Koronavirüs salgınının yol açtığı ekonomik yükün altında ezilen sektörlerden biri de sinema sektörü. Beyoğlu Sineması, alınan son koronavirüs önlemlerinden önce giderlerini azaltmak için belirsiz bir süreliğine kapalı kalma kararı almıştı. İstanbul’un 30 yıllık sineması şimdiyse tamamen kapanmayla karşı karşıya. Beyoğlu Sineması’nın sahibi Utku Ögetürk, Medyascope’a, salgın günlerini nasıl geçirdiklerini, salonun son durumunu ve ayakta kalabilmek için başlattıkları destek kampanyasını anlattı.
Beyoğlu Sineması, İstiklal Caddesi’nde 1989 yılından beri sinemaseverleri filmlerle buluşturan önemli hafıza mekanlarından biri. Sabit giderlerini karşılayamadığı için 30 Haziran 2017’de kapanma kararını duyuran Beyoğlu Sineması, sinemaseverlerin oluşturduğu kamuoyu ve başlatılan destek kampanyasıyla ayakta kalmaya devam edebilmişti. 2013’te de benzer sebeplerle kapanma tehlikesi yaşayan sinema, bugün de dünyadaki tüm bağımsız salonlar gibi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.
“Bir sinema salonu olarak salgın günlerinde ayakta kalabilmemiz mümkün değil”
Salgının ve etkilerinin uzun süreceğini tahmin ettiklerini dile getiren Beyoğlu Sineması’nın sahibi Utku Ögetürk, “Salgın bu kadar uzun sürmese de insanların psikolojik olarak kapalı mekanlara çok fazla girmek istemeyeceğini, bu sebeple de sinema salonlarının nasıl bir durum içerisinde kalacağını tahmin edebiliyorduk” dedi. Bir sinema salonu olarak salgın günlerinde ayakta kalabilmenin mümkün olmadığını dile getiren Ögetürk, “Beyoğlu Sineması’nın kapalı kaldığı dönemde dahi birtakım sabit giderleri var: Kira, aidat, sinema emekçilerimizin maaşları. Bunlar ödemekle yükümlü olduğumuz şeyler. Beyoğlu Sineması açık da olsa kapalı da olsa bu giderler maalesef işliyor” diye konuştu.
İlk salgın önlemlerinden sonra, sinema salonlarının açıldığı dönemde Beyoğlu Sineması’nın da açıldığını ancak gişe rakamlarının elektrik masraflarını bile çıkarmadığını belirten Ögetürk, “Hal böyle olunca ayakta kalmak mümkün değil. Aslında sadece bağımsız sinema salonları için değil, Türkiye’nin en büyük sinema zincirleri de benzer bir durumun içinde” diye ekledi.
“Beyoğlu Sineması sadece bir sinema salonu değil, sinema kültürünün oluştuğu bir hafıza noktası”
Kapalı kaldıkları ilk dönemde Beyoğlu Sineması olarak iki girişimde bulunduklarını belirten Ögetürk, “Beyoğlu Sineması sadece bir sinema salonu değil, sinema kültürünün oluştuğu bir hafıza noktası hepimiz için. Onu sadece bir sinema salonu olarak konumlamayarak 1989 adında bir sinema kulübü kurduk. Haftalık bülten gönderimi, sinema yazarlarıyla sohbetler, podcast vb. şeyler var. Aylık 10 TL’lik bir üyelik ücreti var. Salgının ilk bir-iki ayını sinema kulübünden gelen gelirle atlattık” dedi.
Personelin maaşlarını bu şekilde ödediklerini anlatan Ögetürk, şöyle devam etti: “Baktık ki böyle gitmeyecek, süreç çok uzuyor, bir destek kampanyası başlatarak biriken giderlerimizi ödedik. Destek kampanyasıyla sinemanın fuaye alanını yenileyip, projeksiyon makinelerindeki arızayı giderdik, kendimizi yeniden açılmaya hazır hale getirdik.”
“Bir şekilde dayanmaya, süreci atlatmaya ve bittikten sonra bizi daha güzel günlerin beklediğini düşünmeye çalışıyoruz”
Ögetürk’ün anlattığına göre, salon tekrar açılınca Beyoğlu Sineması daha ciddi bir problemin içine girdi. İnsanlar sinema salonlarına dönmeyince giderler yeniden karşılanamamaya başladı. Bu süreçte sinema emekçilerinin haklarını vermeye çalıştıklarını dile getiren Ögetürk, “Fakat tabii gecikmeler, birtakım ertelemeler sözkonusu olmaya başladı” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Beyoğlu Sineması’nın bu süreçte devlet ve hükümetten hiçbir destek görmediğini söyleyen Ögetürk, “Başka sinema salonları gördü mü, açıkçası ben duymadım. Dünyadaki birçok sinema salonu ve tiyatro verilen desteklerle ayakta tutulmaya çalışılıyor ama biz burada herhangi bir destek almıyoruz. Bir şekilde dayanmaya, süreci atlatmaya ve bittikten sonra bizi daha güzel günlerin beklediğini düşünmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“2021’de sinema salonları için bir şeyler daha iyi olabilir gibi bir düşünce hayal kurmaktan öteye gitmiyor”
Önlemler kapsamında sinema salonlarının yıl sonuna kadar kapatıldığını ancak Beyoğlu Sineması’nın ne zaman açılabileceğine dair öngörüde bulunmanın çok mümkün olmadığını belirten Ögetürk, “2021’de sinema salonları için bir şeyler daha iyi olabilir gibi bir düşünce hayal kurmaktan öteye gitmiyor” dedi.
“Beyoğlu Sineması’nın yeniden açılabilmesi için desteğe ihtiyaç var”
Halen devam eden aylık destek kampanyaları olduğunu dile getiren Ögetürk, şunları söyledi: “Beyoğlu Sineması üç sene önce de bir yardım kampanyasıyla ayakta kaldı. Ardından işler aslında çok da kötü gitmiyordu. Krizden çıkıp Beyoğlu Sineması’nı eski günlerine döndürmeye çalışırken salgın nedeniyle beklemediğimiz ve istemediğimiz günlere geri döndük. Bahsettiğimiz destek kampanyasında isteyenler, 5, 10, 25, 100 lira gibi istedikleri miktarlarda destek olabilirler. Damlaya damlaya göl olur diye düşünüyoruz. Beyoğlu Sineması’nın yeniden açılabilmesi için bu desteğe ihtiyaç var.”
