10 Ekim Ankara katliamı davasının firari sanıklar yönünden görülen davasının 14. duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Davada yargılanan bazı firari sanıkların 2017 yılında reklam hizmeti satın aldığı ortaya çıktı. IŞİD’in eski “Türkiye sorumlusu” Kasım Güler’in ifadelerinin de konuşulduğu duruşmada, IŞİD’in birkaç sene önce Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu gibi siyasetçilere saldırı planladıkları da gündeme geldi. Bir sonraki duruşma 12 Mayıs’ta yapılacak.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen davanın bugünkü (17 Şubat) duruşmasında ağırlıklı olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Mart 2021’de Suriye’de yakalanan ve ifadeleri geçen günlerde dava dosyasına eklenen Kasım Güler’in itirafları konuşuldu. Duruşmada dinlenen tek tanık Mehmet Berki Kanalp’in banka hesabına ise IŞİD’li bazı firari sanıklar tarafından para yatırıldığı, Kanalp’in ise bir dijital reklam ajansını yönettiği ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Aleviler’e saldırı hazırlığı
Mart 2021’de Türkiye’ye kaçak yollardan girmeye çalışırken, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeki bölgede MİT tarafından yakalanıp sorgulanan IŞİD yöneticisi Kasım Güler’in itirafları duruşmaya damga vurdu. Müşteki avukatları, Güler’in ifadeleriyle örgüt şemasının ilk kez bu kadar net şekilde ortaya çıktığını ve Güler’in itiraflarının 10 Ekim davası için de oldukça önemli olduğunu belirtti. Güler’in İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Denizli, Sakarya ve Van’da yüklü miktarda gömülü silah bulunduğunu anlatmasına değinen avukatlar, aynı ifadelerden hareketle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi siyasetçilerin yanı sıra, bazı cemevlerine ve LGBTİ+ derneklerine de IŞİD’in birkaç sene önce saldırı planlandığını söyledi. Avukat İlke Işık, katliamın yaşandığı dönem için “IŞİD’liler, ellerini kollarını sallayarak geziyordu” dedi.
Firari sanıkların aldığı reklam hizmeti
Bugünkü duruşmada dinlenen tek tanık, firari sanıklar tarafından 2017 yılında banka hesabına birkaç kez para yatırılan Mehmet Berki Kanalp’ti. Adı MASAK raporlarında da geçen Kanalp’e bu parasal ilişkileri soruldu. Bursa’da faaliyet yürüten dijital reklam ajansı Crayon’un sahibi olduğunu ve ödemelerin bu şirket vasıtasıyla verilen hizmetlerle ilgili olabileceğini aktaran Kanalp, sanıklardan yalnızca İlhami Balı’nın adını basından duyduğunu söyledi.
“Bursa’da Google’ın tek ortağıyız”
Firari sanıklardan Ömer Deniz Dündar, Savaş Yıldız ve Muhammet Zana Alkan tarafından kendisine 2017 yılının eylül, ekim ve kasım aylarında pek çok kez para gönderildiğinin sorulması üzerine Kanalp, şunları söyledi: “Tüm Türkiye’ye Google üzerimden reklam hizmeti veren bir dijital reklam ajansıyız. Her firmaya reklam yapıyoruz. Bursa’da Google’ın tek ortağıyız. 2017’de şirket benim adımaydı, o yüzden paralar benim hesabıma yatmıştır. Bu kişileri tanımıyorum, ben de katliamda iki arkadaşımı kaybettim. Bu kişilerle iş yapmayı ben de kendime yediremem.”
“Dokumacılar” yapılanmasının başındaki kişi hakkında suç duyurusu talebi
Müşteki avukatları, dosyada adı geçmeyen bazı IŞİD’lilerin de dava için oldukça önemli olduklarını belirtti. Kasım Güler’den ele geçirilen dijital materyallerde IŞİD’in Adıyaman’daki “Dokumacılar” yapılanmasının başındaki Mustafa Dokumacı ve Nusret Yılmaz’ın katliamdan haberdar olduğunun anlaşıldığını vurgulayan avukat Gamze Gökoğlu, Mustafa Dokumacı hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini mahkeme heyetine iletti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Sanıklar için MİT operasyonu talebi
Kasım Güler’in MİT operasyonu ile yakalanmasını da değerlendiren avukatlar, benzer operasyonların davanın firari sanıkları için de uygulanmasını talep etti. Avukat İlke Işık, “MİT’e yıllardır soruyoruz, bu sanıklar kim diye ama öğrenemiyoruz. Yargılama, pek çok sanık hakkındaki en temel bilgileri öğrenemeden başladı. Dosyanın firari sanıkları Ömer Deniz Dündar ya da İlhami Balı için benzer operasyonlar neden yapılmıyor?” diye konuştu.
Tek tutuklu sanıktan tahliye talebi
Avukatların konuşmaları ve tanık ifadesinin ardından davanın tek tutuklu sanığı Erman Ekici’ye söz verildi. Kasım Güler’den elden edilen dijital materyallerde Ekici’nin ailesine kira yardımında bulunulduğunun ortaya çıktığının hatırlatılması üzerine Ekici, böyle bir durumun mümkün olmadığını söyledi. Ekici, geçen celsede tanık olarak dinlenen Ömer Yetek ile Kasım Güler’in ifadelerinin kendisine ulaştırılmasının ardından savunmasına devam edeceğini belirterek tahliyesini talep etti.
Bir sonraki duruşma 12 Mayıs’ta
Mahkeme heyeti, yaklaşık bir saatlik aranın ardından ara kararını açıkladı. Kasım Güler’in dijital materyallerinin analiz raporlarının dava dosyasına eklenmesine karar veren heyet, avukatların Kasım Güler’in tanık olarak dinlenmesi talebine ise kendi dosyasındaki beyanları alındıktan sonra yanıt verileceğini belirtti. Davanın bir sonraki duruşması 12 Mayıs’ta yapılacak.
Ne olmuştu?
10 Ekim 2015’te Ankara’nın Ulus semtindeki Ankara Garı önünde Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından organize edilen, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Emekçi Hareket Partisi (EHP) gibi pek çok siyasi partinin katıldığı Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucunda 103 kişi öldü, 500’den fazla kişi ise yaralandı. IŞİD’li iki canlı bombanın gerçekleştirdiği katliam kayıtlara, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı saldırısı olarak geçti.
