İstanbul’da 26 Haziran’da düzenlenen ve polis tarafından müdahale edilen Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan LGBTİQ+ Meclisleri’nden sekiz kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla altı aydan üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlk duruşma 2 Kasım 2021’de görülecek. LGBTİQ+ Meclisleri’nden Öykü Ilgın ile isminin paylaşılmasını istemeyen yargılananlardan bir kişi, davayı Medyascope’a değerlendirdi.
Fotoğraf: Sedat Elbasan
İstanbul Valiliği, 26 Haziran’daki 19. İstanbul Onur Yürüyüşü’nün Maltepe’deki miting alanında düzenlenmesine izin vermeyince Onur Haftası Komitesi, yürüyüş için Taksim’e çağrıda bulunmuştu. Beyoğlu Kaymakamlığı da bu çağrı üzerine Taksim’deki eylemi yasaklamıştı. Yürüyüşe polis müdahale etmiş ve 40’tan fazla kişi darp edilerek gözaltına alınmıştı. Polis, yürüyüşü takip eden foto muhabiri Bülent Kılıç‘ı da boynuna basıp darp ederek gözaltına almıştı.
LGBTİQ+ Meclisleri, dün (8 Eylül) yaptığı açıklamada, Onur Yürüyüşü’ne katılan sekiz kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açıldığını duyurdu.
“Polis saldırısıyla karşılaşacağımızı biliyorduk”
İsminin paylaşılmasını güvenlik nedeniyle istemeyen dava açılanlardan bir kişi, Onur Yürüyüşü ile ilgili, “Bu seneki Onur Yürüyüşü’nde önceki senelerde olduğu gibi yine engelleneceğimizi, polis saldırısıyla karşılaşacağımızı biliyorduk. Özellikle bu sene artan siyasi iktidarın nefret söylemleri, eylemlerde hukuksuzca gökkuşağının yasaklanması, Boğaziçi direnişinde hedef gösterilen LGBTİQ+’lar her şeyi anlatıyor” dedi.
Polis müdahalesinin yürüyüşten yaklaşık bir saat önce başladığını, kalabalık bölünse de daha sonra bir araya gelerek dövizlerini açıp sloganlarını atmaya başladıklarını söyleyen kişi, “Bir süre yürüdükten sonra Cihangir’de önümüzü kapattılar. Polis orada bir arkadaşımızı almaya çalıştı. Biz engellemeye çalışırken çevik kuvvet bizi çembere aldı ve o sırada gözaltına alındığımızı söyledi. Sonrasında araca bindirilip hastaneye ve ardından emniyete götürüldük. İfadelerimizi verdikten sonra gece serbest bırakıldık” diye devam etti.
İddianamede, “‘Asla Yalnız Yürümeyeceksin Lgbtiq+ meclisleri’ yazılı pankart ile ‘Susma haykır eşcinseller vardır, buraya değil katillere barikat’ şeklinde slogan atan sekiz şüphelinin toplu halde yolu trafiğe kapatarak ve slogan atarak yürüyüş yaptıkları kollukça tespit edilmektedir” denildi.
“Anayasal hakkımızı kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz, anayasayı uygulamayı öğreneceksiniz”
26 Haziran’da anayasal haklarını kullandıklarını ve kullanmaya devam edeceklerini belirten hakkında dava açılan kişi, “‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganımızı gerekçe göstererek 2911 sayılı Kanun’dan dava açtılar. Dava açarak, engelleyerek bizi yıldıramayacaklar. Siyasi iktidarın bu çabalarına karşı örgütlü gücümüzle haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizi korkutacaklarını, yıldıracaklarını zannediyorlar ama karşılarında sadece Onur Ayı’nda değil her ay mücadele eden, politika üreten LGBTİQ+lar var. İktidara söyleyeceğim tek şey şu, ‘Anayasayı uygulamayı öğreneceksiniz. Hatta sadece mevcut anayasal hakları uygulamayı bırakın, eşit ve özgür oluncaya dek tüm haklarımızı tek tek kazanacağız’” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Ne umutsuzuz ne de korkuyoruz”
LGBTİQ+ Meclisleri’nden Öykü Ilgın da açılan davayı şöyle değerlendirdi: “Gösteri ve yürüyüş bizim anayasal hakkımız. Bu, göz korkutmak için açılan bir dava, farkındayız ama gözümüz korkmuyor. Bizler davalardan, gözaltılardan korkacak, eylemlere, yürüyüşlere gitmeyecek insanlar değiliz, hak mücadelesi veriyoruz. Dava sürecinde tüm LGBTİQ+’lar ve destekçilerini yanımızda olmaya davet ediyoruz. Ne umutsuzuz ne de korkuyoruz.”
