Haber: Senem Büyüktanır & Okan Yücel
Kamera & Kurgu: Furkan Erdem
Polis, Ankara’da feministlerin çağrısıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir araya gelen kadınların ve LGBTİ+’ların Olgunlar Caddesi’ndeki Madenci Anıtı’nda bir araya gelmelerine izin vermedi. Sakarya Caddesi’nde 19.30 sularında başlayan Gece Yürüyüşü 21.30’a kadar şarkılar ve danslar eşliğinde sürdü. Kadınlar ve LGBTİ+’lar yaptıkları basın açıklamasıyla “Mücadelemizi, deneyimimizi, varlığımızı yok sayan bu düzeni tersyüz edeceğiz“ dedi.
Madenci Anıtı’nı ve Olgunlar Caddesi’ne giden sokakları barikatlarla çevreleyen polis, görüntü almaya çalışan bir muhabire kimlik kontrolü yapıp, kimliğinin fotoğrafını çekip, telefonundaki görüntüleri sildirdi. Görüntüleri ayrıca telefonun hafızasından ikinci kez sildiren polis, sokakta beklenmesine de izin vermeyerek anıta eylem için gelenleri ise Sakarya Caddesi’ne yönlendirdi. Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar caddede yürüyüş yaptı. İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin taleplerin vurgulandığı eylemde en sık atılan sloganlar ise “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” ve “Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor” oldu. Kadınlar ve LGBTİ+’lar adına yapılan basın açıklamasında “Yılın her günü sürdürdüğümüz yaşama mücadelemizi her 8 Mart’ta olduğu gibi bu 8 Mart’ta da feminist isyanla sokağa taşıyoruz. Kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara yönelik şiddet, ayrımcılık, nefret söylemleri biz feministleri asla yıldırmadı, yıldırmayacak. Birbirimizden güç alarak birbirimize umut olarak feminist mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz” denildi.
Alanda toplanan kadınlar renkli ve farklı içerikli pankartlar taşıdılar. Kadın amblemli ışıklı pankartla birçok kadın fotoğraf çektirdi. Pankartlarda şu sloganlar yer aldı:
“İstanbul sözleşmesi yaşatır”, “Bayan değil, beyan”, “Erkekliği yıkıp, yerine brokoli ekeceğiz”, “Zam dolayısıyla bu ayki reglimi erteledim”, “Bu bir yaşam mücadelesidir”, “Ütü yapan erkeğin …ötü güzel olur”, “Sütyensizlik devrimdir”, “Diktatör değil vibratör istiyoruz”, “Merak etme anne, akşamı kıldım da geldim.”
Ankara’daki 8 Mart gece yürüyüşü, zaman zaman yağan etkili yağmura rağmen iki saatten fazla sürdü, coşkulu sloganların atıldığı ve şarkıların söylenip, halayların çekildiği eylemde kadınlar tarafından okunan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
İstanbul Sözleşmesi
“Gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırdınız. Yetmedi nafaka hakkımıza saldırdınız! Yetmedi kürtaj hakkımızı gaspettiniz! Yaşamlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi tekrar tekrar haykırıyoruz. Kadınları sömürmeye doymayan kutsal aileyi ve erkekleri korumak için boşanmayı zorlaştıran, kazanılmış haklarımıza göz diken bu düzeni yıkacağız. Bu bir yaşam mücadelesidir: Feminist isyandayız.”
6284 sayılı kanun
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine ilişkin 6284 sayılı yasayı etkin olarak uygulamayan, iyi hal indirimiyle, cezasızlık politikasıyla erkek failleri cesaretlendiren erkek egemen yargı sistemini biz kadınlar değiştireceğiz. TCK 96 maddede ceza alt sınırı iki yıldan başlayan suçlar için topluma cezaları ağırlaştırma vaadiyle, dokuz ay alt sınırlı ceza hükümleri hazırladığınızı ilan ederek bizleri aldatamayacaksınız. Konumunu ve gücünü kullanan tacizci, tecavüzcü, mobbingci erkekleri ifşa etmeye devam edeceğiz.”
Kadın cinayetleri politiktir
“Bu topraklardaki kadınlar olarak, savaşın ne olduğunu bizler çok iyi biliriz. Biz, barışı örgütlemek için mücadele eden kadınlarız. Hasta olduğu halde hapishanede tutulan Aysel’in sesiyiz. Tutsak edilen ve siyaset yapma hakları ellerinden alınan Sabahat’ız, Figen’iz, Gültan’ız, Ayşe’yiz, Semra’yız. Gülistan’ı buldurmayan, öz savunma yapan Nevin’i, Çilem’i suçlayan, cinsiyet kimliği nedeniyle Hande’yi, Didem’i yaşamdan koparan, bütün kadınların faillerini aklayan, cezasını indiren devlete karşı feminist mücadelemiz bitmeyecek. Kadın cinayetleri politiktir ve biz bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Aramızdan alınan her kadının hesabını soracağız.”
