Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması yüzünden birçok spor organizasyonuna ara verilmek zorunda kalındı. Galatasaray, Beşiktaş ve Türkiye Milli Takımı olmak üzere üç dönem ülkemizde çalışan ve şu anda da Dinamo Kiev’in teknik direktörlüğünü yapan Mircea Lucescu, The Guardian’a konuştu. Emanuel Rosu’nun sorularını yanıtlyan Rumen teknik adamın röportajını Medyascope Spor Servisi‘nden Kubilayhan Kavrazlı çevirdi.
“En büyük hayalim Ukrayna halkının tekrar gülümseyebilmesi”
“Uyuduğunuzda, hayatınızdaki dramatik anları, problemlerinizi ve takıntılarınızı unutursunuz. Böylece her sabah yeni bir umutla, yeni bir hayata başlayabilirsiniz.”
Bu sözler, Rumen filozof Emil Cioran tarafından yazılmıştı fakat Dinamo Kiev’in teknik direktörü Mircea Lucescu’ya da ait olabilirdi. 24 Şubat’ın erken saatlerinde Kiev ve diğer Ukrayna şehirlerinin yakınlarına ilk Rus bombaları düştüğünde Lucescu da uyumaktaydı.
“Gecenin bir yarısı uyandım ve düşündüm: Hava durumu nasıl? Şubat ayında fırtına mı var? Büyük bir gürültü duydum ve ses korkutucuydu. Alarm, sabah beni tekrar uyandırdı. Sonra ne olduğunu öğrendim. Her yerde panik vardı” diyor Mircea Lucescu.
O sabah insanların umutlarını geri kazanmaları için zaman yoktu. “Hayat” tamamen hayatta kalma yarışına dönmüştü. Rusya, Ukrayna’yı işgal etmiş ve milyonlarca insan taze gülümsemeler yerine savaşın dehşetinden kaçmak için koşturmaya başlamıştı.
76 yaşındaki Lucescu, halen en üst düzey liglerde faaliyet gösteren en eski teknik direktörlerden birisi. Rumen çalıştırıcı, 2004 ile 2016 yılları arasında Shakhtar Donetsk’te 12 yıl geçirdikten sonra, 2020’de ezeli rakibi Dinamo Kiev’den gelen teklifi kabul etti. Kariyerine 1979’da başlayan Lucesu; Inter, Galatasaray ve Beşiktaş gibi kulüplerde teknik direktörlük yapmasının yanı sıra Romanya ve Türkiye milli takımlarında da görev aldı.
Kariyerinde 36 kupa kazanan Lucescu, 49 kupalı Sir Alex Ferguson’dan sonra futbol dünyasının en çok kupa kazanan ikinci teknik direktörü. Lucesu, bu alanda Pep Guardiola’nın beş kupa önünde yer alıyor. Ancak içinden geçilen durum, gümüş kupaları konuşmanın zamanı değil. Lucescu’nun da aklı ve kalbi savaşta. Öyle ki işgalden birkaç gün sonra Romanya’ya döndüğünde geride bıraktıklarını düşünmeye devam ediyor.
“Romanya büyükelçiliği ayrılmam konusunda ısrar etti ve kulübüm de gitmem gerektiğini düşündü. Ama önce takımdaki çocuklarıma ne olacağını bilmek istedim”
“Ayrılmak istemedim. Bunu sadece, Bükreş’ten, oyuncularıma Kiev’de olduğumdan daha fazla yardım edebileceğimi fark ettiğim için yaptım.” Lucescu, UEFA, Romanya ve Moldova Federasyonları ile birlikte Dinamo ve Shakhtar’daki yabancı oyuncuların Bükreş üzerinden evlerine dönmelerine yardımcı oldu. “Romanya Büyükelçiliği ayrılmam konusunda ısrar etti ve kulübüm de gitmem gerektiğini düşündü. Ama önce takımdaki çocuklarıma ne olacağını bilmek istedim” diyor Lucescu. “Dinamo’nun oyuncuları, o sabah antrenman için rapor vermeme rağmen hafta sonu oynamayacaklarını biliyorlardı. Ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildikten sonra futbol ve diğer tüm spor etkinlikleri askıya alındı…”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Rumen teknik direktör, konu ile ilgili “Kiev’in birkaç kilometre dışındaki eğitim kampında oyuncuların daha güvenli olacağını düşündük. Bükreş’e vardığımızda oyuncularım, ailelerini güvenli bir yere götürmeyi planlamaya başladı. Oyuncuların eşleri, ebeveynleri ve çocukları, toplamda 80’den fazla kişi, iki otobüs ile Ukrayna’dan çıkarıldı” dedi.
“Asla bunalmadım. Birilerinin bir şeyler yapması gerekiyordu” diyor Lucesu. “Yapabileceğim kadar yardım ettim, yardım etmek için elimden geleni yaptım.” Shakhtar oyuncuları Serhiy Kryvtsov, Taras Stepanenko ve Dinamo kaptanı Sergiy Sydorchuk, üç çocuk babası oldukları için Ukrayna’dan ayrılmayı tercih ettiler. Lucescu ise onlara kendisine yakın konumda evler buldu.
“Ukrayna’da olanları gördüğümde ruhum acıyor”
Lucescu gülümsüyor: “Sydorchuk, Bükreş’te kaldığı süre boyunca dördüncü kez baba oldu; bu yüzden şimdi şehirle özel bir bağlantısı var.”
Lucescu’nun gözlerinin ve zihninin savaşı geride bıraktığı tek an bu. Ama uzun sürmüyor. “Romanya’ya giderken tanık olduğum sahneler benim için zor oldu. Çocukları olan insanlar, sınırdan kilometrelerce uzakta arabalarını bırakıp bir elinde bagaj, diğerinde çocuklarla sınıra daha hızlı varmayı umarak yürüyorlardı. Sınırdaki araba kuyrukları muazzamdı. Haberdar olmaya çalışıyorum ama haberleri çok fazla izleyemiyorum. Ukrayna’da olanları gördüğümde ruhum acıyor.”
Sydorchuk, Kryvtsov ve Stepanenko, Ukrayna halkına yiyecek ve erzak kamyonları göndermek için bir fon kurdular. Lucesu, bu konu hakkında “Yaptıklarını çok takdir ediyorum. Süpermarketler ile görüşme talebinde bulundular ve Ukrayna’da etkilenenler için birçok şey satın aldılar. Dayanışma örneği sergilediler” diyor.
Savaştan etkilenen Ukrayna’da futbolun yeri nedir? Şu anda ülke içinde hiçbir şey yok. Ancak Dinamo Kiev’in 19 yaş altı takımı, 6 Nisan’da Bükreş’teki UEFA Gençlik Ligi’nde Sporting ile oynayacak. Bu, bir Ukrayna takımının savaşın başlangıcından bu yana herhangi bir seviyede oynadığı ilk resmi maç olacak. Lucescu, ayın başında ertelenen maçları devam etmesi için de çaba sarf etti. Ukrayna halkına mutlu olmaları için bir sebep vermek istiyor.
“Çoğu kişi savaşırken bazılarının futbol oynamasının ahlaki olarak yanlış olduğunun söyleneceğini biliyorum. Ama herkes kişisel olarak savaşabilir, evdekilere yardım etmek veya onları desteklemek için ellerinden geleni yapabilirler. Sahadaki performans pek çok kişiyi cesaretlendirebilir ve ilham verebilir” diyor Lucescu.
Mircea Lucescu, milli takıma da yardım etmeyi umuyor: “Ukrayna Futbol Federasyonu’na düşüncelerimi anlattım. Bükreş’te antrenman yapan Shakhtar ve Dinamo oyuncularından oluşan ortak bir takımın, Ukrayna’nın haziran ayında İskoçya’ya karşı oynayacağı Dünya Kupası playoff maçından önce iyi bir fikir olacağını düşünüyorum. Uluslararası oyuncuların, Avrupa kupalarında yer almayan kulüplere karşı hazırlık yapmalarını ve dostça oynamalarını diliyorum. Dinamo’nun oyuncuları artık Lviv’e oldukça yakındalar. Orada beraber antrenman yapıyorlar. Oradaki arkadaşlarım her gün bana antrenman seanslarının videolarını gönderiyor. Benim ise onlardan tek isteğim; formlarını korumaları, biraz koşmaları ve spor salonuna gitmeleri oldu.”
“Şu anda rekabete yer yok, biz biriz”
Ukrayna sezonunun yurtdışındaki olası ev sahibi ülkeleri olarak görülen Romanya, Polonya veya İtalya ile sezonun tamamlaması konusunda görüşmeler yapıldı. “Sezonun sahada bitmesini isterdim ama şu anda bu imkansıza yakın. Güney Amerikalılar’ın evlerine dönmesiyle Shakhtar’ın 10’dan fazla oyuncusunu kaybettiğini hayal edin” diyor. “Şu anda rekabete yer yok, biz biriz. Birbirimize bağlıyız ve mümkün olduğunca yardım etmeye çalışıyoruz. Tek amacım bu. 2014’te Shakhtar’da çalışırken de benzer bir şey yaşadım.”
Sekiz yıl önce Shakhtar, Donbas bölgesindeki çatışma başladığında stadyumunu terk etmek zorunda kaldı. Lucescu, Donetsk’te birçok duygu ve hatıra bıraktı. Şimdilerde ise o günleri “Ayrıldığımda geri dönmeyeceğimi hiç düşünmemiştim” diye hatırlıyor. “Maddi şeylerden bahsetmiyorum ama Donetsk’te anılarımı, oyunlarımı, çalışma dosyalarımı ve akşamlarımı bıraktım. Shakhtar’ın yeni stadyumundaki akşamları çok severdim, bence Avrupa’nın en güzeliydi. Şehir de değişiyordu, futbol takımı da Batı Avrupa havasını vermekteydi. Donetsk’te hayat güzeldi, istediğimiz her şeye sahiptik.”
Lucescu, Shakhtar’da sekiz lig şampiyonluğu ve altı yerli kupanın yanı sıra 2009 yılında UEFA Kupası kazandı ve geçen sezon Dinamo ile bu kupalara bir tane daha ekledi. Lucescu, oyunu seviyor ve onu her şeyden çok barışa giden bir yol olarak görüyor.
“İşgalden yana konuşanların görevden alınması gerektiğine inanıyorum çünkü sporun bununla hiçbir ilgisi yok” diyor Lucescu. “Spor, adil bir oyun ve tutkuyla ilgili olmalıdır. Savaşı kabullenmek bir sporcunun yapısında değildir. Bunun hakkında olumlu konuşanlar propaganda kurbanlarıdır, bunu yapamazsınız.”
“Ukrayna’da yaşananların bedelini Rus sporcularının ödememesi gerektiğini söyledim ve birçoğu bunun için bana saldırdı. Ancak sporun barış çabalarına katkıda bulunabileceğine inanıyorum. Belki iyiliği tamamen empoze etmez ama hepimizin istediği bir şeye giden yolu açabilir. Çatışma bittikten sonra ne yapacağız? Aramızdaki barışı nasıl sağlayacağız?”
Lucescu, bu korkunç durumda bile emekliliği düşünmüyor. Hala Dinamo’yu yönetmek için Ukrayna’ya dönmenin hayalini kuruyor. “Günlük rutinimi özlüyorum, antrenman seanslarımı ve oradaki çocuklarımı özlüyorum. Oğlum (Razvan Lucescu) Yunanistan ekibi PAOK’un teknik direktörü olduğu için şanslıyım ve onun maçlarını her zaman takip ediyorum. Benim hayalim Ukrayna’nın ve halkının yeniden gülümsediğini görmek. Enerjim olduğu ve sağlıklı olduğum sürece asla durmayacağım.”
Yazan: Emanuel Rosu
Kaynak: The Guardian
Çeviren: Kubilayhan Kavrazlı
Editör: Doğa Üründül