Müzisyen, besteci ve akademisyen Şevket Akıncı (49), Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve kalp yetmezliği hastası. Sağlık Bakanlığı’nın “COVID-19 Hastalığı İçin Risk Grubunda Olan Kronik Hastalıklar” yazısına göre Akıncı’nın koronavirüs aşılamasında öncelikli grupta olması gerekiyor ancak e-Devlet ve e-Nabız sistemlerinde aşı önceliği grubunda olmadığı yazıyor. Aşı olmayı bekleyen Akıncı, “Kimseye ulaşamıyorum, son çare olarak Sağlık Bakanlığı’nı etiketleyerek Twitter’a yazdım” diyor.
Şevket Akıncı, bir müzisyen olarak salgın günlerini nasıl geçirdiğini ve yaklaşık bir aydır aşı olabilmek için sürdürdüğü mücadeleyi Medyascope’a anlattı.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan müzisyen, besteci, aranjör, prodüktör Şevket Akıncı, sahnede doğaçlama müzik yaptığını anlattı: “Doğaçlama da beste de birbirine benzeyen eylemler. Yeniden beste yapmaya başlamak, sahnede doğaçlayamamanın açtığı boşluğu büyük bir açıdan dolduruyor. Şimdi yeni bir albüm hazırlığındayım.” Bir müzisyen olarak bu süreçte, içindeki “özgür olan şeye” daha çok bağlandığını söyleyen Akıncı, “Sanatçı olmama sebep olan içimdeki merak eden, keşfeden çocuğu daha çok duyar oldum” diye ekledi.
Akıncı, koronavirüs salgını Türkiye’de görülmeye başladığı ilk zamanlarda, kaygıya kapıldığını ve pek çok insan gibi üretemediğini söyledi. Salgınla birlikte planlanmış pek çok işinin ve projesinin iptal olduğu anlatan Akıncı, “Konserler, turneler, hepsi iptal oldu. Herkes gibi ben de uzun süre bir şeyler yapamadım, salgının geçmesini bekledim. Salgının bitmeyeceğini anladığım anda bunu ailemle vakit geçirmek için fırsat olarak görmeye başladım” dedi.
“184’ü arayıp 40 dakika bekledim”
Şevket Akıncı’nın KOAH ve kalp yetmezliği hastalığı var. Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı “COVID-19 Hastalığı İçin Risk Grubunda Olan Kronik Hastalıklar” yazısına göre Akıncı’nın, KOAH ve kalp yetmezliği hastası olduğu için aşı olması gerekiyor. Ancak e-Devlet ve e-Nabız sistemlerinde Akıncı’nın karşısına “Öncelikli grupta değilsiniz” uyarısı çıkıyor. Akıncı, sosyal medya hesabından, kendisine tanısı konulmuş hastalıkların ekran görüntüsünü paylaştı:
Aşı için defalarca kez ALO 184’ü aradığını söyleyen Akıncı, “Libya’ya aşı yollandı, futbolcular aşılandı, kendileri aşılandı. Ben aşı için 184’ü (Sağlık Bakanlığı 184 koronavirüs danışma hattı) arayıp 40 dakika beklediğimi biliyorum, ulaşınca da ‘Geçmiş olsun’ diyorlar. Ben yaklaşık 20 kere kadar 184’ü aradım, iki-üç kere ulaşabildim. Geçen ay aşı randevum gelmiş mi diye bir bakayım dedim. Sistemde bir sürü kronik hastalığım kayıtlı ama aşı için öncelikli sırada olmadığımı gördüm” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın 29 Mayıs 2020’de yayımladığı “COVID-19 Hastalığı İçin Risk Grubunda Olan Kronik Hastalıklar” yazısına göre aşı öncelik sıralaması şöyle: “Halen immünsüpressif tedavi alanlar, metastatik ve/veya kemoterapi/radyoterapi alan kanser hastaları, kornea nakli hariç solid organ nakli, kemik iliği/kök hücre nakli yapılan hastalar, kronik obstrüktif veya destrüktif akciğer (KOAH) hastalığı veya status astmatikus hikayesi olan hastalar, insüline bağlı diyabet ve komplike (serebrovasküler, koroner, böbrek, polinöropati) insüline bağımlı olmayan diabetes mellitus hastaları, komplike hipertansiyon (serebrovasküler, böbrek, konjestif kalp yetmezliği), dekompanse kalp yetmezliği, akut koroner sendrom geçiren hastalar, kronik karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalar, serebrovasküler hastalık (inme, kanama) geçiren hastalar.”
“Kronik hastalığı olmayıp aşılanan insanlar var, bu neye göre belirleniyor, bu nasıl bir kaos?”
Bütün kronik hastalıklarının e-Devlet’te ve e-Nabız’da göründüğünü belirten Akıncı, şöyle devam etti: “Kronik hastalığı olmayıp aşılanan insanlar var. Bu neye göre belirleniyor, bu nasıl bir kaostur? Anlamıyorum. Kimseye ulaşamıyorum. Son çare olarak Twitter’a Sağlık Bakanlığı’nı etiketleyerek yazdım.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Salgın sürecinde neredeyse hiç dışarı çıkmadığını anlatan Akıncı, “184’ü arayıp sonuç alamayınca aile hekimimle görüştüm. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) ve Sağlık Bakanlığı’na dilekçe yazdık. O dilekçelere ne oldu? Bilmiyorum açıkçası. Çünkü e-Devlet’e girdiğimde hâlâ ‘Aşı önceliğiniz yoktur’ yazısıyla karşılaşıyorum” diye konuştu.
Salgını, doğanın merhametsizliği ya da kader olarak görmediğini söyleyen Akıncı, salgının insanla ilgili bir problem olduğunu ve ancak insan iradesiyle ortadan kalkabileceğini söyledi.
Salgın sürecinin yönetilememesinde tüm suçu devlete yüklemenin doğru olmadığını söyleyen Akıncı, “Toplumun büyük bir kısmı kölelikten bir şekilde memnun gibi. Kamuoyu aslında çok ciddi bir güç ama nasıl oluyor da bu güç insanileşemiyor? Toplumsal yaşam saygıya değil, kutsala tapınmaya, özgürlüğe değil, ayrımcılığa, adalet ve gerçeğe değil kötülük ve aldatmaya dayalı, bu her alanda böyle” dedi.
