AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasını partililerle izledim. Erdoğan’a destek, parti yöneticilerine ve aday olarak gösterilen kişilere tepki vardı. Teşkilatın Erdoğan’ın arkasında durmadığını söyleyen partililer kaybedeceklerini zaten bildiklerini dile getirdi. Nedenini sorduğum bir partili “Kaybedeceğimizi cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldığında anlamıştık” dedi.
31 Mart yerel seçimlerini Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nde izledim. Genel merkezin önünde kamuoyunun balkon konuşmaları ile aşina olduğu alanda güvenlik kontrolleri yapıldı. Çift kontrol ile alana giren gazeteciler de hem balkonu hem de gelmesi beklenen kalabalık kitleyi görecek şekilde konumlanmış seçim sonuçlarını bekliyordu. Gazeteciler için iftar hazırlıkları da yapılmıştı. Genel seçimlerden sonra sonuçların ne olduğuna, kimin kazandığına dair erken yorum yapmamak konusunda muhtemelen travma üzerine bir refleks gelişmiş ve “kim önde” sorusunun cevabından çok “açılan sandık oranlarına” dikkat kesilmişti.
“Balkon yıkandı mı”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 30 Mart’ta AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum ile Nakşibendiliğin İsmailağa kolunun şeyhi Hasan Kılıç’ı ziyaret etti. Seçim programını 14 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi Ayasofya’da sonlandıran Erdoğan, 31 Mart öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı’daki Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı. Erdoğan, “Bu seçimin ülkemizde yeni bir dönemin, yeni yüzyılın başlangıcına vesile olmasını diliyorum” dedi.
Erdoğan’ın balkon konuşması yapması bekleniyordu fakat İstanbulda mı Ankara’da mı konuşacağı merak konusuydu. Ekrem İmamoğlu’nun kaybetmesi durumunda Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi İstanbul’da konuşması bekleniyordu. Seçim sonuçlarının yayınlanmasına ilişkin yayın yasağı kalkınca “Balkon yıkandı mı” şakaları da yapılmaya başlandı. Saat ilerlemesine rağmen partililer AKP Genel Merkezi’ne gelmedi.
Parti’de tık yok
Seçimlere katılan parti genel başkanları ve büyükşehir adayları saatler 22.00’ye geldiğinde açıklama yapmaya başlamıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin önü de kalabalıklaşınca gazeteler AKP Genel Merkezi’nden anons istemeye başladı fakat muhabirlerin “Parti’de tık yok” tan başka aktarabilecekleri bir şey yoktu. AKP Ankara İl Başkanlığı Erdoğan’ın saat 22.30’da balkon konuşması yapacağını duyurdu. Erdoğan balkon konuşmasını Ankara’da yapacaktı fakat Erdoğan’ın Kısıklı’dan henüz çıktığı ve uluslararası tebrik telefonlarını kabul ettiği bilgisi paylaşıldı ve balkon konuşması açıklanan saatte yapılmadı. Yenilgi kabul edilmişti.
Seçmen yoksa seçim otobüsü var
Saat 23.00’e yaklaştığında İletişim Başkanlığı’ndan Erdoğan’ın balkon konuşmasını saat: 00.30’da Ankara’da yapacağı duyuruldu. Yaklaşık 30 kişilik bir grup, gruptan bağımsız bir kaç aile çocuklarıyla ve ellerinde bayraklarla parti genel merkezine geldi. Zaten keyifsiz olan partililer geldiklerinde alanın boş olduğunu gördü ve seçimleri değerlendirmek üzere kameraya konuşma tekliflerini de reddettiler. Üzerinde Turgut Altınok fotoğrafları olan 4-5 seçim otobüsü genel merkeze geldi fakat içleri boştu. Otobüsler normal şartlarda partililerin balkon konuşmasını dinlemeleri gereken alana yan yana dizilerek boşluk dolduruldu, kimsenin gelmeyeceği biliniyor olacak ki barikatlar da bozularak geri itildi. Gelen az sayıdaki kişi ise parti binası girişine gitmeleri söylenerek alandan çıkarıldı. Erdoğan’ın balkon konuşması yapması gerekiyordu ve kimse yoktu.
Kimse gelmeyince telefon açıldı
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Sorunun nasıl çözüleceğini merakla beklerken orada bulunan, partiyi bilen ve daha önce seçim izlemiş deneyimli bir gazeteciye “Burası dolar mı” diye sordum, “Dolmaz artık” dedi. Açıkçası şaşkındım çünkü zafer ya da mağlubiyet her iki durumda da oranın bir şekilde dolabileceğini, bunun organize edilebileceğini düşünüyordum. Erdoğan’ın balkon konuşmasına az bir süre kalmıştı fakat basının konumlandırıldığı nokta ve Erdoğan’ı dinlemeye gelenler arasında uçurum diyebileceğimiz mesafe vardı.. Erdoğan, balkon konuşmasında kendisini dinlemeye gelenlerin de telefonla çağrıldığını açıklayacaktı. Sonradan görüntüleri izlediğimde alanda hatırı sayılır bir kalabalık var gibi gözükmesinin bir sebebini anladım. Boş alan yansıtılmadı ve alanı kaydeden devasa kamera kitleyi o kadar yakından çekti ki uzaktan kontrol edilen ve hızlı hareket eden o dev demir aparat kafama çarpmasın diye defalarca eğildim ve çekim yaptığım telefonu da indirmek zorunda kaldığım o gece çektiğim görüntülere yansıdı.
“Parti yeniden ayağa kalkabilir ancak “temizlenmesi lazım”
Erdoğan konuşmak için henüz gelmemişti. Şarkı ve türkülerle bekleyenlerler sakinleşti ve sloganlar atılmaya başlandı. Barikatla çemberlenmiş partililerin arasına girerek başladım seçim sonuçlarını sormaya. Kimse konuşmak istemedi. En yoğun duygu üzüntüydü. Gelenlerin büyük çoğunluğu partide görevli olduklarını söyleyerek kameraya konuşamayacaklarını söyledi. Şehir dışından gelenler vardı. Çok yorgun ve uykusuz insanlar vardı “Teşkilattan mısınız” diye sorunca onayladılar. Yüzlerindeki yorgun ve kederli ifadeyi bozmadan elleriyle hayır anlamına gelen işaretle reddettiler. Bir aile 4-5 yaşlarındaki çocuklarını konuşsun diye işaret etti çocuğu korumak adına doğru olmayacağını söyleyerek reddettim.
Parti için değil Erdoğan için geldiler
Bir gençle sohbet etmeye başladık bunları kameraya da söyler misin dedim, “Ağlarım abla çok kötüyüm” dedi. Sorup aldığım yanıtlara göre, şehir dışından gelen birkaç kişi dışında balkon konuşmasını dinlemek için gelenler adaylardan memnun olmamasına rağmen son güne kadar seçimi kazanmak için afiş bildiri dağıtıp kapı kapı gezenler. Yani Erdoğan’ın “ Kapı kapı gezecek misiniz” sözüne riayet edenler. Neden buradasınız diye sorduğumda aldığım yanıtlara göre de parti için değil Erdoğan için “Zor gününde Reis’i yalnız bırakmamak onun arkasında olduklarını göstermek için“ gelmişler.
“Takım elbiseyle seçim kazanılmaz”
“Yenildik abla neyini konuşalım” diyenlere “Neden böyle oldu” diye sorunca parti yöneticilerini işaret ettiler. Partililer adayların yanlış adaylar olduğunu düşünüyor. Ankara için de Turgut Altınok’un partinin içinden gelen bir aday olmadığını vurguluyorlar. Parti’ye yıllardır emek verdiğini hatırlatan bir partili “İl başkanından ilçe başkanına milletvekillerine kadar herkese sesleniyorum. Biz şaşaaya alıştık. Lükse alıştık. Biz şu anda halka tepeden bakıyoruz vatandaşın içinde değiliz” diye konuştu. Bir başka partili “Takım elbiseyle seçim kazanılmaz” diyerek sıklıkla gündeme gelen çakarlı pahalı araçlar, şaşaalı giyinen teşkilat temsilcileri, sosyal medyada sıklıkla gündeme gelen gösterişli yaşamları eleştiriyor. Geçim sıkıntısı yaşandığı ortadayken bunun yanlış olduğunu söylüyorlar.
Balkon konuşmasına az sayıda kişinin gelmesi beklenen bir şeymiş
Partililer Erdoğan’ı dinlemek için gelenlerin az sayıda olmasına şaşkın değil. Onlara göre Erdoğan değil AKP kaybetti. Seçimlerin kaybedilmesinin sebebi ise Erdoğan değil parti, teşkilat yöneticileri ve adaylar. Erdoğan’ın seçim sürecinde il il gezdiğini hatırlatan seçmenler teşkilatın Erdoğan’ın vermiş olduğu emeğin arkasında durmadığını ve seçimleri kazanmak için çalışmadığını söylüyor. Onlara göre “kapı kapı gezmek” gerekliliğini sadece teşkilatta yıllarca emek verdiği bilinen kişiler yaptı ve adaylar “takım elbiselerini çıkararak çalışmadı.”
“Orası bize kalsın”
Kamuoyunun da AKP’nin bu kadar ezici bir oy oranıyla yenileceğini beklemediğini, sonuçlara herkesin şaşırdığını söylediğimde “Biz şaşırmadık böyle olacağını biliyorduk” dediler. Neden böyle bir yenilgi bekliyordunuz nasıl anladınız diye sorduğumda teşkilattan olduğunu söyleyen bir partili “Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldığında yerel seçimlerin böyle sonuçlanacağını anlamıştık” dedi. Bu ne anlama geliyor ikinci turda nasıl kazandınız diye sorduğumda ise “Orası bize kalsın” yanıtını aldım.
“İnananlar değil menfaatçiler fazla oldu, Cumhurbaşkanımızın da bunu gördüğüne inanıyorum”
Yeniden Refah Partisi’nin ve emeklilerin seçim sonuçlarına etkisini sordum. Yeniden Refah Partisi’nin bu sonuçlarda oldukça etkili olduğunu söylediler fakat “Herkes emeklileri konuşacak ama ilgisi yok, sorun teşkilat yöneticileriyle ilgili” yanıtını aldım. Bir partili “Bu akşam burada bulunmamızın sebebi sadece vefadır. Vefa için buradayız. Bu siyasetten öte bir şey. Cumhurbaşkanımız 25 yıldır çocuklarımıza müreffeh bir ülke bırakmak için çalışıyor” diye konuştu. Bir başka partili ise şunları söyledi:” Kaybetmiş olsak da Cumhurbaşkanımızın yanındayız. Pazara kadar değil mezara kadar onunlayız. Ne olursa olsun onu çok seviyoruz. Eksiklerimizi telafi edeceğimize inanıyorum. Genel seçimlerde buradaydık ve kalabalıktı şu an kalabalık değil. Cumhurbaşkanımız çok az bir insanla yola çıkmıştı ama inanarak çıkmıştı. Demek ki bu sefer inananlar değil menfaatçiler fazla oldu. Cumhurbaşkanımızın da bunu gördüğüne inanıyorum.”
Erdoğan’ın balkon konuşması: “Sadece bir telefon işte sizleri buraya topladık”
Popülist adımlardan uzak durduklarını dile getiren Erdoğan “Recep Tayyip Erdoğan demek her sonuçtan sonra yeni bir başlangıç demektir, Türkiye demektir” sloganıyla anons edildi. Erdoğan’ı bekleyen partililer “Deliler gibi aşığım sana ille de sen ille de sen” diyerek slogan atınca Erdoğan partililerin oraya telefonla çağrılarak geldiğini açıkladı:
“Aynen ben de deliler gibi sizlere aşığım sadece bir telefon işte sizleri buraya topladık.”
Erdoğan konuşmasını sürdürürken “Üzülme baba, dik dur eğilme” diye bağıran seçmenler oldu. Erdoğan da partililere “Bugün bir kez daha” diyerek “Aşkınan koşan yorulmaz” ve “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sloganlarını artırdı. Erdoğan seçim yenilgisini “Her olanda bir hayır vardır” sözleriyle değerlendirdi:
“Maalesef yerel seçim imtihanından umduğumuz sonuçları alamadık. Her olanda bir hayır vardır…Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. 31 Mart bizim için bir bitiş değil, dönüm noktasıdır…Bu seçimin galibi demokrasimizdir milli iradedir…Milletin muazzez iradesinin üzerinde hiçbir güç tanımıyoruz. Bugün de milletimiz tarafından seçilenleri kutluyorum…Biz de partimizin organlarında 31 Mart seçimlerinin neticelerini açık yüreklilikle değerlendirip öz eleştirimizi cesaretle yapacağız. Sandık sonuçları bize irtifa kaybı yaşadığımızı gösteriyor…”