Fenerbahçe ve Türkiye A Milli Takımı’nın voleybolcusu Naz Aydemir Akyol, Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) tarafından “Son 10 yılın en iyi oyuncuları” listesine seçildi.
Haber, federasyonun internet sitesinden “Sporcu bir aileyi gururlandırmak” ve “Türkiye’ye yol gösteren ışık” başlıklarıyla duyuruldu. Naz Aydemir Akyol, Neslihan Demir ve Eda Erdem Dündar’ın ardından bu listeye giren üçüncü Türk kadın voleybolcu oldu.
Voleybolcu bir anne-babanın kızı olan Naz Aydemir Akyol, Eczacıbaşı altyapısından yetişti ve henüz 15 yaşındayken kulübün A takımına yükseldi. 2005-2006 sezonunda kulübün A takımıyla şampiyonluk yaşayarak bunu başaran en genç pasör oldu. 2009-2010 ve 2010-2011 Türkiye Ligi final serilerinde üst üste iki kez ‘En İyi Pasör’ ödülünü aldı. 2008 Genç Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda şampiyonanın En Değerli Oyuncusu (MVP) seçildi. Pekin’de yapılan 2008 Olimpiyatları’nın, Ankara’da yapılan ön elemelerinde ilk defa A Millî kampına davet edildi ve Almanya’nın Halle kentinde yapılan elemelerde en iyi çıkış yapan oyuncular arasında gösterildi.
Akyol, Şampiyonlar Ligi’nde 10 yıl üst üste Finar Four’da oynadı. Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı’nı 2012 Londra Olimpiyatları’na götüren efsane sayı da kendisinden geldi.
“Benim için sürpriz oldu”
Milli voleybolcu, katıldığı Medyascope yayınında “Son 10 yılın en iyi oyuncuları” listesine girmekten gurur duyduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
“Yaklaşık iki aydır her gün bir oyuncu açıklıyordu FIVB. Büyük bir keyifle beraber oynadığım arkadaşlarımı, karşılıklı oynadığım, televizyondan keyifle izlediğim meslektaşlarımı takip ederken beni de açıklamaları gerçekten benim için sürpriz oldu açıkçası. Ailem; annem, babam, eşim çok mutlu oldular, gurur duydular onlar da. Onları gururlandırıp mutlu edebilmek beni de mutlu etti. Sosyal medyadan da, eş-dosttan da çok güzel tepkiler aldım. Geçtiğimiz 10 yıldan sonra önümüzdeki 10 yılda da keyifle oynamak en büyük hayalim.”
“FIVB’ye teşekkür ediyorum”
Naz Aydemir Akyol, bu gurur verici haberin FIVB resmi sitesinden “Sporcu bir aileyi gururlandırmak” ve “Türkiye’ye yol gösteren ışık” başlıklarıyla duyurulmasını şu sözlerle yorumladı:
“Işık sözü aslında biraz metafor çünkü sahada yapılan üç pasın biri muhakkak pasörün elinden geçiyor. Ve oyun kurucu mevkiinde oynuyorum. Bir başarı varsa bu genelde smaçörlerin, genelde daha çok sayı alan oyuncuların başarısı oluyor, daha çok sayıya götürüyorlar takımı ama yönlendirmek de benim işim oluyor. Ve bu yaptığım işi takdir edip ödüllendirdikleri için FIVB’ye teşekkür ediyorum.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Çocukların eğitimlerinin yanında spor da yapmaları çok önemli”
Akyol, kendisini örnek alan genç sporculara, sporcu adaylarına ve onların ailelerine de bazı tavsiyeler verdi;
“2003’ten bu yana gelen Filenin Sultanları’nın bir başarı fırtınası var. Her geçen gün artan bir başarı var. Olimpiyat vizemizi aldık, son Avrupa Şampiyonası’nda kıl payı ile altın madalyayı kaçırdık ve buna çok üzüldük. Bu aslında ne kadar ileri bir seviyede olduğumuzun göstergesi. Sporda herhangi bir branşta böyle büyük başarılar geldiği zaman o branşın altyapılarında başvuru patlaması yaşanıyor. Çünkü aileler de televizyonda izledikleri bizler gibi, çocuklarının da abileri, ablaları gibi başarılı birer sporcu olmalarını istiyor. Bu olmasa bile hayatlarının bir evresinde spor yapmış bireyler olmalarını istiyor aileler. Bu çok güzel bir şey. Çok ağır eğitim sistemi olan bir ülkede yaşıyoruz. Çocukların eğitimlerinin yanında spor yapabiliyor olmaları çok önemli. Ben bu konuda çocuklara destek olabilmek için ilkokul çağındaki çocuklara yönelik kendi spor hayatımı hikayelendirerek bir kitap yazdım. Herkesin televizyonda izledikleri gibi, yani 80 milyon bir ülkeysek 80 milyon bölü 14 kişi sadece orada, televizyonda yer alabiliyor. Yani hedef aslında o kadar yukarısı olmamalı. Çünkü andan keyif almak, yaptığınız spordan, aldığınız sayıdan keyif almak önemli olan. Belki hedef yurt dışında burs alıp okumak olabilir, Türkiye’de spor bursuyla okumak olabilir. Belli bir yere kadar spor yapıp sonra iş hayatında spor yapmış olmanın verdiği artıları kullanmak olabilir. Anı yaşamak, spor yaparken keyif almak çok önemli. Çocukların gençlerin ihtiyacı olan da bu. Özellikle şu evlere kapandığımız dönemde. Yavaş yavaş ülkece spor kültürünü oluşturabilirsek diğer branşlarda da çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.”
Aydemir’e Ali Koç’tan ödül
Naz Aydemir Akyol’un bu başarısı kulübü Fenerbahçe tarafından da ödüllendirildi.
Kulübün basketbol takımı Fenerbahçe Beko, Turkish Airlines EuroLeague 30. hafta maçında dün akşam (18 Mart) Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda Zalgiris Kaunas’ı konuk etti. Karşılaşmanın son çeyreğinden önce, kulüp başkanı Ali Koç, Akyol’u kutladı ve kendisine plaket verdi.
