AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çarşamba günkü (27 Ekim) Meclis grup toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişiminin görüntülerini içeren bir video izletmişti. Söz konusu videoda şu ifadelere yer verilmişti: “Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamalarla bürokratları tehdit ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu 2023’te Türk milletinin zilleti tekrar reddedeceğini görecek ve tüm tehditleri için millete yeniden hesap verecek.” Kılıçdaroğlu’na yönelik linç görüntülerini, Türkiye’deki linç kültürünü ve son dönemdeki siyasi cinayetler tartışmasını CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile konuştuk.
“Kılıçdaroğlu’na açık bir tehdit”
Medyascope özel yayınına konuk olan Engin Altay, Erdoğan’ın AKP grubunda Kılıçdaroğlu’na yönelik linç görüntülerini izletmesine tepki gösterdi. Altay, iktidarın bu görüntülerle muhalefeti sindirmek ve topluma korku vermek istediğini belirterek, “İktidar sahipleri her ne kadar seçimle gelmiş olsalar da toplum nezdinde itibar kaybedince, itibarlarını sürdürmek için hukuk dışına çıkarlar. Ve hukuk dışına çıkmakla birlikte, bazen faşizan basınç uygulama eğilimleri artar, tehditle korku toplumu yaratarak iktidarlarını tahkim etmek isterler. Muhalefeti bastırarak, sindirerek, baskı yapmak isterler. Kalıcı olmak için kendilerinden olmayan herkesin yaşama hakkını tehdit ederler. Erdoğan’ın yaptığı tam olarak budur. Çubuk’taki linç girişimini grup toplantısında tekraren göstermesi Sayın Kılıçdaroğlu’na açık bir tehdittir” dedi.
“Bu politikanın adı kışkırtma ve tahrik politikası”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tehlikeli bir yola girdiğini” belirten Altay, Erdoğan’ın provokasyonlarına gelmeyeceklerini söyledi: “Erdoğan toplumu kutuplaştırarak, kamplaştırarak kendi tabanını bloke etme yöntemini uzun yıllar kullandı. Ama toplum artık Alevi-Sünni, Kürt-Türk diye ayrışmıyor. Böyle olunca Erdoğan’ın bu planı bozuldu ve yeni bir yola başvurdu. Son altı aydır Erdoğan kutuplaştırma politikalarını bıraktı ve daha tehlikeli bir yoldan gidiyor. Bu politikanın adı da kışkırtma ve tahrik politikası. Toplumun hassas duygusuyla ilgili muhalefeti kışkırtarak yeni tartışmalar açma peşinde. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.”
“Erdoğan, suç işliyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi destekçilerini muhalefete karşı kışkırttığını iddia eden Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suç işlediğini belirterek şöyle konuştu:
“Linç görüntülerinin yayınlaması sıradan bir durum değildir. Bu demokrasilerde kabul edilebilir bir durum değildir. Bu Erdoğan’ın iktidarı kaybetme noktasında kural dışı her şeyi yapabileceğinin kanıtıdır. Kutuplaşma politikasının yerini, kamplaştırma politikası aldı derken, hem muhalefetin sinir uçlarına dokunarak hem de kendine yakın çevreyi ‘Muhalefete karşı ne isterseniz yapabilirsiniz’ şeklinde bir kışkırtma operasyonudur bu. Erdoğan, fanatiklerine ‘Ne istiyorsanız yapabilirsiniz’ diyerek bir suç işliyor. Erdoğan da bu suçu maalesef işledi.”
“Erdoğan, gücünü de kontrolünü de kaybediyor”
“Erdoğan azmiyle çıktı buralara ama şimdi hırsıyla batıyor” diyen Engin Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Bütün siyasi partilerin ortak payda altında buluştukları konu, Türkiye’de gerçekten Erdoğan’ın bu kışkırtma politikaları Türkiye’ye zarar verecek en büyük olgudur. Erdoğan’ın, bundan bir an önce vazgeçmesi lazım. Ama görünen o ki, Erdoğan’ın bundan vazgeçme gibi bir niyeti yok. Çünkü gücü kaybeden kontrolü kaybeder, itibarı kaybeden nezaketi kaybeder, Erdoğan’ın içinde bulunduğu hal budur. Erdoğan azmiyle çıktı buralara ama şimdi hırsıyla batıyor. Türkiye’de para siyaset ile kazanılıyor. Türk siyaseti kirlenmiştir. Siyaset üzerinden para kazananlara bir şey olmaz. Siyaseti ahlak erdem işi gören herkes için artık bir tehlike vardır. ‘Bunlar daha iyi günleriniz’ söylemi herkes için bir tehlikenin olduğunun açık bir delilidir.”
“Seçim 2023’e kalmayacak”
Erken seçim çağrısı yapan Altay, “Tek adam yönetiminin, her şeye hakim bir kişinin iki dudağının ucuna 84 milyonun geleceği teslim edilemez. Sandıktan başka çare yoktur. Sandığın gelmesine de az kaldı. Ben hiçbir şekilde seçimin 2023’ü bulacağını düşünmüyorum. Çok daha erken bir seçim yaşamamız mümkündür” dedi.
