Suudi Arabistan yönetimi özellikle başkent Riyad’da genellikle kalabalık mahallelerde bir arada yaşayan göçmenlerin “hastalığın yayılmasını hızlandıran taşıyıcılar” olabileceğinden korkuyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Adam Coogle ise Suudi Arabistan gibi zengin bir ülkenin insanları bu kadar vahşi şartlarda tutmasının hiçbir izahı olamayacağını belirtiyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Suudi Arabistan yönetimi uzun süredir Afrika ve Asya’dan ucuza çalışacak binlerce işçiyi ülkeye getiriyor. Yoksulluktan kurtulmak isteyen pek çok Etiyopyalı, son yıllarda insan kaçakçıları ve Suudi istihdam merkezleri aracılığıyla Suudi Arabistan’a getirildi. Haziran 2019 itibarıyla Suudi Arabistan’da 6,6 milyon yabancı işçinin (ülke nüfusunun beşte biri) olduğu tahmin ediliyor. İşçilerin büyük kısmı fiziksel açıdan ağır işlerde çalışırken oldukça düşük maaşlar alıyorlar.
The Telegraph, benzer şartlara sahip iki karantina merkezine ulaştı. Bunlardan biri Mekke’de, diğeri ise Yemen yakınlarındaki Cizan’da bulunuyor. Ancak bunlar gibi yüzlerce daha merkez olduğu tahmin ediliyor. Pek çok mahkum şu an bulundukları yerden önce farklı merkezlerde tutulduklarını belirtiyor.
