Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Begüm Başdaş ile Yollarda (5): Yener Bayramoğlu ile göçün queer halleri

Begüm Başdaş’ın yollarda olmanın farklı hallerini tartıştığı programının bu haftaki konuğu queer göç alanında çalışan Dr. Yener Bayramoğlu oldu. Bayramoğlu, queer göç yollarında göçmen ve mültecilerin karşılaştıkları farklı zorlukları anlattı.

Yener Bayramoğlu programın ilk kısmında son yıllarda akademik hayatına Almanya’da devam etmek isteyen, özellikle toplumsal cinsiyet ve queer teori alanlarında çalışan genç akademisyenleri nelerin beklediğini aktardı. Türkiye’de bu alanlarda imkanların sınırlı olmasından dolayı çareyi yurtdışında arayan göçmen akademisyenlerin, Almanya’da da “akademik yalnızlık” ile karşılaştıklarını anlattı. Almanya’daki doktora başvuru süreçlerini ve burs imkanlarını genel hatları ile anlatan Bayramoğlu, göçmen akademisyenlerin bilgiye ulaşmakta ve Almanya’da kalıcı bir hayat kurmakta zorlandıklarını aktardı. Bayramoğlu, “Almanya akademisinde göçmen olarak kök salmak ve tutunmak kolay değil” dedi. 

Programın ikinci yarısında, Bayramoğlu normatif göç anlatılarının bir eleştirisi olan “queer göç” kavramını tanımlayarak, queer göç çalışmaları tüm göçmenlerin heteroseksüel olduğunun varsayılmasını ve cinselliğin de göç nedenlerinin bir parçası olduğunun göz ardı edilmesini eleştirir dedi. Bayramoğlu, “Queer göç, arzu ve beden politikaları ile cinselliğin göçün önemli bir parçası olduğu teorisi ile yola çıkar” dedi. Bayramoğlu’na göre queer göç tartışmaları, normatif göç anlatılarının LGBTİ+ göçmen ve mültecilerin kendi ülkelerinde yaşadıkları baskı ve zulümden kaçarak ulaştıkları ülkelerde özgür oldukları algısının yanlış olduğunu ve insanların sığındıkları ülkelerde de sadece homofobi ve transfobi değil aynı zamanda ırkçılıkla karşılaştıklarını gösteriyor.

Bayramoğlu’nun araştırmaları, Türkiye’deki LGBTİ+ mültecilerin Almanya ve Kanada gibi farklı ülkelere gitmek istediklerini, ama bürokratik süreçler çok uzun sürdüğü -hatta yıllara yayıldığı- için derin bir sıkışmışlık duygusu yaşandığını gösteriyor. Bayramoğlu, sığınmacılara yönelik “acı çeken mülteciler” anlatılarının her zaman daha çok dikkat çektiğini ama politika üreten ve aktivizm yaparak koşulları ile başa çıkma yöntemleri geliştiren mülteci hikayelerinin görünmez olduğunu söylüyor.

Mültecilerin yaşadıkları sıkışmışlık hissinin Almanya’ya ulaştıklarında da bitmediğini ve “hayata başlamak” için mecbur bırakıldıkları uzun süreçlerin devam ettiğini söyleyen Bayramoğlu, bunların mültecilerin hayatlarında önemli kırılmalara neden olduğunu ama başka da çareleri olmadığını anlattı.

Son olarak, Bayramoğlu genel olarak LGBTİ+ göçmenlerin deneyimlerine bakıldığında insanların sadece homofobi ve transfobi değil, aynı zamanda sınıfsal, İslamofobik ve ırkçı ayrımcılık yaşadıklarını söyledi. Mülteci hukukuna ve uygulamalara bakıldığında queer teoriden öğrenilenlerin tam tersi bir sistem görüldüğünü söyleyen Bayramoğlu, “Mültecilerin yaşadıkları ayrımcılıklara ancak kesişimsel olarak baktığımız zaman queer bir politika yapabiliriz” dedi.

Yener Bayramoğlu doktorasını medya ve iletişim alanında Berlin Özgür Üniversite’de tamamladı. Almanya ve Türkiye bulvar basınında queer tarihi incelediği doktora çalışması Rosa Luxemburg Vakfı tarafından desteklendi ve 2018’de kitap olarak basıldı. Doktora sonrasında yaptığı queer göç ve dijital medya çalışması Margherita von Brentano Toplumsal Cinsiyet çalışmaları merkezinin bursuyla ödüllendirildi. Şu an Alice Salomon Üniversitesi’nde EU-HORIZON 2020 fonuyla sürdürülen uluslararası bir araştırma projesi kapsamında kesişimsel ayrımcılığın LGBTİ biyografiler üzerindeki etkisini araştırıyor. Queer göç, görünürlük politikaları, kesişimsel ayrımcılık, ırkçılık ve sınır politikaları üzerine yayınları da çeşitli dergilerde ve derlemelerde basıldı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.