Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ÜniKuir’den “Üniversitelerde Trans+ Öğrencilere Yönelik Ayrımcılık Raporu”: Araştırmaya katılan trans+’ların sadece yüzde 8,9’u kampüste tek başına kendini güvende hissediyor

Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği (ÜniKuir), “Üniversitelerde Trans+ Öğrencilere Yönelik Ayrımcılık Raporu”nu yayımladı. ÜniKuir Haklara Erişim Koordinatörü Elif Ege Tektaş’ın hazırladığı rapor kapsamında, üniversite öğrencisi ya da mezunu 45 trans+ ile görüşüldü. Rapora göre trans+’lar öğretim üyeleri, öğrenciler ve güvenlik görevlileri tarafından ayrımcılığa maruz bırakılıyor. 

ÜniKuir, Şubat 2020’de LGBTİ+ üniversite öğrencileri için güvenli ve kapsayıcı bir alan oluşturmak, kampüslerde nefret söylemini ve nefret suçlarını önlemek, ayrımcılık karşıtı politika ve önlemlerin üretilmesini ve hem ulusal hem de uluslararası düzeyde LGBTİ+’ların haklarını savunmak amacıyla kuruldu. Derneğin temel faaliyet alanları şöyle: Üniversiteli LGBTİ+’ların eğitim, barınma, burs ve sağlık gibi temel ihtiyaçlara erişim hakkı için çalışmalar, psiko-sosyal destek hizmetleri, LGBTİ+ hakları savunuculuğu, nefret suçlarıyla mücadele. 

ÜniKuir, LGBTİ+’ların olduğu her yerde ve özellikle üniversitelerde cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyete dayalı ayrımcılığa, transfobi, homofobi, bifobi ve LGBTİ+fobiye, cisseksizme, cisnormativitiye, seks işçilerine yönelik ayrımcılığa, nefret söylemine ve cinsiyet ikililiğinin uygulanmasına karşı mücadele etmeyi hedefliyor. 

ÜniKuir Haklara Erişim Koordinatörü Elif Ege Tektaş tarafından Avukat Mahmut Şeren‘in danışman desteği ile hazırlanan “Üniversitelerde Trans+ Öğrencilere Yönelik Ayrımcılık Raporu” yayımlandı. 

Araştırmaya katılan 45 kişinin 22’si kendini “non-binary” olarak tanımlarken, 13’ü “transbinary”, altısı “agender” ve dördü “gender-fluid (akışkan cinsiyetli)”  olarak tanımlıyor.* 

Araştırmaya katılanların yüzde 53,3’ü trans+ öğrencilerin üniversitelerde ne sıklıkla ayrımcılık yaşadıkları sorusuna “her zaman”, yüzde 37,7’si “sık sık” yanıtını verdi.  “Hiçbir zaman” ve “çok seyrek” cevabı veren katılımcı ise olmadı.

Rapora göre katılımcıların, kampüslerde ayrımcılıkla en çok karşılaştıkları üç yer sırasıyla: Sınıflar, tuvaletler ve yurtlar/misafirhaneler. 

Araştırmaya göre, cinsel kimlik ve cinsel yönelimlerini bir çekinceleri olmadan yaşayabildiklerini belirten katılımcı sayısı sadece üç. Cinsel kimlik ve cinsel yönelimlerini hiçbir zaman bir çekince olmadan yaşayamayacaklarını belirten katılımcı sayısı 10. 

Araştırmaya katılan kişilerden 15’i kampüste herhangi bir korkuları olmadan cinsel kimlik ve cinsel yönelimlerini yaşayabileceklerini “çok seyrek”, 13’ü “zaman zaman” olarak dile getiriyor. Bu soruya, “hiçbir zaman” cevabı verenlerin sayısı 10. 

Araştırmaya katılan kişilerden 12’si kampüste tek başına olduklarındaki güven hissini “sık sık”, 12’si “zaman zaman” olarak ifade ediyor. “Hiçbir zaman” cevabı verenlerin sayısı yedi, kampüste tek başına kendini güvende hissettiğini ifade eden katılımcı sayısı sadece dört. 

Raporda yer alan bilgilere göre, trans+ öğrencilerin, öğretim elemanlarıyla ilişkilerde en çok problem yaşadıkları sorunlardan ilki öğretim elemanlarının derslerde, ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumlara izin vermesi. Katılımcıların yüzde 31,1’i öğretim elemanlarının sık sık ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumlara izin verdiğini belirtiyor. Yüzde 22,2’si hiçbir zaman izin verilmediği, yüzde 20’si ise her zaman ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumlara izin verildiği yanıtını veriyor.  

Araştırmaya göre en çok karşılaşılan ikinci sorun ise öğretim elemanlarının trans+ öğrencilere atanmış isimleriyle ve eğitim dili Türkçe olmayan derslerde atanmış cinsiyetinin zamirleriyle hitap etmeleri. Katılımcıların yüzde 33,3’ü öğretim elemanları tarafından her zaman atanmış isminin ya da Türkçe olmayan derslerde atanmış cinsiyetinin zamirinin kullanıldığını, yüzde 28,9’u sık sık bu durumla karşılaştığını, yüzde 13,3’ü ise bunu yaşamadıklarını söylüyor.

Raporun tamamı için tıklayınız

*Not: Non-binary kişiler, cinsiyet kimliklerini gender fluid (cinsiyet kimliği akışkan) ya da agender (cinsiyetsiz) gibi başka terimlerle, üçüncü bir cinsiyet olarak veya tamamen başka bir şekilde de tanımlayabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.