Fotoğraf: İbrahim Yayan
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Eray Mümin Gedikoğlu’na 1 Şubat 2022’de, Ankara’da yürürken bir araç çarpıp kaçtı. Aracı süren kişi 40 gün ev hapsi alırken Gedikoğlu dört ay boyunca komada kaldı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen 20 Mayıs’ta yaşamını yitirdi. Elif Gedikoğlu oğlu Eray’ı, Avukat Didem Sağın Karaman ise yargı sürecindeki son durumu Medyascope’a anlattı.
ODTÜ İngilizce Öğretmenliği Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Eray Mümin Gedikoğlu’na 1 Şubat 2022 saat 23.00 sularında, Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Birlik Mahallesi’nde yolda yürürken bir araç çarpıp olay yerinden kaçtı. Gedikoğlu bilinci kapalı şekilde hastaneye kaldırılırken kazayı yapan A.G., olaydan yaklaşık 17 saat sonra polis ekiplerince yakalandı.
Sağlık kontrolünden geçen A.G.’ye kan ve alkol testi yapılmadı. A.G.’nin ifadesi tutanakta şöyle yer aldı: “Yolun dar ve karanlık olması sebebiyle süratli olmadığını, araç içerisinde sigara yakmakta iken bir anda yol kenarında sıra ile dizili olan çöp konteynırlarından birine çarptığını, günün vermiş olduğu yorgunluk, cadde aydınlatmasının olmaması, birikmiş kar kütlesi dolayısıyla çöp konteynırının asfalta kadar çıkması ve son gördüğü çöp konteyneri olması nedeni ile çöp konteynerine çarptığını düşündüğünü ve önemsemediğini, geç kaldığı için eve acil gittiğinden dolayı durmadığını, aracının hasarına bakmadığını ifade etmiştir.”
A.G.’nin polis ekipleri tarafından yakalanmadan önce, kazadan ise yaklaşık 12 saat sonra (ertesi gün 11.00 sularında) aracını bir çalışanı aracılığıyla tamire yolladığı polis kayıtlarında yer aldı.
A.G.. 40 gün ev hapsinden sonra serbest bırakıldı. Yaklaşık dört ay yoğun bakımda tedavi gören Eray Gedikoğlu ise 20 Mayıs 2022’de hayatını kaybetti.
Eray için adalet mücadelesi başlatan annesi Elif Gedikoğlu, oğlunu şu cümlelerle anlattı: “Eray kimseyi kırmayan, koruyucu ve kollayıcı, çok araştıran, okuyan bir çocuktu. Hayat doluydu, beni hiç kırmadı, üzmedi, anlatılmaz ki.”
Tam çarpma anının MOBESE kayıtlarında olmadığını söyleyen Elif Gedikoğlu, “Eray’ın ilk başta bilinci açıkmış, telefonu çalınca etraftakiler açamamış Eray’a vermişler telefonu, Eray kız arkadaşına, ‘Bana bir şey çarptı ne olduğunu anlamadım’ demiş daha sonra bilinci kapanmış, tutanaklarda var bu bilgi. Ankara Güven Hastanesi’ne gidiyor ambulansla ve orada 40 gün boyunca bilinci kapalı bir şekilde tedavisine devam ettiler” dedi.
“Alkol ve kan testi yapılmamış”
Eray’ın daha sonra İstanbul’daki Tuzla Devlet Hastanesi’ne, oradan da Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne nakledildiğini söyleyen Elif Gedikoğlu, “Oğlumun kafatası kemiği yoktu, bizim hep ayağa kalkar, tekerlekli sandalyede de olsa yaşamına devam eder diye umudumuz vardı. Oğlumu kablolarla hayata bağlamıştık ama olmadı. Bir anne için bu çok zor. Çarpan kişinin arabasının halini gördünüz. Büyük bir ihtimalle alkollüydü, kaçtı ama bu hiçbir şekilde ispatlanamıyor, alkol ve kan testi yapılmamış” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Hangi bedel Eray’ı geri getirir?”
A.G.’nin yargılanmasını ve hapis cezası almasını istediğini dile getiren Gedikoğlu, “Oğlumun bedeli var mı? Hangi bedel geri getirir Eray’ı? O adam niye dışarıda? 40 gün umutla geçti. Daha sonra onunla hep konuştum, kitap okudum. Hiç iyileşme göstermedi. Avukatları aracılığıyla anlaşmak istediler ama kabul etmedik” dedi.
Ailenin avukatı Didem Sağın Karaman, yargı sürecine dair şu bilgileri paylaştı:
“Dosya suçüstü savcılığına hemen gitmiş ama arkasından hiçbir şey takip edilmemiş. Kaza ölümlü olduğu zaman normalde dava hemen açılır, tutuklu yargılama yapılır ama daha dosyanın savcısı atanmamıştı. Eray’ın ölümü kayıtlara normal ölüm olarak geçmiş. ‘Ölüm olayının trafik kazasından mı kaynaklı yoksa normal olup olmadığı konusunda bir sebep-sonuç bağlantısı kurulması gerekiyor. Bu yapılan şey doğrudur. Bunun cevabı geldikten sonra dava açılacaktır’ denildi ve savcı atandı” diye konuştu.
“Belediyenin de kusuru var”
Alınan ilk raporda Eray Gedikoğlu’nun asli kusurlu olarak belirlendiğini belirten Karaman, “Bu karara itiraz edilmiş ve arkasından bir rapor daha gelmiş, çarpıp kaçan kişi asli kusurlu, Eray kaldırımda yürümediği için tali kusurlu. Ama kaldırım buzlu, çöp konteynerleri de ön tarafta olduğu için belediyenin de kusuru olduğu belirtilmiş” dedi.
Sanığın tutuksuz yargılandığını ve tutukluluk talep edeceklerini söyleyen Karaman, “Süreçlerin hepsi çok yeni, yargılama daha yeni başlayacak. İddianame henüz yok. Alkol ve kan testi yapılması gerekirken sanığa yapılmamış” diye ekledi.
