Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye’de kalmaya devam edeceğini söyledi. Ahmed ABD’nin, terör örgütü IŞİD’i yok etmek, iç savaşta yok olan altyapıyı yeniden inşa etmek ve 10 yıldan uzun süredir devam eden iç savaşın ardından siyasi çözüm arayışına katkı sunmak için Suriye’de kalacağını belirtti.
Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon temsilcileriyle Vaşington’daki görüşmesinin ardından Reuters haber ajansına konuşan Ahmed, “ABD’li ortaklarımız IŞİD’i yok etmek ve Kuzeydoğu Suriye’de altyapı inşa etmek için ne gerekiyorsa yapacaklarına dair söz verdi” dedi.
Afganistan’daki son gelişmelerin kendilerini endişelendirdiğini ama bu görüşmeden sonra endişeye mahal olmadığını belirten Ahmed, “Trump döneminde ve Afganistan’dan çekilmesi sırasında belirsizlikler vardı ancak bu sefer her şey netleşmiş durumda” diye konuştu.
Suriye Kürtleri’nin taleplerini dile getiren Ahmed, ABD’lileri Suriye ile Irak arasındaki El-Yaarubiyah Sınır Kapısı’nı uluslararası yardım için yeniden açmaya çağırdı. Ahmed, ABD’yi siyasi bir çözüm noktasında daha aktif rol oynamaya da davet etti.
Batı’nın Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmesi, Vaşington’un bir süredir Çin’i ana stratejik hedef olarak kabul etmesiyle birlikte, ABD’nin Ortadoğu’daki müttefiklerini terk edebileceğine dair endişeler vardı. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Kobani, geçen haftalarda uluslararası basına verdiği demeçte, “ABD’nin kendilerini terk edeceğine inanmadığını” belirtmişti.
Ne olmuştu?
Suriye’deki Kürtler, on yıllar boyunca Şam’daki Arap yönetimlerinin baskıları altında yaşadı. 1960 yıllarda Şam’da iktidarı ele geçiren Baas Partisi, Kürtler’i Arap üst kimliği içerisinde eritmeye çalıştı. Şam yönetimi, Türkiye ile Suriye sınırında yoğun olarak yaşayan Kürtler’in yerleşim birimlerine Arapları yerleştirdi veya Kürtler’in bir kısmını vatandaşlıktan çıkararak onları yok saymaya devam etti.
2000 yılında Hafız Esad’ın ölümü ve oğlu Beşar’ın iktidara gelmesi Suriye toplumunun tamamında olduğu gibi Kürtler arasında da heyecana yol açmış ama bu beklentiler hayata geçmemişti. 2004 yılında Suriye’nin Kamışlı şehrinde bir Arap ve Kürt takımının futbol maçı sırasında çıkan olaylar Kürtler ve rejim arasındaki hassas ve güvensizlik üzerine inşa edilen ilişkileri gün yüzüne çıkarmıştı.
2011 yılının Mart ayında Suriye de Arap Baharı’ndan etkilenince ülkedeki denklem altüst oldu. Suriyeli Kürtler, önce 2012 yılında Esad rejiminin boşalttığı yerleri doldurdu, ardından çoğunluk oldukları yerlerde 2013 yılında “demokratik özerklik” ilan etti. Kürtler, Suriye sınırları içinde otonomi talep ederken, Esad’ın, İran’ın, Rusya’nın, Türkiye’nin ve ABD’nin bu taleplere ne karşılık vereceği bilinmiyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.