Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuştu. HDP’ye açılan kapatma davası, eski HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gözaltına alınması ve İstanbul Sözleşmesi’den çıkılması hakkında açıklamalar yapan Sancar’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Halkımızın büyük bedeller ödeyerek bugünlere getirdiği demokratik siyaset çizgisinden asla vazgeçmeyeceğiz”
Konuşmasına Nevruz kutlamalarından bahsederek başlayan Mithat Sancar, “Ülkenin dört bir yanına uzanan Nevruz kutlamalarının en önemli mesajı halkımızın gösterdiği cesaret ve onurlu duruş olmuştur. Her türlü baskı ve sindirme politikalarına karşı halkımız asla boyun eğmeyeceğini, iradesiyle ve onuruyla oynanmasına izin vermeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Nevruz’un gösterdiği biR diğer hakikat, halkımızın büyük bedeller ödeyerek bugünlere getirdiği demokratik siyaset çizgisinden asla vazgeçmeyeceğimizdir” dedi.
“Halkımız barış konusunda kararlı ve ısrarlıdır”
Buradan hareketle siyaset alanının genişletilmesi gerektiğini savunan Sancar diğer siyasi parti ve kurumlara da çağrı yaptı: “Halkımız barış konusunda kararlı ve ısrarlıdır. Elbette barış, çözüm masasını devirerek ülkeye ağır bedeller ödeten bu siyasi iktidarla değil halklarla, demokrasiden ve ortak aydınlık gelecekten yana olan herkesle inşa edilecektir. Tüm demokrasi güçlerinin, siyaset kurumunun, parlamentonun, Nevruz’da verilen barış mesajlarını dikkatle değerlendirmesi, rol ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmaması, cesur ve net olması, siyasal ve toplumsal bir ihtiyaç ve zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır.”
“HDP’ye açılan kapatma davası, yargı süsü verilmiş intikam davasından başka bir şey değildir”
Sancar konuşmasının büyük bölümünde, HDP’ye açılan kapatma davasını değerlendirirken “bu davanın hukuki bir tarafı olmadığını ve iktidarın tükenmişliğini gösterdiğini” söyledi: “Demokrasi ancak mücadele ile kazanılır ve bu mücadelenin de her zaman bedeli vardır. Biz de demokratik siyasetteki yürüyüşümüzü sürdürüyoruz ve bu yoldan geri dönüş yoktur. Herkes böyle bilsin. HDP’ye açılan kapatma davası yargı süsü verilmiş intikam davasından başka bir şey değildir. Kürt halkının onurlu barış, özgürlük ve demokrasi yürüyüşünü durdurma hırsından başka bir şey değildir. Elbette bu davanın hukuki bir tarafı yoktur çünkü bu ülkede hukuk yoktur.”
“HDP meydanlardaki milyonlardır, hangi dalı budamaya kalkarsanız bin dal daha çıkacaktır”
Sancar sözlerine şöyle devam etti: “HDP bir bina mıdır? Dükkân mıdır? Ne sanıyorsunuz? HDP meydanlardaki milyonlardır. HDP’yi kapatamazsınız. Bu fikriyat toprağa derin bir şekilde kök salmıştır. Hangi dalı budamaya kalkarsanız on dal, yüz dal, bin dal daha çıkacaktır. Bu gerçeği görmeye cesaretiniz yok ve ülkeyi uçuruma sürüklüyorsunuz. Sizi durduracağız, kaybedeceksiniz.”
“Ortada merkezi bir iktidar aklı var ve bu iktidar aklı yapılan her şeyi sorumlusudur”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
HDP’ye kapatılma davasının açılmasını Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) istediği ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) gönülsüz olarak bunu desteklediği yönündeki yorumları da eleştiren Mithat Sancar, bütün icraatların aynı koalisyon tarafından yapıldığını öne sürdü: “Bu dava aslında iktidarın tükendiğinin de itirafıdır. Günlerce tartıştılar, yok AKP kapatma davasından yana değil de MHP bastırıyor da falan, bunların hepsi hikaye. Ortada merkezi bir iktidar aklı var ve bu iktidar aklı, yapılan her şeyi sorumlusudur. Hiç kimse sorumluluğu birinden diğerine atıp birini aklamaya, diğerini daha kötü göstermeye çalışmasın. Karşımızda ceberut bir iktidar, faşist bir zihniyet var ve ne yapıyorsa bu koalisyon birlikte yapıyor.”
“Buna iddianame demek bile fazladan değer biçmektir”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın hazırladığı iddianameyi de eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Buna iddianame demek bile fazladan değer biçmektir. Bu iktidarın bildirisinden öte bir şey değildir. Bu iktidarın küçük ortağının merkezinde hazırlanmış ve son hali sarayda verilmiş bir belgedir. Bu dava iktidarın ilk seçimde daha büyük kaybedecek olmasından dolayı açılan korku davasıdır” dedi.
“Gözaltı görüntüleri hiç silinmeyecek bir kara leke olarak alınlarına yazıldı”
Sancar konuşmasında, çarşamba (17 Mart) günü milletvekilliği düşürülen ve pazar (21 Mart) günü sabah saatlerinde Meclis’te gözaltına alınan eski HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında da konuştu: “Vekil arkadaşlarımızın Nevruz kutlamalarında olduğunu fırsat bilerek sabaha karşı pusu kurdular, yüzlerce polis soktular binaya ve sabaha karşı abdest alırken gözaltına aldılar. Bu kötülüktür. 10 dakika ibadetini yapmasına bile tahammül edemeyen zihniyet zalimdir. Görüntüler hiç silinmeyecek bir kara leke olarak alınlarına yazıldı. Adalet mücadelesinden hiçbirimiz vazgeçmez, sizden korkmaz.”
“Neredeyse katillere, kadınları öldürmeleri için açık çek veriyorsunuz”
Son olarak Türkiye’nin, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararı ile çekilmesine de değinen Sancar, “Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Sözleşme kadınların her türlü şiddetten korunması için devlete açık sorumluluklar yüklüyor. Bu ülkede her gün üç kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybediyor. Kadın cinayetleri konusunda sicili en bozuk ülkelerden biri Türkiye. Siz neredeyse katillere kadınları öldürmeleri için açık çek veriyorsunuz ama en büyük korkunuz olan kadın mücadelesi elbette susmayacak. HDP de bu mücadelenin içindedir çünkü HDP bir kadın partisidir” diye konuştu.
