Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan’dan 14 Mayıs açıklaması ve 3. dönem tartışması: Anayasa hukukçuları ne diyor? Hangi seçim kanunu uygulanacak?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimler için 14 Mayıs’ı işaret etmesiyle uzun zamandır konuşulan erken seçim ihtimali güçlendi. Peki seçimlerin öne alınması için nasıl bir hukuki süreç işleyecek? Seçim tarihi hangi koşullarda öne alınabilir ve yeni seçim kanunu nasıl uygulanabilir? Medyascope’un konuştuğu hukukçu ve siyasetçiler farklı senaryoları öne çıkardı.

Cumhur İttifakı ortakları uzun zamandır seçimlerin zamanında yapılacağını ve erken seçimin söz konusu olmadığını dile getiriyorlardı. Örneğin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Eylül 2020’de yayımladığı yazılı açıklamada “Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekili genel seçimleri 2023’ün haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır” diyerek erken seçimi dile getirenlerin “dayatma” içinde olduğunu beyan etmişti.

Yaklaşık üç ay önce partisinin grup toplantısında da erken seçim ihtimaline kapıları kapatan Bahçeli, seçimlerin yine zamanında yapılacağını vurgulamıştı: “Seçimler yasa çerçevesinde 18 Haziran’da yapılacaktır. Kendilerinin aday belirlemede zorluk çektikleri bir ortamda altı masalı siyasi grubun erken seçim tartışmasını Türkiye’ye sunmuş olmaları yanlış bir davranıştır.”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 21 Ekim 2021’de Angola, Togo ve Nijerya ziyareti dönüşünde yaptığı açıklamada seçimlerin haziranda yapılacağını söylemişti: “Seçim zamanında yapılacak. Türkiye, seçimlerin zamanında yapılması olayını yaşayacak. O tarih de Haziran 2023’tür.”

Ancak bu netlik artık kayboldu. Kulislere yansıyan bilgilere göre Erdoğan ve Bahçeli, geçen ay sonunda baş başa yaptıkları görüşmede seçimlerin erkene alınması konusunda uzlaştı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in seçimlerin öne alınmasına yönelik çalışma başlatıldığını açıklamasının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin 3 Ocak’ta yapılan grup toplantısında “Seçimler ister zamanında yapılsın ister erkene alınsın. Biz iki seçeneğe de varız” diyerek seçimlerin öne alınacağı sinyalini verdi.

Konuya ilişkin şu ana kadarki en somut açıklama ise Erdoğan’dan geldi. Partisinin bugünkü (18 Ocak) grup toplantısında konuşan Erdoğan, Demokrat Parti’nin 1950’de iktidara geldiği seçimlere atıfta bulunarak seçim tarihi için 14 Mayıs’ı işaret etti: “Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün yanıtını verecek, Altılı Masa’ya ‘Yeter’ diyecek.”

Peki seçimler nasıl öne alınabilir ve iktidar neden seçimleri vaktinden önce yapmak istiyor?

Seçimler iki yolla öne alınabilir. Bunun için ya cumhurbaşkanının ya da TBMM’nin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekiyor. Anayasa’nın 116. maddesine göre cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilirse mevcut cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilir. TBMM ise seçimlerin yenilenmesi kararını beşte üç çoğunlukla, yani 360 milletvekili ile alabiliyor. 

Anayasa’nın 116. maddesi

Cumhur İttifakı’nın Meclis’teki toplam sandalye sayısı 335. Yani erken seçim için muhalefetten 25 milletvekilinin destek vermesi gerekiyor. Aksi halde seçimlerin öne alınmasına cumhurbaşkanı karar verecek ancak bu da bir dönem daha aday olamaması sonucunu doğuracak.

Süheyl Batum: “Tartıştığımız şey erken seçim değil”

Anayasa hukuku profesörü ve eski CHP Milletvekili Süheyl Batum’a göre seçimlerin öne alınmasının gündemde olmasının tek sebebi mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesinin hem ilerleyen yıllarda Türkiye’de hem de uluslararası alanda sorun yaratma ihtimali. Batum bu yüzden, kamuoyunda konuşulan ihtimallerin “erken seçim” olarak nitelenemeyeceği görüşünde:

“Erken seçim, özellikle ekonomi ve dış politika gibi alanlardaki bazı kriz anları nedeniyle mevcut siyasi iktidarın normal seçim tarihine kadar ülkeyi yönetemeyeceğini düşünmesi nedeniyle yapılır. Burada durum farklı, Erdoğan’ın üçüncü dönemde aday olamayacağını herkes biliyor. TBMM’de seçimlerin öne alınması halinde dönem tartışması yaşanmayacak, asıl amaç bu.”

Batum’a göre muhalefet bu konuda yeterli özeni göstermiyor. Muhalefetin, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olma konusunun “mağduriyet oluşturmama” nedeniyle üzerine gitmemesini “hata” olarak niteleyen Süheyl Batum, muhalefetin seçimlerin öne alınmasına TBMM’de destek verebileceğini ve Erdoğan’ın son ana kadar bu ihtimali zorlayacağını düşünüyor. 

Muhalefet ise seçimler öne alınacaksa 6 Nisan’dan önceki bir tarihe alınmasına destek vereceklerini, 6 Nisan’dan sonraki bir tarihe karşı çıktılarını açıkladı. Bunun en önemli nedeni ise 7 Nisan’dan sonra yapılacak seçimlerde geçen sene kabul edilen yeni seçim yasasının uygulanacak olması. Bu yasayla ittifakın artık oylarının milletvekili seçimlerine etkisi kaldırıldığı ve milletvekili dağılımı ittifak oylarının toplam oyu yerine tek tek siyasi partilerin alacakları oylar üzerinden hesaplanacağı için Cumhur İttifakı avantajlı.

İbrahim Kaboğlu: “Seçme hakkının kötüye kullanılması”

Medyascope’a konuşan anayasa hukukçusu ve CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, seçimlerin keyfi olarak bir-iki ay öne alınmasını “halkın seçme hakkının kötüye kullanılması” olarak nitelerken şunları söyledi:

“Hukuk devletinde ölçülülük ve makul süre vardır. Meclis kararıyla seçimlerin öne alınmasında Sayın Erdoğan’ın adaylığı açısından sorun yoktu ancak bu makul bir sürede önerilirse kabul edilirdi. Bu saatten sonra mayıs için yapılacak öne çekmede tavrımız olumsuzdur. 6 Nisan’dan önce yapılacaksa varız ama sonrasında yokuz.”

Kaboğlu, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olma ihtimaline ilişkin ise “Bir hukukçu olarak, şöyle diyebilirim, Meclis seçimlerin öne alınmasına karar vermediği sürece Erdoğan aday olamaz. Anayasa 101. madde açıktır” dedi.

Seçim kararı 7 Nisan’dan önce alınırsa ne olur?

Bir başka tartışmalı konu ise yeni seçim kanununun ne zaman uygulanacağı. 6 Nisan 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan kanunun uygulanması için seçimlerin 7 Nisan’dan sonra yapılması gerekiyor. Ancak 5819 sayılı Seçim Kanunu’nun 6. maddesine göre seçim tarihinden 60 gün önceki ilk gün, seçimin başlangıç tarihi. 

Bu konuya dikkat çeken Süheyl Batum, 60 günlük sürenin 7 Nisan’dan önce başlaması halinde yeni seçim kanununun seçimlerde uygulanamayacağı görüşünde. Dolayısıyla Batum’a göre seçim kararı 7 Nisan’dan önce alınırsa eski seçim kanununun geçerli olması lazım. Batum’a göre örneğin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin başlangıç tarihi 14 Mart olacağı için seçimler eski kanuna göre yapılmalı.

Batum ile aynı şekilde düşünen İbrahim Kaboğlu da “Örneğin 30 Mart’ta seçime gitme kararı alınırsa eski kanun uygulanır” derken bunun ihlal edilmesi halinde hukuki açıdan gerekli başvuruları yapacaklarını belirtti.  

Serap Yazıcı: “Erdoğan’ın, görev süresini birkaç ay için kısaltacak bir kararı vermesini beklemiyorum

Medyascope’a konuşan anayasa hukuku profesörü ve Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, seçimlerin öne çekilmesinin iktidara nasıl bir fayda sağlayabileceğine ilişkin şunları söyledi:

“Seçimlerin normal takviminden birkaç ay öne çekilmesi, hükümete çeşitli avantajlar sunacak. Asgari ücrete yapılan zam geniş bir kitleyi memnun etti. Ancak bu zammın yarattığı olumlu hava sona ermeden seçimleri yapmak gerek. Çünkü öylesine derin bir ekonomik kriz ve bunun yarattığı öylesine büyük bir enflasyon var ki asgari ücret zammı vatandaşın cebine girmeden eriyip gidiyor. Bu yüzden hükümet yetkilileri ellerini çabuk tutarak biran önce sandıkları kurmak isteyebilir.”

Serap Yazıcı, erken seçim kararının TBMM tarafından verilmemesi halinde Erdoğan’ın kendi görev süresini kısaltacak bir karar almayacağını düşünüyor:

“Anayasa, Cumhurbaşkanının yenileme kararını vermesi halinde kendisine üçüncü bir defa daha aday olma yolunu açmamaktadır. Bu yüzden Cumhurbaşkanı yenileme kararını verdiği takdirde uygulanacak hüküm, 101. maddenin 2. fıkrasında yer almaktadır. Bu hüküm, bir kişinin sadece iki kez cumhurbaşkanlığına seçilebilmesini düzenlemektedir. Böylece Cumhurbaşkanı, seçimleri yenileme kararını verdiğinde sadece kendi görev süresini bir-iki ay kısaltmış olacaktır. Bu nedenle Erdoğan’ın, görev süresini birkaç ay için kısaltacak bir kararı vermesini beklemiyorum. Ancak sonuçta takdir kendisinin.”

Yazıcı, yeni seçim kanununun 6 Nisan’dan sonra yapılacak her tarihte geçerli olabileceği görüşünde:

“Anayasamızın 67. maddesinin son fıkrasında şu hüküm yer alıyor: ‘Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.’ Bu açık hüküm karşısında 6 Nisan 2023’ten sonra yapılacak seçimlerde yukarıda değindiğimiz seçim mevzuatı uygulanabilecektir. 6 Nisan 2023 öncesinde yapılacak seçimlerde ise bu kanunun uygulanması mümkün değildir.

Burada bir hususa açıklık getirmek gerekir. Seçim süreci, sadece oy verme işleminden ibaret değildir. Oy verme işlemi, sürecin unsurlarından sadece biridir. Bunun dışında aday adaylıkları için partilere yapılan başvurular, bu başvurular sonucunda aday listelerinin oluşturulması, listelerin YSK’ya teslimi ve kesinleşmesi gibi pek çok iş ve işlem, seçim sürecinde gerçekleşir. Bu süreci seçim takvimi olarak adlandırıyoruz. Anayasanın 67. maddesinin son fıkrasındaki kuralın altmış günlük seçim takvimini kapsadığını düşünmüyorum. Oy verme işleminin kastedildiği kanısındayım. Bu yüzden 6 Nisan 2023 öncesinde yapılacak seçimlerde eski mevzuatın uygulanması gerektiğini belirtmek isterim.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.